Kim dayanabilirdi böyle bi ömre?
Askeri okullarda geçen yetimler yetimi bi çocukluk. Kelleyi koltuğa alıp binbir türlü savaş cephelerinde harcanan yakışıklı bi gençlik? Oysa; işi gücü bırakıp sırf elini sallasa yüz tane ''manita'' bulur, çizmeleri çıkarıp Hollywood'a gitse dünyadaki en büyük ''artiz'' olurdu.
Sinema tarihindeki hiçbi filmde henüz işlenemeyen türden entrikalarla, cinayetlerle, ihanetlerle bezeli bi vatan toprağında üstelik… Yapayalnız, kalabalıklar içinde. Tekbi Allah'ın kulu yokken, aynı düşleri görebilen. En yakın arkadaşları da dahil.
Anasızlık bi yandan, cadaloz bi eş diğer yandan. İntihar eden gencecik sevgilinin yarasını taşıyan bi de yürek üstüne üstlük. Biz bi tanesiyle zor baş ediyoruz be kardeşim.
Sen tut da hiç üşenmeden vatanı kurtar.
Tut da sen, fikri hür sanatçı gençler, irfanı hür uygar öğretmenler, vicdanı hür çağdaş hukukçular falan yetiştirmeyi kafana koy.
-''Bana ne yahu'' demeyen beynine kurban olsunlar…
****
Yaşamını böylesine erişilmez uç çizgilerde sürdürmüş bi insanın, kişisel egoları da olabileceği çok minicik bi olasılıktır.
Bi Beethoven bestesi gibi, bi Van Gogh tablosu gibi, bi Hitchcock filmi gibi, düşüne taşına oluşturulmuş bi sanat yapıtıdır Türkiye Cumhuriyeti. Doğum yapmış ana gibi gururlu bişeydir Mustafa Kemal'den bizlere gelen.
Adımızın, ünvanımızın sonunda herhangi bi ''olog'' bulunmasına gerek de yoktur açık konuşalım, elimizden geldiğince bu memleketin şifrelerini çözebilmiş adamlarız nihayetinde.
Mustafa Kemal'in;
-''Ölümümden sonra her tarafı benim heykellerimle, fotoğraflarımla donatın'' demeyecek kadar dünyevi kavramlardan uzak olduğu aşikardır.
****
Ata'nın ölümünden sonra geçen yaklaşık 40 yıllık süreç, futbol diliyle konuşursak eğer tam bi ''karambol''dür.
Milli Şef'ler, Tek Parti Yönetimleri, Dünya Savaşları, Nato'lar, Menderes'ler, Kore'ler, İhtilaller, Kıbrıs'lar, Milliyetçi Cephe Hükümetleri, Ecevit'ler, Demirel'ler falan derken, golü yedik karambolden günün birinde.
Golün adı 12 Eylül 1980 darbesidir.
Diğer bütün olumsuzlukları bırakalım bi tarafa, bi büyük üstadın da söylediği üzere; ''Atatürk Diye Diye''o büyük adamın tüm kazanımlarını yok etmek üzere yaptırılmıştır 12 Eylül.
Olur olmaz her yerde Atatürk'ün adı geçirilerek başladı bu sinsilikler. Sıradanlaştırıldı güya. Dillere pelesenk edildi, gına'lar getirildi. Bilerek, isteyerek... Allah'ın bi lütfu olarak Anadolu'ya inmiş bu güzel yürekli insan, törenlere-müsamerelere hapsedildi. Gerim gerim gerilerek.
Atatürk'ü seven, benimseyen kitlelerin gücü yetmedi bu oyunu bozmaya. ''Hayır efendim, Atatürk böyle yaşatılmaz'' diyemedi kimse. Korkudan, menfaatten, bilgisizlikten, ne bileyim, neyini anlatayım?
Karşısında herhangi bi ''güç'' göremediğini anladığı ilk gün; -''Anıtkabir'e gidip sap gibi dikilmek'' lafını edebilen hadsizlik, işte o aşağılık planın günümüze ulaşmış net sonucudur.
****
Bacak kadar çocuklarımızın ilkokul kitaplarından Mustafa Kemal'in fotoğraflarını çıkaracak denli palazlandı karşı devrim.
Ve aldı başını gitti iyice densizlik, 12 Temmuz 2021 p.tesi günü, Giresun Can Akengin Sanat Galerisi'ndeki Atatürk portresini indirmeye kalkışacak cesarete ulaştı.
Zavallı memleketimin özetidir; vatanı kurtaran adamın fotoğrafları kaldırılır, vatanı bitiren zihniyetin nişaneleri arz-ı endam eyler ömrümüzün her alanında.
Buna dur diyeceğimiz hesap edilemez ama!
****
Aziz Nesin üstadım demiş zaten diyeceğini, Zübük adlı olağanüstü eserinin giriş cümlesinde;
-''İt, kağnı gölgesinde yürür, kendi gölgem sanırmış''.
Mustafa Kemal'in Kağnısı şiirinde anlatılanlara canımızı adamışız biz.
Son soluğumuza değin o kağnıyı yürüteceğiz.
Hangi çılgın engel olacakmış buna, bekliyoruz?
Vallahi bekliyoruz, billahi bekliyoruz. Yumruklarımızı sıktık, dört gözle bekliyoruz!
Makale Yazısı-
KAĞNI
Yazar Gürsel Ekmekçi - Mesaj Gönder --- Okunma
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.