Magandalığın sınırı yok, galiba çaresi de yok.
Öfkeli çabuk parlayan bir toplumuz.
Sabır, hoşgörü, empati neredeyse yalnızca kelimelerde kaldı.
Neden böyle derseniz, bilmiyorum.
Eğitim noksanlığı, yaşam şartları, sevgisizlik, ne derseniz deyin, insan insan olduğunu unutmamalı.
Ancak, bazen unutuyoruz.
İşte, yeni bir magandalık örneği:
“İstanbul Zeytinburnu'nda babasının ölüm haberini alan Hakkı Güler, arkadaşının kullandığı otomobille hemen hastaneye gitti.
Hakkı Güler'in hastanenin önünde otomobilden inerken arkadan gelen 2 araç korna çaldı.
Hakkı Güler'in tepki göstermesi üzerine arkadaki iki araçtan birbirlerini tanıyan 3 kişi indi. 32 suçtan sabıkası olduğu ortaya çıkan Masum A., Hakkı Güler'i sağ bacağından vurup kaçtı.
Atardamarı hasar gören Hakkı Güler, 4 günlük yaşam savaşının ardından babasının öldüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Masum A., arkadaşıyla birlikte Fatih'te saklandığı evde, silahı ve 33 kurşunla yakalandı.
Buyurun bakalım, ne kadar pisi pisine bir ölüm.
Adı, Masum ama 32 sabıkası olan zat, basit bir ağız dalaşını, tabancalı tüfekli bir sahneye çeviriyor.
Cephane de hazır, biri “Gözünün üstünde kaşın var” derse, vurup indirecek.
Aynen de öyle oluyor.
Atardamarından yaralanan Hakkı Güler, yaşamını yitiriyor.
Bu öfke, bu hiddet, bu şiddet neden?
Neden kimse “Özür dilerim arkadaş” deyip yoluna gitmiyor?
Gerçekten insanlardaki bu öfke patlamalarının bilimsel olarak incelenmeye ihtiyacı var.
Aksi takdirde “Hiç yoktan” ölümler sürüp gidecek…
x x
Bu olay da, daha önce yaşanmış olmasına rağmen ders alınmamış nitelikte…
Bakınız gelişmeler nasıl olmuş:
“İzmir'de 3 yaşındaki Alperen Sakin'in 2017'deki servis aracının içinde unutulup sıcaktan ölmesi ders olmadı.
O günlerde manşetleri bu haberler doldurmuştu.
Bu kez de, Samsun'da Fırat Özdemir Anaokulu'na giden 4 yaşındaki R.D. servis aracında unutuldu.
5 saat serviste kalan R.D., okul çıkışı farkedildi. Altını ıslatan ve soğuktan titrer halde bulunan R.D.yi servis hostesi “özür dileriz” deyip annesine bıraktı.
Anne Gülnur D. şaşkına döndü.
Aile durumu öğrenir öğrenmez görevliler hakkında suç duyurusunda bulundu.
Milli Eğitim Bakanlığı da soruşturma başlattı.
Aile, “Biz şimdi oğlumuzun cenazesinde ağlıyor olabilirdik” diye isyan etti.
Servis aracında çok üşüdüğünü söyleyen 4 yaşındaki R.D. annesi Gülnur D.ye, “Ben aslında ölecektim ama ölmedim, yaşıyorum” demiş.
…
Alperen olayını Türkiye henüz unutmamışken bu olayla karşılaştı.
Neyse ki mevsim itibariyle yalnızca soğuktan etkilenen çocuk, hayatta kalmayı başardı.
Ancak bu bir mazeret değil.
Herkes işini doğru yapmalı, taşıdığı sorumluluğun bilincinde olmalı.
İşin içinde insan canı olduğunun, söz konusu kişinin bir çocuk olduğunun bilincinde olmalı.
Umarım bu, bu tür olaylara sonuncusudur…
x x
Şimdi gelelim kadın cinayetlerine.
Kadın cinayeti yazmayacağım, bu kez konu kadınların işlediği cinayetler.
Bu sefer vahşi ve cani olan taraf, kadınlar.
Zaten gazete de “Şiddet değil bu kez dehşet” diye başlık atmış.
“Hatay Belen'de Havva Z. (35), eşi Mikail Z.yi (40) bıçaklayarak öldürdü. Eşinin cesedini 4 parçaya böldü. Parçaları evin bahçesine gömdü.
Cinayet, Havva Z.nin çukur kazdığını gören komşusu sayesinde ortaya çıktı…
Bir diğer olay ise şöyle:
“Şanlıurfa'da ne Nesire Engül, 15 gün önce evlendiği Mehmet Engül'den (27) boşanmak istedi.
Kavga çıktı. Kadın, kocasını bıçaklayarak öldürdü.
Polisi arayıp “Eve giren hırsızlar eşimi öldürdü” diyen Nesire Engül, suçunu itiraf etti….”
….
Aynı süreçte iki ayrı kadının işlediği iki ayrı cinayet.
Hangi cinsten gelirse gelsin, nedeni ne olursa olsun, cinayet (Bir kimsenin yaşamına bilerek ve isteyerek son vermek) kabul edilemez.
İki cani kadının da gerekli cezaları almalarını dilerim…
…
Sevgili okurlar geçtiğimiz haftayı değerlendirdik.
Şiddet, vahşet, cinayet derken köşemizin sonuna geldik.
Güzel şeyler paylaşmak dileğiyle ve haftaya görüşebilmek umuduyla,
Şimdilik,
Esen kalın
Hoşça kalın…
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.