Buralarda diğildim o vakitler. İyi ki diğildim.
Deli olurdum, katil olurdum, psikopat olurdum. Mutlaka bişeyler olurdum. Belki hapishaneye, belki huzurevine, ihtimal aklımı yitirip tımarhanelere düşerdim. İnanın düşerdim biyerlere.
Allah'ın özene bezene yaratıp ilmik ilmik dokuduğu, dünyalarda eşi-benzeri olmayan Karadeniz koyları yok edilip otobana dönüştürülmüştü günün birinde. Üzerinde bebekliğimin geçtiği masal gibi kumsallar dümdüz eylenmiş, onuncu sınıf bir asfalt ile uğurlanmıştı sonsuzluğa. Hiç mi çevreci örgüt, hiç mi sivil toplum kuruluşu yoktu benim şehrimde? Belediye, Siyasal Parti, Vali, Milletvekili, Spor Kulübü, Üniversite, Halkevi falan? Nerdeydiler?
Bilemiyorum. Vallahi billahi bilemiyorum. Bir öğlen vakti şehrime döndüm yıllar sonra, baktım, asırlık kumsal yoktu…
****
Denizde doğmayanlar, deniz ile büyümeyenler bunun ne demek olduğunu bilemez. Sevdiceğime sevgimi haykırdığım, kum taneciklerine usul usul bastığımız kumsal yoktu artık yerinde.
Yalnızca ilahi adalete sığındım, sadece Karadeniz denen okyanusuma güvendim. Bir gün delirir, coşar-taşar yine, verdiği tüm emanetleri geri alırdı O.
Kim dayanacakmış benim bembeyaz, köpük köpük dalgalarıma?
****
Öğrenciydik o zamanlar.
Eski püskü yollarda 18 saatlik yolculuklar yapar, şehr-i İstanbul'lara okumaya gelirdik döküntü otobüslerle. Kuş uçmaz kervan geçmez uçurumlu güzergâhlar, Nuh Nebi'den kalma dinlenme tesisleri, uyku uyutmayan taşlar-tümsekler idi kaderimiz. Gurbetlik bir yandan, hasretlik bir yandan…
Sağımızdan solumuzdan devletin polis otoları, ambulansları geçerdi arada bir. Sıkıyönetim zamanlarına denk düşüldü mü, askerler keserdi yolumuzu bazen.
Öyle ya da böyle... İyi ya da kötü… Asker ya da sivil… Yol diye bişey vardı.
Devlet diye bişey…
****
Bugünse?
Sınır güvenliği diye bi sorunumuz var. Neden vardır bilinmez. Yolgeçen hanına dönüşmüş Anadolu'muz epeydir. Nasıl olur bilinmez? Resmigeçit yapar gibi girmekteler ülkemize mülteciler. Kim durduracak bilinmez?
İş yerleri var bu heriflerin. Kendi dillerince tabelası olan. Sorgusuz sualsiz mahallelerini kurdukları illerimiz var. İçlerinde, aday olsa belediye başkanı seçileceğine kesin gözüyle bakılanları var. Nereye varmaktır amaçları idrak dahi edilmez.
Kimden alınmaktaysa bu cesaretleri, bizim vatandaşımıza; ''Sizi bu ülkeden göndereceğiz'' diye kafa tutanları bile var? Dersin, dingonun ahırıdır memleket.
Ne idüğü belirsiz, kadınsız-çocuksuz, terörist kılıklı insanların Türkiye Cumhuriyeti sınırları içersinde ellerini kollarını sallayabilme özgürlüğü içerisinde dolanabilmeleri suçtur.
Bigün ulu bi divan kurulur, bu işlerin hesabı sorulur.
****
Yol diye bişey vardı eskiden. Tümsekler, ışıklı babalar, kendin pişir kendin ye'ler,
Türk Petrol marka benzin istasyonları falan.
Hani vızır vızır işleyen polis otoları filan…
****
Devlet karayolu diye bir şey vardı biz çocukken. Keskin virajlar, hız levhaları, kamyoncu lokantaları falan.
Hani aslanlar gibi devriye gezen askeri araçlar filan…
****
Bilemiyorum. İki gözüm önüme aksın bilemiyorum. Bigün uyandım, sağımı solumu yokladım, devlet yoktu.
Mustafa Kemal ile doğmayanlar, tam bağımsızlık ile büyümeyenler bunun ne demek olduğunu bilemez.
Yalnızca mübarek Anadolu toprağına sığındım. Sadece, kurduna kuşuna, erenine evliyasına güvendim. Bigün delirir, coşar-taşar yine. Silkinir, bu kepazelikleri atardı üstünden O.
Kim dayanacakmış benim Kuvvayi Milliye şehitlerimin kanı gibi kıpkırmızı bayrağıma?
Makale Yazısı-
YOL
Yazar Gürsel Ekmekçi - Mesaj Gönder --- Okunma
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.