Hani, basit bir hata yapar, kendimizi suçlarız da sonra olsun, yanlışlıkla adam ölüyor diyerek teselli buluruz ya, işte bazen bu “yanlışlıkla adam öldürme” durumu gerçeğe dönüşebiliyor.
Ama ne yazık ki bunun telafisi olmuyor.
Gazete başlık atmış:
“Artık çok geç” diye.
Gerçekten çok geç, yapılan bu hatanın geriye dönüşü yok.
Bakın olay nasıl gelişiyor:
Adana'da Muhammet Reşit Yıldırım (17), 14 Ağustos 2017'de Emrah Bulut'un (44), silahlı saldırısında ölmüştü.
Emrah Bulut;
“13 yaşındaki kızına tecavüz edip hamile bıraktığı için öldürdüm. Ben bu cinayeti başka kızların da başına aynı şey gelmesin diye işledim….”
Demişti. Kız da:
“Reşit bana tecavüz etti, kürtaj oldum”
diye ifade vermişti.
Mahkeme, Reşit'in cesedinden alınan DNA örneğiyle ceninden alınan örneğin incelemesine karar vermişti.
Bebeğin babasının Reşit olmadığı ortaya çıktı.
Reşit'in babası Ali Yıldırım,
“Tecavüzcü diye herkes oğlumu lanetledi. Ama ben gerçeği biliyordum. Artık çok geç ama oğlumun şerefinin iade edilmesini istiyorum”
Dedi…
….
Muhtemelen evin genç kızı, kendisini hamile bırakanın adını vermemek için yanlış hedef gösterdi, baba da gitti vurdu.
Sorumsuz, fevri hareketler…
Durum anlaşılsa da artık çare yok, faturayı suçsuz bir delikanlı ödedi.
Kızın hareketinde kasıt, babanın cinayetinde ise yönlendirme sonucu yapılan büyük hata var.
Elbette doğrusu, tabancaya sarılmak değil, hakkını kanun önünde aramak.
Durum böyle olsaydı, Reşit Yıldırım da pisi pisine ölmeyecekti.
Gazete başlığındaki gibi:
Artık çok geç.
Ve, yanlışlıkla adam öldü.
Cehalet, sorumsuzluk, araştırma noksanlığı, ne derseniz deyin, gelinen nokta bu.
x x
Gelelim hırsızlık olaylarına:
Yine okuduğum bir haber bana bir alt geçidi hatırlattı.
Aksu Boğacık mevkiinde bir alt geçit var, araba yolu aynı zamanda, senede birkaç kez bu geçidi su basar, arabalar gölün içinden karşıya geçmeye çalışır.
Nedeni, alt geçitte bulunan ızgaraların sık sık çalınması.
Yani, o üç beş parça demirin hurdacıdan getirisi nedir ki, İkide bir bunları çalıp milleti suyun içinde bırakıyorlar?
Rastladığım bir haber işte bu altgeçidi hatırlamama neden oldu.
Birlikte okuyalım:
“Batman Türkiye Elektrik İletişim A.Ş. (TEİAŞ) 16. Bölge Müdürlüğü'ne bağlı iletişim hatlarının statik dengesini sağlayan demir parçalarının hırsızlar tarafından sökülmesi üzerine yüksek gerilim direği devrildi. Devrilen iletim direğinde incelemede bulunan bölge müdürü Mehmet Şeref Ekinci,
“Ekiplerimizin geceli gündüzlü çalışmalarına rağmen maalesef hırsızlara yetişmekte zorluk çekiyorlar. Her direkte 100-150 binlere varan hasarlar meydana geliyor. Hırsız beyefendilerden (!) de rica ediyoruz, böyle bir şeye tenezzül etmesinler.
Küçük bir menfaat uğruna koca bir memleketi enerjisiz bırakıyorlar. Yazıktır, bu vatana ihanet …
Dedi…”
….
Üç beş kuruşluk demir parçası yüzünden yapılana bakar mısınız? Ve neden olunan hasara….
Ne diyelim bilemiyorum.
Aklıma Rusya'nın St. Petersburg şehri geldi.
Birkaç günlüğüne ziyaret etme şansı bulduğum bu eşsiz kentte, birçok kubbenin ve tarihi binanın tepesi altından yapılmış.
Ve yapıldıkları günden beri yerlerinde duruyorlar.
Rusya'da da her toplumda olduğu gibi aç, yoksul, evsiz var ama bunlara tenezzül etmiyorlar, milli değerlerine hırsızlar bile sahip çıkıyor.
İşte durum bu.
İşte 2 Şubat 2017 tarihli bir haberde, ülkemizde gerçekleşen ilginç hırsızlık olaylarına yer vermiş:
Ve bazıları:
-2014 yılında Gaziosmanpaşa'da görevliler ATM'ye para yüklerken bankaya ait zırhlı para aracı çalınıyor.
- Bursa Osmangazi'de bir elektrik dükkanından 300 metre kablo çalınıyor.
- 3 yıl önce Çanakkale Bayramiç'te bir restorana giren hırsızlar içki ve mezeleri çalıyor.
- Kastamonu'da bir ton ağırlığında bir taş çalınıyor.
- Ankara Yenimahalle'de çelik kapıları açamayan hırsızlar kapı tokmaklarını çalıyor.
- Gebze'de hırsızlar bir vatandaşın papağanını çalıyor.
- Alanya'da maskeli hırsızlar yılbaşı gecesi 2-3 bin liralık peynir ve içki çalıyor.
-Trabzon Arsin'de hırsızlar bir ağıldan 13 adet keçi çalıyor.
- Bursa'da okul kantinine giren hırsızlar kasada para bulamayınca dolaptaki pişirmeye hazır köfteleri çalıyor.
- Market kasiyerine başka şubeden geldiğini ve kasayı teslim alması gerektiğini söyleyen kadın 4 saat çalışıp 1800 lirayla kayıplara karışıyor.
-Trabzonspor taraftarı Halit Şahin, Fenerbahçe Müzesi'nde 2010-2011 sezonunun şampiyonluk kupasını almak isterken yakalanıyor…
Vs. Vs., yazmakla bitmez.
Bu örnekleri gülelim diye yazdım ama, belki de ağlamak gerek!
Ve ilginçlikler diyarı canım ülkem….
Ne diyelim, ne diyelim….
Durum bu.
x x
Sevgili okurlar bugünlük bu kadar, haftaya yeni konularda buluşuncaya dek şimdilik;
Esen kalın,
Hoşça kalın…
Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.