Trajik kaçak göçmen olayları ülkemizin önemli sorunlarından bir tanesi.
Batı'ya, Avrupa'ya kaçak yollarla girmeye çalışan bu göçmenler Türkiye topraklarından geçerken çeşitli kazalara uğruyor, batan gemilerin denizden toplanan cesetlerin haberleri sık sık basına konu oluyor.
Nedeni insanların kaçak olarak ve olumsuz koşullarda taşınması.
Elbette biz, ülkemiz sınırlarında olanları duyuyoruz, ancak kaçak göçmen olayı tüm dünyanın sorunu.
Ülkemizde yaşanan en acı olaylardan bir tanesi Suriyeli Aylan bebek olayıydı.
Aylan bebek, 2015'te ailesi ile birlikte Bodrum'dan Yunanistan'a gitmeye çalışıyordu. Botları devrilmiş, 3 yaşındaki Aylan, annesi ve kız kardeşi ile birlikte boğularak hayatını kaybetmişti.
Aylan'ın Akyarlar sahiline vuran cansız bedeni tüm dünyayı ayağa kaldırmıştı.
4 yıl sonra 2 yaşındaki El Salvador'lu Valeria, 11 kilometre ötede Aylan'la aynı korkunç kaderi paylaştı.
“Oscar Martinez yirmibeş yaşındaydı. Eşi Tania (21) ve iki yaşındaki kızı Valeria'ya daha iyi bir hayat sağlamak için El Savador'dan ABD'ye gitmeye karar verdi. Aylarca yürüdüler. Zorlu koşullarda ülkeleri aştılar. Ve iki ay önce Meksika'ya vardılar. Mülteci kampında yaşamaya başladılar.
Oscar, ABD'ye sığınma başvurusu yapmaya çalışıyordu. Günler, haftalar geçti ancak randevu alamadı. ABD Başkanı Donald Trump'ın göçmen karşıtı politikaları nedeniyle bütün talepler geri çevriliyordu.
Yiyecek ve sağlık koşullarının çok kötü olduğu kampta daha fazla kalamazlardı.
Oscar, eşi ve kızıyla birlikte ABD'nin Texas Eyaleti ile Meksika'nın Matamoros kentini birbirinden ayıran Rio Grande Nehri'nin kıyısına gitti. Önce Valeria'yı karşıya geçirdi. Bir an olsun ABD'ye ayak bastı.
Valeria'yı kıyıdaki bir kayanın üstüne oturtup eşi Tanja için nehre geri döndü.
Babası nehrin ortasına geldiğinde, korkan Valeria kendini sulara attı.
Oscar geri dönerek kızını sırtına aldı. Elinden kayıp gitmesin diye onu tişörtünün içine soktu. Tania çaresizce kocasının ve kızının suda kayboluşunu izledi. Tania'nın çığlıkları üzerine sınır koruma görevlileri geldi.
Baba ve kızın cesedi ancak ertesi gün 500 kilometre ötede bulunabildi. Valeria hala babasına sarılıyordu. Oscar ise kızını ölümde bile yalnız bırakmadı.”
…
Baba ve kızın cansız bedenlerinin görüntüsü, tıpkı Aylan bebeğin görüntüsü gibi yürekleri dağlıyor.
19 Ocak 2019 tarihli bir habere göre ise, Akdeniz'de meydana gelen iki deniz kazasında 170 civarı düzensiz İtalyan donanmasının Akdeniz'de rapor ettiği diğer bir deniz kazasında da 117 düzensiz göçmenin öldüğü veya kaybolduğu aktarıldı. Hayatta kalan üç kişinin tedavi edilmek üzere Lampedusa Adası'na götürüldüğü bildirildi…
….
Bu veya bunun gibi haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Normal yollardan vatandaşlık başvuruları reddedilen kaçak göçmenlerin daha iyi bir yaşam uğruna hayatlarını tehlikeye atıkları, genelde sonu dramla biten bu olayların sık sık basına malzeme olduğu biliniyor.
Ülkemiz topraklarında ya da sularında olanlara daha çok vakıf ve haberdar olsak da aslında bu durum dünyanın her yerinde yaşanıyor.
Tabii bir de bu zavallı insanların sırtından geçinen umut tacirleri var.
Yani, küçücük teknelere insanları balık istifi dolduran ve ölümlerine neden olan illegal kişiler.
Galiba kaçak göçmen olayı ve bu cinayetler serisi devam edip gidecek.
Bu uğurda daha fazla canın yok olmaması dileğiyle…
x x
Aşağıdaki haber sanırım konuya biraz açıklık getiriyor :
“Savaşlar ve açlığın pençesindeki Afrika'dan kaçan insanlar, insanca bir yaşam umuduyla Avrupa'ya gitmeye çalışıyor. Bu umudun peşindeki 20 bin kişi son 10 yılda Akdeniz'i geçmeye çalışırken boğularak can verdi.
Cesedi bulunanlar isimsiz mezarlara gömülüyor, bir çoğununki hiç bulunmuyor. Başta İtalya olmak üzere ırkçılığın yükseldiği Avrupa ülkeleri, limanlarını kapatıp, kurtarma çalışmalarını engelleyerek ölümleri artırıyor…”
…
İşte insanlığın geldiği son nokta.
Ne yazık ki bu konu daha çok yazılıp, çizilecek.
Açlıktan, yokluktan, savaştan kaçan insanlar yok yere heder olup gidecek.
Keşke bu, tüm dünyanın paylaştığı soruna bir an önce çözüm bulunabilse.
O zaman vicdanlar daha az sızlayacak, yürekler daha az dağlanacak.
…
Sevgili okurlar satırlarıma son verirken hepinize sağlık, mutluluk ve huzur dolu güzel bir hafta diliyorum.
Yeniden görüşünceye dek;
Esen kalın,
Hoşça kalın…
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.