Karakaya, bu sene yaylada bir film yapacağını ve bunun için çalıştığını söyledi
BEKİR BAYRAM
( ÖZEL SÖYLEŞİ)
Kaleme aldığı ve kamuoyunda büyük ilgi uyandıran “Yarına Kalan” adlı eseri ile dikkatleri üzerine çekmeyi başaran genç kalem Ulaş Karakaya, düşüncelerini anlattı.
Yeşilgiresun Gazetesi’nden Bekir Bayram’a yazarlık ve edebiyat üzerine keyifli bir söyleşi geçekleştiren “Karadeniz’in Yaşar Kemal’i” olarak da nitelendirilen genç yazar Ulaş Karakaya, gösterilen ilgiden çok memnun olduğunu dile getirdi. Konu ilgili sorularımızı yanıtlayan Karakaya, “Açıkçası kamuoyunun ve okurların gösterdiği ilgi beni çok mutlu etti.” dedi.
ULAŞ KARAKAYA KİMDİR?
“Ulaş Karakaya 1979 Giresun doğumlu, ülkenin çok çeşitli şehirlerinde ve metropollerinde uzun zaman yaşamış; tekrar yurduna ve topraklarına dönmüş sinema ve edebiyat ile ilgilenen; sanatın dönüştürücü gücüyle beraber yeni bir gelecek kurabileceğimize inanan toplumcu ve ütopyacı birisi. Çünkü ütopyalarımız varsa yaşıyoruz demektir.”
NE ZAMANDAN BERİ YAZIYORSUNUZ?
“Şöyle açayım. Yazmak için önce okumak ve biriktirmek gerekiyor kanısındayım. Bunu çocukluğumdan beri çok iyi yaptığımı düşünüyorum. Çocukluğumda eve günlük en az 2 gazete gelirdi. Bu büyük bir avantaj idi. Bunlara ek olarak ben harçlığımla her hafta bir çocuk dergisi ve her hafta bir mizah dergisi alırdım. 9 yaşından beri mizah dergilerine meraklıyım. Hatta bizim Dereli ’de bir dönem sanki çocuklar için mutlaka geçilmesi gereken bir aşama sayılan ‘’boya sandığı” dönemi vardır. Seksenlerde her çocuk mutlaka boya sandığını omuzlayıp boyacılık yapmıştır. Bende o dönemde bu aşamayı geçenlerden biriyim. Ben oradan kazandığım para ile gider mizah dergisi alırdım. Limon vardı o zaman. Yine bazılarının tepeden baktığı, çizgi romanların büyük katkısını unutamam. İnanın bana çizgi romanlar hayal gücüne çok büyük bir katkı verir. Şimdikiler değil tabi. O dönemkiler. Hatta ben bir söylemi şöyle değiştirmiştim. ''Nerede bir çizgi roman okuyan görürsen korkma yanına otur. Çünkü kötü insanların çizgi romanları yoktur. Çünkü çizgi romanlarda hep iyiler kazanır” İyilerin kazandığı yerde insan vardır. İnsanın olduğu yerde edebiyat vardır. Gerçek edebiyat ile tanışmam ise Can yayınlarının kitap setleri oldu. Hepsini üst üste koyarak; biriktirerek, araştırarak ve okuyarak bugünlere geldim. Ve kendimi bildim bileli hangi günse o; o günden beri okuyor ve yazıyorum. Zihnime, duvarlara, sonra kâğıtlara.”
KİTAPTA 44 ÖYKÜ VAR. BU ÖYKÜLER NASIL OLUŞTU?
“Uzun zamandır insanların anlatılarını ve hikâyelerin topluyor notlar alıyorum. Bir yazar önce iyi bir dinleyici olmalı kanısındayım. Anlatılanları can kulağıyla dinliyorum. Anlatıcıya olağan gelen bir durum benim için olağanüstü bir duruma dönüştüğünde öykünün bir parçasını bulmuş oluyorum zaten. Yani şeytan ayrıntıda gizli diyorlar ya benim içinde öykü ayrıntıda gizli. Kulağım sokaklarda; yürürken bile çevremdeki insanları dinlemeye çalışıyorum. Daha önce duymadığım bir sözcük; bir ifade; bir kalıp karşıma çıkıyor. Bunlar ile mayalanıyor hikâyeler. Sonrası sentezlemek ve kurguya yani yazara kalıyor. Tamamıyla doğduğum ve bildiğim topraklardan besleniyorum. Çünkü toprak bakir. Çünkü toprak verimli.”
EDEBİYAT SENİN İÇİN NE İFADE EDİYOR?
“Kısaca şöyle söyleyeyim. Ciltler dolusu ansiklopediler ile bir şey anlatamazsınız. Ama sadece bir öykü ile insanların zihnine ulaşıp bilinçaltına girebilirsiniz. Onlara bir ışık yakabilirsiniz. O yüzden edebiyatı kontrol altında tutmak sistemi elinde tutan egemenler için vazgeçilmeyecek bir olgudur. Güneşimizi çaldılar bizden biz güneşi yerine tekrar koymak istiyoruz.”
SİZE KARADENİZ’İN YAŞAR KEMAL’İ DENMESİ NEDEN KAYNAKLANIYOR?
“Daha öncede sorulmuştu benzer bir soru. Şöyle yanıtlayayım. Yaşar Kemal çok büyük bir yazar. Ona varılabilir mi bilmiyorum. Ama üslup bağlamında olabilir bu benzerlik. Çünkü Yaşar Kemal bir derlemeci; Çukurova’nın köylerini dolaşmış ve bu köylerin kültüründen ortaya çıkmış; destancılık geleneğinden beslenmiş bunlar üzerine var olmuş bir yazar. Bende aynısını yapmaya çalıştığım için olabilir. Ama bu salt bir taklit değil. Öyle olursa zaten ben olamam. Benim kurgum ve anlatım dilim biraz daha farklı. Sinema ve senaryo yazımı ile uğraştığım için biraz farklı bir kurgu işleyişim ve anlatış tarzım var. Yazdıklarımda biraz Nazım, biraz Sabahattin Ali, biraz Aytmatov, biraz Brecht, biraz Yaşar Kemal biraz Enver Gökçe biraz Bekir Yıldız izleri görülüyor. Bunu kabul ederim ama benim kendime has bir dilim var ben Ulaş Karakaya’yım. Benim bir sistematiğim var. Bunu okuyucu görüyor ve görecek. Son bir senede iki belgesel çektiğini biliyorum.
Evet. Birisi 70’li yılların balıkçı örgütlenmesini anlatan Heyamola diğeri Dereli kasabasının ortadan kaldırılışını anlatan Kasaba. İkincisinin kurgusu bitti; festivallerde. Birincisi bazı ufak tefek aksaklıklar yüzünden yeni montaj aşamasına geldi. İkisi de çok iyi çalışmalar. Bu kapanma dönemi biterse ikisini de izleyiciler ile buluşturmak istiyorum.”
YENİ ÇALIŞMAN VAR MI?
“Bir novella yani kısa roman yazıyorum. Onu okuyucu ile buluşturmayı hissettiğim anda paylaşacağım. Çünkü daha önce yaptıklarınızdan geri düşmemek gerekiyor. İleriye sıçrama olmalı. Buna inanırsam yayınlarım. Artı bu sene yaylada bir film yapacağım. Bunun için çalışıyorum.”
YİNE KİTABINA DÖNERSEK GELEN TEPKİLER NASIL?
Gelen tepkiler çok olumlu. Beklediğimden daha iyi. Tüm zor şartlara rağmen kitleye ulaşıyoruz. Git gide büyüyen bir çığ var. Egemen medyanın ve edebiyat kartellerinin gücüne rağmen, Don Kişot yel değirmenlerini yenecek. Çünkü İnce Memed ile omuz omuza dövüşüyor.”
SON OLARAK EKLEMEK İSTEDİĞİNİZ BİR ŞEY VAR MI?
“Bu kitabı Kırmızı Çatı Yayınevinden çıkardım öncelikle onlara çok teşekkür ederim. Bu şehirde bir yayınevi olması çok büyük bir avantaj. Bunu belirteyim. Kitaba her aşamasında omuz veren ve katkı sunan herkes bu kitabın mimarıdır. Bu kitap benden çok onlarındır; okuyanındır.”
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)Gıdım Ali - Tebrikler. Giresundan böyle yazarların çıkması bizleri mutlu ediyor. Bizlerin acılarını sevinclerini umutlarını kayiplarini anlatan birilerinin olmasi gurur verici. Eserini arkadaşımdan alıp okudum. İlk iş bulduğumda ilk maaşımla kitabını alacağım söz.
Lale - Tebrikler!
Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.