İki üç ayda bir bu konuyu işlerim.
Nedeni, sık sık tekrarlanıyor olması.
Elbette kanunlara göre karar veriliyor.
Ama ya vicdanlar? O ne olacak?...
***
İyi hal indirimi uygulamasından bahsediyorum.
Uygulamaya karşı değilim, konu kimlere uygulandığı.
Aşağıdaki örneğe bir bakalım:
=Basından=
“İzmir'in Torbalı ilçesinde eşinin kuzeninin kızı İ.M.'ye (11), nitelikli cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan Gökhan B. (41), on beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Korkunç olay, ilkokul dördüncü sınıfta okuyan küçük çocuğun davranışlarındaki değişikliği fark eden rehber öğretmenin dikkati ile ortaya çıkmıştı.
İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bir yıldır süren davanın karar duruşmasında sanık Gökhan B., suçlamaları kabul etmeyerek beraatını istedi. Mahkeme heyeti, Gökhan B.'yi onsekiz yıl hapis cezasına çarptırdı. İyi hal indirimi uygulayan mahkeme, cezayı onbeş yıla düşürdü…”
…
Tecavüzcünün iyi hali mi olur diyeceksiniz, vallahi ben de bilmiyorum.
Adalete saygımız sonsuz, ancak bu “iyi hal” konusu ve uygulaması bazı kararlarda tepki topluyor, neden böyle olduğu konusunda bir fikir birliğine varılamıyor.
Bakalım “iyi hal indirimi” ne ve nasıl yorumlanıyor…
Günlük yaşamda sık sık karşılaştığımız, medyaya yansıyan birçok davada adı geçen iyi hal indirimi, yargılama sonucunda cezalandırılmasına karar verilen failin, verilen cezanın yasa ile belirlenen “failin geçmişi, sosyal ilişkileri, yargılama sırasındaki tutum ve davranışları” gibi nedenlerle indirilmesidir.
…
Takdiri indirim (iyi hal indirimi) uygulayacak hakim, yasa ile tanınan takdir hakkını hukuka ve hakkaniyete uygun biçimde kullanmalıdır.
İyi hal indirimi takdiri bir indirimdir, uygulanması zorunlu değildir. Yerel mahkeme takdir hakkını kullanıp kullanmamakta serbesttir.
Takdir yetkisini kullanan hakim, hukuk ve hakkaniyet çerçevesinde karar vermekle yükümlü olup keyfi davranamayacaktır.
İyi hal indirimi için yasa ile belirlenen kriterler:
-Failin geçmişi,
-Sosyal ilişkileri,
-Fiilden sonraki davranışları,
-Yargılama sürecindeki davranışları,
-Cezanın failin geleceği üzerindeki etkileri…
***
İnternetten aldığım bir başka bilgiyi aktarıyorum sizlere:
“Kocaeli'nin Kartepe ilçesinde, 2016 yılında yedi yaşında olan kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılanan Hasan G. (31), yerel mahkeme tarafından verilen on yıl hapis cezası sabıkasız geçmişi, cezasının geleceği üzerindeki olası etkileri değerlendirilerek sekiz yıl dört aya indirildi.
Yargıtay'ın kararı bozmasının ardından bölge mahkemesi de sanığın yargılama süresince göstermiş olduğu olumlu tutum ve davranışlarını dikkate alarak cezayı 6 yıl 8 aya indirince, Hasan G.'nin cezaevinde geçirdiği süre dikkate alınarak tahliyesine karar verildi.
…
Bir takım hukuki görüşlere göre suçlu kişinin pişman olması, mahkemeye olayın aydınlatılması noktasında yardım etmesi, bir daha yapmayacağı yönünde izlenim bırakması gibi etkenler nedeniyle hakimin indirim yapma takdirini kullanması söz konusu olabiliyor.
Ancak hakimlerin her kravat takana ya da mahkemede terbiyeli tavır takınana iyi hal indirimi uygulamak gibi bir zorunluluğu olmadığı da belirtiliyor.
…
Sık sık basına malzeme olan bu “iyi hal uygulaması” uygulamasının kaldırılmasının son derece sakıncalı olduğu, asıl sorunun bu uygulamanın kimlere yapılacağı konusunda seçici olunması olduğu görüşü ağır basıyor.
Kamuyu yaralayan suçlar kapsamında tecavüzcülere de iyi hal indirimi yapıldığında, işte böyle basına malzeme oluyor.
***
Konuyu değiştirelim, yurtdışından bir trajedi ile devam edelim.
“ABD New Orleans'ta yaşayan Royal Clark Jr. bir restoranı silahla soymaktan suçlu bulundu ve 2002'de hapse girdi. 25 yaşındayken girdiği hapishanede 17 yıl kalan Clark masum olduğunu savunuyordu. Suçsuz yere hapis yatanları kurtarmak adına başlatılan bir proje kapsamında dava dosyasındaki deliller son teknoloji ile tekrar incelendi. Yeni parmak izleri bulundu ve görgü tanıklarının ifadeleriyle ceza alan Clark'ın masum olduğu anlaşıldı.
Deliller üzerindeki parmak izleri, sonraki pek çok diğer soygundan hapiste bulunan bir suçluya ait çıktı.
42 yaşında özgür kalan Clark, hapse girdiği yıl doğan oğluna sarıldı. Hapisteyken anne ve babasını kaybeden Clark'ın dışarı çıktıktan sonra gözyaşları içinde söylediği ilk sözler şunlar oldu:
“Öfkeme yenilmeyeceğim ve geçmişteki bu adaletsizliğin geleceğimi daha fazla karartmasına izin vermeyeceğim. Mutlu olup hayatın tadını çıkaracağım…”
…
Sonu mutlu biten bu olay aslında bir dramı anlatıyor. Ömrünün 17 yılını karalanmış bir mahkum olarak hapiste geçiren Clark, geleceğini düşünerek geçmişin hesabını sormayacağını belirtiyor.
Peki, bu onyedi yılın hesabını kim verecek?
İşte, onu bilen yok.
Ya suçsuzluğu hiç kanıtlanamasaydı?
Ona da yorum yok.
Bu dünyanın işleri diyelim.
***
Bu haftalık bu kadar.
Sevgili okurlar haftaya yeni konularda buluşabilmek dileğiyle
Esen kalın…
Hoşça kalın…
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.