Eksiliyoruz bir bir sevdiklerimizden. Ne tamamlanıyor yarım bıraktıklarımız ne de kapanıyor yaralar hiç açılmamış gibi.
Hüzün bulaşığı tebessümlerimizde hep bir geç kalmışlık hissi, hep bir nihayete erememiş olmanın verdiği burukluk, hep bir kaybetme tedirginliği.
Güneşin yakıcılığı, rüzgârın sertliği, denizin hırçınlığı ve toprağın kuraklığı kuşattıkça yalnızlaşan ruhlarımızı, yörüngesinden çıkan hayatlarımızı rayına oturtmak hiç de kolay olmuyor.
Sanıyoruz ki kapılara kilit üstüne kilit vurmakla, pencereleri demir parmaklıklarla güçlendirmekle, korunaklı ve akıllı sitelerde ikamet etmekle kurtulacağız gönlümüze takılan kelepçelerden, zihnimize vurulan prangalardan, bedenimizi çepeçevre saran zincirlerden.
Oysaki yağmur aynı yağmur, rüzigar eski rüzigar, vakit yine o vakit…
Durup durup maziye dalarak, 'Ahh, ne güzel günlerdi.'diyerek gizliden gizliye gözyaşları dökmenin, halin pür melaline kapılıp 'Ağlarım mücrim gibi baktıkça istikbalime.' demenin kimseye faydası olmadığı gibi herhangi bir sorunu çözdüğü de yok.
Hatıralardan siline siline, fotoğraflardan eksile eksile, takvimlerden kopartıla kopartıla, artıyor büyük yalnızlığımız. Masaların üstleri dolup taşsa da etrafları tenhalaşıyor bir süredir.
Bilmem farkında mısınız, kendileri küçük hayalleri büyük çocukların yerine, hayalleri küçük egoları büyük çocuklar yetişiyor, nicedir.
Bilmem görüyor musunuz, az bilen ama bildiğini hayatın pratiklerine uygulayabilen bir neslin yerine, çok şey bilen ama bildiğini teoriden pratiğe dönüştüremeyen bir kuşak geliyor, çoktandır. Bilmem katılır mısınız, hoşlandığına hislerini açarken renkten renge giren, alnında burçak burçak terler biriken genç kızların, delikanlıların yerinde yeller eserken, sevdayı, çekirdek çitler gibi tüketenler çoğalıyor, hayli zamandır.
Özür dilemeyi, teşekkür etmeyi, nezaketi, zarafeti, tevazuu, saygıyı, sevgiyi; bir erdem, bir fazilet, bir incelik, bir güzellik, bir kıymet bilen nesiller yerine, teşekkür etmeyi, özür dilemeyi bir kusur, bir eksiklik; nezaketi, zarafeti modası geçmiş bir davranış; alçakgönüllülüğü absürt, saygıyı, sevgiyi gereksiz, anlamsız ve boş bulan jenerasyonlar geliyor, hanidir.
Bütün bu olanlar, yaşanan onca şey, ardı arkası kesilmeyen felaketler, tükenmek bilmeyen problemler, sonsuzmuş gibi görünen ihtiyaçlar ve ihtiraslar neden mi oluyor, niçin mi yaşanıyor, nereden mi geliyor, ne zamana kadar sürecek ve nasıl, kim(ler) tarafından bir çözüme kavuş(turul)acak?
Ey talip, '…Seversin dünyayı doludizgin/ama o bunun farkında değildir/ayrılmak istemezsin dünyadan/ama o senden ayrılacak/yani sen elmayı seviyorsun diye/elmanın da seni sevmesi şart mı?...'*
İstersen seninle birazcık halleşelim, ey talip!
Unutma ey talip, akmayan sular değil, akmayan gözyaşlarımız. Damlamayan musluklar değil, damlamayan göz pınarlarımız. Yağmayan yağmurlar değil, yağmayan merhametimiz, şefkatimiz.
Bil ey talip, dinmeyen ağrılar, sızılar değil, dinmeyen vesveseler, evhamlar, kuruntular…Gör ey talip, bitmeyen acılar değil, bitmeyen anlamsız kavgalar, pembe bahaneler, tükenmeyen mazeretler.
Anla ey talip, sönmeyen, azalmayan yangınlar, alevler değil, sönmeyen, azalmayan arzular, tutkular, ihtiraslar…
Haykır ey talip, yok olan ağaçlar, ormanlar değil, yok olan yarınlar, hayaller…
Anlat ey talip, kuruyan göller, ırmaklar değil, kuruyan insanlar ve insanlık. Ve ey talip, kirlenen denizler, talan edilen tabiat değil, kirlenen ruhumuz, gönlümüz, zihnimiz; talan edilense yüreğimiz, düşüncelerimiz.
Not: Hafta sonu başta Dereli, Yağlıdere, Doğankent ilçelerimizde olmak üzere yaşanan sel felaketinde kaybettiğimiz insanlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza Rabbimden şifalar dilerken tüm mağduriyet yaşayan insanlarımıza da geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. İnşallah gereken tüm önlemler alınır ve memleketimizin hiçbir köşesinde bir daha böylesi afetler yaşanmaz.
* Tahir'le Zühre Meselesi, Bütün Şiirleri, Nazım Hikmet, YKY, 14. Bs., sh:933
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.