Günümüzde, müslüman toplumların diğer ülkelerde olmayan ilginç bir hobisi var: “Siyaset…”
Siyasete pek meraklıyız nedense…
Genci yaşlısı, kadını erkeği, köylüsü şehirlisi, okuyanı ve okumayanı ile her kesimin bu alana karşı büyük bir merakı var…
Siyaseti bindiğimiz geminin dümeni gibi görüyoruz.
Geminin hızını ya da gittiği rotayı beğenmeyen herkes dümene geçmek istiyor…
Ben bu işe uygun muyum, becerebilir miyim, ehliyetim var mı, bilgim ve birikimim yeterli mi diye soran yok!
Fırsat bulsa yediden yetmişe herkes dümene geçecek!
Para kazanma, itibar sahibi olma, iyi bir statüye kavuşma hayalleri güdenler için siyaset en uygun meslek görülüyor buralarda…
- Siyasi görevlerin eğitimle öğretimle bir bağlantısı aranmıyor,
- Siyasi kadrolar için yeteneği, donanımı ne durumda buna bakılmıyor,
Aynı çıkar grubu içinde yer almanız kafi… Aynı aşiretin üyesi olmanız yeterli…
Liderine sadakatte çizgiyi radikal seviyeye çıkarabilenler de çok şanslı bu konuda…
- Eleştiriye düşman,
- Alkışa meraklı,
- Propagandaya hevesli,
- Sloganlara tutkulu iseniz önünüz çok açık…
Tercihlerini çok sık değiştirenlerin, karşılaştığı her konuda sorgulama yapanların müslüman ülkelerde siyasi bir geleceği olmuyor.
Kişiye değil, kişinin taşıdığı değerlere odaklanmanın maliyeti yüksek çıkıyor!
Hal böyle olunca, siyaset ile ahlak arasındaki mesafe iyice açılıyor oralarda. Din, hukuk, bilim ve örf gibi toplumun diğer sosyal düzenleyicileri politikanın gölgesinde kalıyor…
Siyaset bu kurumlara serbest bir alan bırakmıyor… Kurumlar gelişemiyor, üretemiyor, toplumun ihtiyaçlarına cevap veremiyor…
Ahlak başta olmak üzere bilim, hukuk, din ve örf beklenen faydayı sağlayamıyor…
Neticede her şeyi siyasetten ve siyasetçiden bekleyen bir yapı oluşuyor… Çoğu zaman kimin iktidar olduğunun pek bir önemi kalmıyor… Sırası gelen oluşum memleketin mülkiyetini sahiplenmiş gibi hareket etmeye başlıyor…
Siyaset tüm kurumların üstüne adeta çöküyor…
Nepotizm (akrabalık gözetme), logrolling (oy ticareti), lobicilik, kayırmacılık, rant, dalavere, suvasyon (gönül alma) türünden bir çok yozlaşma akımı, adeta sel gibi önüne gelen her şeyi yıkmaya başlıyor…
- Zikrettiğim sosyal kurumları tekrar rayına oturtabilecek miyiz?
- Siyaset anlayışımızın kirlettiği zeminleri temizleyebilecek miyiz?...
Sivil toplum örgütlerine bu konuda çok önemli görevler düşüyor.
- Bu örgütler, siyaset dışı kalarak, siyasetin hijyenik bir ortama kavuşmasını temin edebilirler mi?
Geçmişte başarılı örnekler verdiler. Siyasi kurumları yeniden meşruiyet çizgisine taşıyabildiler…
- 14 Mayıs 1950'de Adnan Menderes'e yazılan zafer, zamanın sivil toplum kuruluşlarına aitti…
- 10 Ekim 1965'te Süleyman Demirel'i iktidara getiren Milli Bakiye Sistemi, STK'ların eseriydi…
- 6 Eylül 1987'de Cuntacıların sivil siyasete koydukları ambargoyu ortadan kaldıran, 3 Kasım 2002'de kokuşmuş siyasi yapıları lağveden yine onlardı…
Yaşayıp görmek lazım…
Yalnız şu hususun altını çizmeden de geçemeyeceğim… Kişisel fikrime göre;
- Dinin değil, dindarların,
- Hukukun değil, hukukçuların,
- Eğitimin değil, eğitimcilerin siyasete girmesi gerektiğini bir an önce öğrenmemiz gerek…
Kirli siyasetin kurumlarımıza bulaştırdığı hastalıkların, sosyal ilişkilerimize verdiği zararların giderilmesi için siyasi ahlak yasasının bir an evvel çıkarılması lazım…
Sivil toplum kuruluşları eğer bir yola çıkacaksa, işe buradan başlamalı…
Kanadı bağlı kuş uçabilir mi?
Tabi ki, önce kendini özgürleştirerek!..
Makale Yazısı-
SİYASETİN HİJYEN SORUNU…
Yazar İsmail Bayram --- Okunma
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Omral Sarı - Hocam kaleminize sağlık tespitlerin iz çok doğru
Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.