Epey zamandır yazmamıştık kadın cinayetlerini.
Elbette kadın cinayetlerine artık rastlanmadığından değil, aynı konuyu sürekli ele alarak tekrara düşmemekti amaç.
Ancak bu konu kapanmıyor, devamlı tekrarlanıp duruyor. Kadın nesli değişmediğine göre, olsa olsa kadına bakış açısı değişmiş olabilir.
Olaylar birbiri ardına sıralanırken, kadın katillerinin inanılmaz mazeretleri ve bahaneleri de insanı şaşkına çeviriyor.
“Güleriz ağlanacak halimize” misali, bu trajikomik savunmalar acı tebessümlere neden oluyor.
İşte bu yaşananlara inanılmaz bir örnek:
“Antalya'da 7 Haziran günü yaşanan vahşette, Sevgi Aslan, 15 yıl nikahsız yaşadığı kalıp ustası Reşat A.dan (51) tehdit mesajları alınca ayrılmak istedi. 3 ay uzaklaştırma kararı verilen Reşit A., Aslan'ı bir kafeye çağırdı. Burada talihsiz kadını 9 yerinden bıçaklayıp öldüren cani tutuklandı.
Reşit A.'nın ilk duruşması görüldü.
Zanlı ifadesinde şunları söyledi:
-Çocuklarımız vardı. Kendisine “Bu yuva yıkılmasın” dedim. O anda yemekte kullandığım bıçağı fark etti. Bana “o bıçak ne” dedi. yanımda unuttuğumu söyledim. Sonra,
-Benim başkasıyla ilişkim var dedi.
Bıçağı ona verdim. O da alır almaz omzumdan aşağıya doğru savurdu. Aramızda arbede oldu. Bu sırada bıçak 9 kez TESADÜFEN onu vücudunun bazı yerlerine denk gelmiş. Yoksa ben onu kasten bıçaklamadım, suçsuzum….” Mahkeme duruşmayı erteledi.”
…
Şöyle bir adam düşünün ki hem, “ayrılmalıyım, çocuklarımız var” diyor, hem de 15 yıl boyunca çocuklarının annesine bir nikah bile yapmamış. Öldürdüğü karısının ardından, başkasıyla ilişkisi olduğunu itiraf ettiğini belirtiyor, bunun da gerçek olup olmadığı belli değil, zira bu ifade zanlıya ait.
Bıçağı yanında unutmuş, yani kafeye “karım” dediği ancak nikahlamadığı kadıncağızla buluşmaya bıçakla gelmiş.
Bunca senelik ev hanımıyım devamlı mutfakta kullandığım halde daha yanımda bıçak unutarak çarşıya çıkmadım.
Yani insan bıçağı yanında unutmaz, bilerek ve isteyerek taşır.
Resmen taammüden olayı.
Ve gelelim son komediye.
“Bıçak 9 kez tesadüfen onun vücudunun bazı yerlerinde denk gelmiş, yoksa ben onu kasten bıçaklamadım, SUÇSUZUM…” savunması.
Yani ifadesine göre kadın bıçağın üzerine düşüyor, eğilip kalkıp kendini defalarca bıçağa saplıyor….
Bu savunmanın neresinden tutsan elinde kalıyor.
….
Türkiye'deki kadına şiddet olayına Dokuz Eylül Üniversitesi akademisyenlerinin gözüyle bir bakalım:
“Şiddet olgusu en yalın haliyle -bir kişiye güç veya baskı uygulayarak istenen bir şeyi yapmaya zorlama- şeklinde tanımlanmaktadır. İnsanlık tarihi boyunca bireysel ve toplumsal düzeyde farklı boyutlarda gözlenen şiddet olgusu, ne yazık ki yaşamın ayrılmaz bir parçası olarak karşımıza çıkmaktadır. Kimi zaman fiziksel kimi zaman da psikolojik düzeyde kendisini gösteren bu olgu, bireylerin yaşam kalitelerine büyük ölçüde zarar vermektedir. Hemen hemen her toplumda mücadele edilen sosyal sorunların başında gelen şiddetin en yoğun uyguladığı kesimlerin başında maalesef kadınlar gelmektedir. Kadınlar çoğu zaman, şiddetin yaratmış olduğu fiziksel, psikolojik, sosyal ve ekonomik olumsuz sonuçlara karşı karşıya kalmaktadır….”
….
Bir başka araştırma ise Türkiye'de kadına şiddetin en az ve en çok rastlandığı illeri sıralanmış (Bir gazetenin 4 Mayıs 2012 tarihli haberinden alıntı)
Kadına şiddetin en az olduğu iller:
1. Batman
2. Hakkari
3. Şırnak
4. Van
5. Bitlis
6. Bingöl
7. Mardin
Kadına şiddetin en çok olduğu iller:
1. Bilecik
2. Elazığ
3. Isparta
4. Karaman
5. Kayseri
6. Denizli
7. Bartın
8. Yalova
9. Ardahan
10. Bolu
11. Manisa
12. Amasya
….
Ne ilginç bir sıralama değil mi, adeta ezber bozuyor.
Sevgili okurlar “kadına yönelik şiddet”in nedenleri, istatistikleri, örnekleri saymakla da yazmakla da bitmez.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.