EDİP GÖKER'İN KALEMİNDEN GİRESUN'DA MEŞRUTİYET YILLARI (V)
Edip Göker; hatıratın bu bölümünde, fındık üzerinde etkili olan bir hastalıkla ilgili yürütülen çalışmalara ve Erimez civarındaki yok edilen ormanlara değinmektedir.
İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin düzenlediği toplantıların içeriği ve memleket sorunlarının çözümü yolunda atılan adımlara örnekler vermektedir.
Yedinci Bölüm (Devamı):
İttihat Terakki Cemiyeti'nde her Cuma günü muazzam toplantılar yapılırdı. Avukatlar sırası ile konferanslar verir, memleketin terakkisi ve refahı cihetine doğru gidilirdi. Bir Cuma günü muazzam bir toplantıda kürsüye çıkarak fındık mahsulümüze arız alan hastalığın keşfi için Ziraat Nezareti'nden bir mütehassısın celbini (çağırılmasını) istemiştim. (8)
Sekizinci Bölüm:
Bu isteğim cemiyet heyeti idaresince nazarı itibara alınmış olduğundan onbeş gün sonra Remzi Serkis isminde bir mütehassıs (uzman) geldi.
Cemiyetin tensibi üzeri-ne Sema ile beni mütehassı-sın yanına rehber verdiler. Birinci günü Samanlıkkıranı yolu ile bahçeleri muayeneye başladık. Mahsul zamanı olmak dolayısı ile bahçe üzerinde bulunan Hacıalizade Mehmet Ali Efendi bize öğle yemeği çıkardı. Tam öğle üzeri oradan Yoma ve Darı Köyü'ne kadar yürüyerek seyahatimize devam ettik. Darı Köyü'nde yolun altında bir bahçeye girdi ve fındık ocaklarını saydı. Ve on ağacın diplerini kazdırdı. O civardaki halkı topladı. Ziraat fenni üzerinden açıklamalarda bulundu. Bu araştırma hak-kında tanzim ettiği raporunu Ticaret Odası'na vermiş ve bu ocakların durumunun gelecek sene nazarı itibara alınmasını da tembih etmişlerdi. Ve ben sıramı savdım. Şimdi vazife Sema Efendi'ye gelmişti.
Bir Cumartesi günü idi. Bulancak nahiyesine gittiler. Bunu müteakip Keşap ve Yolağzı pazarlarına bende gitmiştim. Mütehassısın gezmesi bu şekilde hitam ( son) buldu. (9)
Dokuzuncu Bölüm:
Memleketin iyi tanınmış kimselerinden fındık hasılatı üzerine ihtisası olanlar dahi cemiyetin büyük salonuna davet edilerek nezaretin mütehassısı mahsul hakkındaki kanaat ve müşahedelerini ve yapılması lazım gelen tedbirlerin alınmasını açıkladığı sırada gene ziraatla alakadar olan Erimez Dağı'nın taşıdığı muazzam ormanın yerine bugün çıplak bir arazi gözüne iliştiğini vaktiyle İtalyan tebaasından Mösyö Preçoti ismindeki şirketin Erimez eteklerini büyük bir fabrika kurarak bu cesim (büyük) ormanı lalettayin kırarak ormanın mahvına gidilmesinden bahsederken, ormanların devletin tükenmez, bitmez bir hazinesi olduğunu, her hangi bir ormandan katiyat başlamadan önce metre murabbaı üzerine hesaplanarak senede ne miktar kesilirse, ağaçların yerine hemen yeni fidanları dikmek sureti ile ormandan çıkan ağaçları bu suretle telafi etmek ve mütemadiyen ormanı yetiştirdikçe o nispette kesilmesini açıklamış ve bir devlet bünyesi üzerinde en ehemmiyetli ileri gelenlerden biri de ticaret ve sanayiye el koymuştur ki bunlar hakkında da mütalaalar yürüttüğü sırada mütehassıs; “ticaret âlemini pek serbest bırakmalı, istihsal namütenahi (sınırsız üretim) merkezleri, şirketler aramalı, dünyanın her hangi köşesinde ticaret evlerine muhabere açmalı, mümkün olursa seyahat edip o ticaret evleriyle temas etmeli ve bu suretle ticaret âlemini inkişaf (geliştirmeli) ettirmeli. Bir memleket ne kadar zengin olursa mensup olduğu hükümette o nispette kuvvetli olur. Çünkü milletin serveti icabında hükümete dar zamanda bir istinatgâhtır” dedi. Ve sözü sanata intikal ettirdi.
Sanatı olmayan bir millet yaşayamaz. Herhangi bir sanat heveskârına yardım etmek ve onun hevesini artırmak, yeni ve zamanımızın ileri giden ihtiyaçlarını temin edecek alat ve edavat ihdas etmek ve hatta bu ihtiralar üzerinde çalışarak atölyeler açmak ve fabrikalar kurmak hevesine düşmeliyiz. Bu hevesi uyandırmak için yardımlar yapmak yolundaki beyanatlarını hiçbir vakit unutamam. (10)
Kaynaklar:
(8) Yeşilgiresun Gazetesi tarih 4 Ekim 1947 sayı: 1001
(9) Yeşilgiresun Gazetesi tarih 11 Ekim 1947 sayı: 1002
(10) Yeşilgiresun Gazetesi tarih 18 Ekim 1947 sayı: 1003.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.