Türkiye'de yılda 25 milyar fincan kahve içiliyor. Afiyet şeker olsun. Olsun da bunca kahvenin hiç mi hatırı yok, diye insan düşünmeden edemiyor.
Ortalama insan ömrü son 150(yüz elli) yılda iki katına çıkmıştır. Dünyanın hızla çölleşmesinden, buzulların erimesinden ve vahşi hayvanların üçte iki oranında yok olmasından belli değil mi bu?
Zürafalar yüzemez. Gerek var mı ki? Bulutlara dokunmanın da bir bedeli var.
Türkiye'de 22,2 milyon motorlu taşıt bulunuyor. Niye bizim de petrol istasyonumuz yok ki?
Günde 24 saat sayı sayan kişinin 1 trilyona ulaşması 32 bin yıl sürer. Niyeyse aklıma birdenbire “Köyden İndim Şehre” filmindeki Himmet Ağanın altın sayma macerası geliverdi.
Üretilen petrolün %4 ü plastik yapımında kullanılıyor.
Türkiye'de kişi başı yıllık 440 adet plastik poşet kullanılıyor.
Türkiye'de bir yılda otuz milyar plastik poşet kullanılıyormuş.
Problemin ciddiyetini anlamak ve anlatmak adına aşağıdaki kamu spotunu bir kez daha paylaşmak istiyorum.
“Plastik dünyada dört yüz(400) yıl sürecek bir problem yaratıyor. Bu, on altı kuşak eder. Plastiğin %91'i geri dönüştürülmüyor. Plastik üretilirken hava taşımacılığında kullanıldığı kadar fosil yakıt harcanıyor. Plastiklerin%99' küresel ısınmaya neden oluyor. Deniz canlıları tehdit altında. Her yıl bir milyon deniz kuşu ölüyor. Plastik yiyoruz. Balıkların ¼'ünün sindirim sisteminde plastik bulunuyor. Plastik içiyoruz. Musluk sularının %83'ü plastik içeriyor. Plastik soluyoruz. Mikro plastikler hava kirliliğine de yol açıyor. Siz, bu yazıyı okumaya başladığınızdan beri üç milyon plastik torba ve şişe satıldı.”
Everest Dağı her yıl 4 milimetre yükselmektedir. Dağ ne kadar yüce olursa olsun, yol onun üstünden bir şekilde aşar.
İnsan beyni her saniye ortalama 11 milyon bilgi alabilir. Sırf bu bilgi için sayfalar dolusu yazı kaleme alınabilir ve alınmalıdır da. Cümleyi düşündükçe benim uykularım kaçıyor, ya sizin?
Yıldırım, Güneş'in yüzeyinden beş kat daha sıcaktır. Allah test etmek zorunda bırakmasın, âmin.
Tüm gıda üretiminin üçte biri israf ediliyor. Bu sayıya açık büfe mantıksızlığıyla işletilen işletmeler de dahil mi?
İçtiğimiz sular 3 milyar yaşındadır. Eee boşuna su gibi aziz ol demiyorlarmış!
Bir erkek, hayatının 3350 saatini tıraş olmak için harcar. İnşallah bu erkek bir de sayısal öğrencisi değildir! Test, tost ve tıraş dik üçgeninde geçen bir hayat. Artık ne kadar hayat denilebilirse!
Çekirgelerin kulakları dizlerindedir. Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üç mumdur, dört mumdur, bana bir bade doldur…
Maymunlar uçak kazalarından daha fazla ölüme neden oluyor. Doğru mudur bilemem ama Maymunlar Cehennemi diye bir filmde epey bir karmaşaya ve kargaşaya yol açtıkları kesin!
Kuşlar bebeklikleri hariç hiçbir zaman yuvalarında uyumazlar. Yuvasız kuşlar temsili.
Filler zıplayamayan tek memelidir. Zıplamasınlar da zaten.
Dünyanın en uzun trafik sıkışıklığı 12 gün sürdü. Nerede, ne zaman ve neden olduğunu da size bırakalım.
Yengeçler yan yürür çünkü bacakları sadece yana bükülür. 'Neden böyle yan yan yürüyorsun yavrum?' diye sorar anne yengeç çocuğuna. 'Düzgün yürüsene!'
'Pekâlâ, anne 'der çocuk, 'Sen önümden düzgün yürü, ben seni takip ederim.' Doğru örnek olmadı, sanırım.
Keskin gözlü kartallar da görme bozukluğu yaşayabilir. Bir kartalı göz polikliniğinde sıra beklerken düşündüm de…
Çanakkale boğazının uzunluğu 61 km'dir. Hani konfetiler, hani ışık oyunları, hani …?
Denizyıldızlarının beyni yoktur. İnsanların çoğunun var da ne oluyor?
Aslında bir gün 23 saat 56 dakika 4 saniyeden oluşur. Ben de diyorum ki uykumu neden tam alamıyorum!
Bir fincan kahvede 100 mg kafein bulunmaktadır. Var her nimetin bir külfeti.
Yağmur kokusu, damlaların düştüğü yerdeki bakterilerden gelir. Ey talip sen ne zaman geçtiğin yerlere kendi kokunu, kendi nefesini yahut kendinden bir iz, bir nişan, bir emare bırakacaksın?
Otomobil kornalarının çoğu 'fa' notasından çalar. Lazım olur bakarsın bir yerlerde. Lüzumsuz bilgi diye düşünme, sakın. Düşün bilgi yarışmalarında bilgi adı altında sorulan saçma sapan soruları da bak bakalım haklı mıyım, haksız mı?
1 cm kalınlığında bir toprağın oluşması için 400 yıl gereklidir. Şimdi manzaramı kapatıyor diye kesiyorsun ya ağaçları ve yakıyorsun ya ormanları birkaç tane site kondurmak için. Sonra ne mi oluyor, en ufak bir yağmurda erozyon, azıcık fazlasında sel ve heyelan oluyor ki tabiatın 400 yılda sabırla, özenle oluşturduğu ve şairin mısralarında çok doğru bir biçimde altını doldurduğu; 'Benim sadık yârim kara topraktır.' hakikatini umarsızca yerle yeksan ederken yol açtığın felaketlerin bilmem farkında mısın, ey ruhu erozyona uğramış, gönlü sele kapılmış, düşünceleri heyelan altında kalmış doğa azmanı?
Dünyanın çekirdek kısmı güneşle aynı ısıdadır. İkisini de bilmiyorum desem!?
Elma, kahveden daha etkili uyku kaçırır. Gökten üç elma düşmüş, biri bana, biri okuyana, biri de uykusu hiç bitmeyenlere.
Ülkemizde kişi başına düşen günlük kalorinin %70'i tahıllardan sağlanmaktadır. İlla tarım. İlle de tarım. Velhasıl tarım.
Salatalığın %96'sı sudur. Peki % 4'ü?
Karıncalar, köpekler kadar iyi koku alır. Onuncu kata çıkmalarından belli!
Niagara Şelalesi'nden saniyede 5.600 metreküp su akmaktadır. Şimdi İstanbul'un kaç yıllık su ihtiyacını karşılar gibi hesaplara girecek değilim burada. Böyle devam ederse 2050 yılında denizlerde balıktan çok plastik atık bulunacak.
Okyanustaki her on balıktan birinde plastik atık izleri bulunuyor. İkinci kamu spotunun vakti geldi de geçiyor sanki.
“Her yıl yaklaşık sekiz(8) milyon ton çöp denizlere ve okyanuslara karışıyor. Bu her bir dakikada bir çöp kamyonunun denize boşaltılması demek. Denizler boğuluyor, balıklar boğuluyor, biz boğuluyoruz. Aldığımız iki nefesten birini ormanlar, birini denizler temizliyor. Deniz varsa, hayat var.”
* Yazıda kullanılan bilgiler NTV'nin reklam kuşaklarından, kamu spotları ise 'Sıfır Atık' platformunun sitesinden derlenmiştir.
** Az kalsın unutuyordum bir de 'Yeşil Posta' adlı adrese ara sıra göz atmanızı öneririm.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.