Bir bayramı daha geride bıraktık.
Sağlıklı, mutlu, huzurlu nice bayramlara ulaşmak dileğiyle geçmiş bayramınızı kutluyorum.
**
Yazmadığımız, bayram tatiline rastlayan süre içerisinde epeyce haber birikti.
Bunlardan önemli bulduklarımı paylaşacağım.
Bu haberlerin ilki, bir insanlık dramı.
İnsanlık suçu da dense olabilir.
Gelin birlikte okuyalım dövülen gazinin dramını:
“Kuzey Irak'ta teröristlerin konvoyuna uzaktan kumandalı bombalı saldırı düzenlemesi sonucu vücuduna otuz dört tane şarapnel parçası isabet eden gazi Ömür Karaman, altı ay yoğun bakımda kaldı. Tedavisi tamamlanan Karaman iki yıl sonra yürümeye başladı. Yüzde doksan iki engelli gazi Karaman, Ankara'dan Bursa'ya yeğenlerini görmeye geldi. Gürsu'daki yeğenlerinin yanında bir gece kalan gazi ertesi gün deniz havası almak için Kumsaz sahiline gitti. Burada denizde biraz yüzdükten sonra gözüne çarpan en yakın kafede dinlenmek için oturdu. Ayaklarını da sandalyeye uzatan gaziyi, işletmenin sahibi uyardı.
Karaman, gazi olduğunu ve yüzde doksan iki engelli olduğunu söylemesine rağmen işyerinde bulunan kişilerin saldırısına uğradı.
Gözü moraran, dudağı patlayan, ayakları ezilen ve sırtına demir çubukla vurulan gazi, ölümden döndü. Ömür Karaman aldığı darbelerin ardından hastanede tedavi altına alındı. Gazinin dudağına dikiş atılırken, ezilen ve moraran bölgelerine tedavi uygulandı.
Belediye tarafından özel bir şahsa kiralanan işletmenin sözleşmesi fesh edildiği öğrenildi.
Olayla ilgili göz altına alınan üç kişi çıkartıldıkları mahkemece serbest bırakıldı. Ancak savcılığın itirazı üzerine söz konusu üç kişi yeniden gözaltına alındı. Şüpheliler mahkemede bu defa tutuklandı.
Gazi Karaman:
-“On beş, yirmi kişiydiler. Yere düştüğümde ellerimi çiğnediler. Bu darp, gazilik onuruna yapılmış bir hakarettir. dedi…”
İnsan yazarken insanlığından utanıyor.
Bizlerin emniyeti için yaşamlarını hiçe sayan bu insanları başımızın üzerinde gezdirsek azdır.
Bırakın gazi olmayı, özürlülüğü belli bir vatandaşa yapılan bu saldırı insanlık dışı bir vahşettir.
Bir de gazi oluşu, ona olan minnet borcumuzu bir kat daha arttırıyor.
Ancak varılan sonuç ortada.
Yüzde doksan iki bedensel engelli olan bu gaziye on beş – yirmi kişinin saldırması akıl almaz bir olay.
Bazen insanlığımdan utanıyorum.
Bir de, bu kadar şiddeti anlayabilmiş değilim.
Konuşarak anlaşmak yerine, yumruklara, sopalara başvurmak da ne oluyor?
Nedir bu öfke, bu hiddet, bu şiddet?
Saldırganların gerekli cezayı almalarını diliyorum. Yoksa bu magandaca davranışlar sürüp gidecek…
**
Utandırıcı haberden güzel habere geçelim de, içimiz daha fazla kararmasın.
Down sendromlu, çok başarılı bir kızımızın öyküsü:
“Herkes ona atletizm pistlerinin Kardelen'i diyor. Down sendromlu milli sporcu Kardelen Demir, azmiyle bugüne kadar katıldığı turnuvalardan sandık dolusu madalya kazandı. Genç yaşına kırk üç madalya sığdıran Kardelen, hem atletizm pistlerinde engel tanımadığını gösteriyor hem de birçok arkadaşına örnek oluyor.
Yirmi yaşında gülen yüzüyle pistlerin tozunu attıran Kardelen'in yeni hedefi uluslararası turnuvalarda derece alarak Türk Bayrağını gururla dalgalandırmak.
Down sendromlu milli sporcu Kardelen Demir, ailesinin desteğiyle küçük yaşlarda spora yöneldi ve büyük ilgi duydu. Önceleri jimnastik, satranç ve dartla ilgilenen Kardelen, hobi olarak da yüzmeye başladı.
On beş yaşından sonra atletizmde karar kıldı.
Ankara'da haftanın belli günleri annesinin fedakarlıklarıyla çalışmalarını sürdüren Kardelen, eğitimcilerinin desteğiyle büyük başarılara imza attı. Özel sporcular kategorisi atletizm dalında 2019 yılı başında milli oldu. Bir taraftan eğitimine devam ederken diğer yandan turnuvadan turnuvaya koşan Kardelen, bugüne kadar birçoğu atletizmde olmak üzere farklı dallarda çok sayıda madalya kazanma başarısını gösterdi.
2020'de Antalya'da yapılacak olan ve 100'e yakın ülkeden 1500 sporcunun katılacağı Down Sendromlular (Trisome) Dünya Spor Oyunları'nda derece almak için azimle çalıştığını anlatan Kardelen;
-Ülkemi çok seviyorum. Türkiye'ye dünya çapında madalyalar getirmek için büyüklerimin desteğiyle çok çalışıyorum. Büyük turnuvalara katılacağım için çok heyecanlıyım, mutluyum. Daha çok madalyalar kazanarak Türk Bayrağını dalgalandıracağım. Sandığımda sakladığım madalyalara yenilerini ekleyeceğim… dedi..
**
Bu güzel haber üzerine ne diyeyim.
Önce Kardelen'i, sonra da ailesini yürekten kutluyorum.
Kardelen'in başarısı bize şunu hatırlatıyor:
“Azmin yapamayacağı hiçbir şey yok…”
Hepimizi gururlandırdın Kardelen, yolun açık olsun…
**
Sevgili okurlar bugünlük de bu kadar.
Haftaya yeni konularda buluşuncaya dek,
Esen kalın,
Hoşça kalın…
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.