Bugün, geçtiğimiz hafta haberlerinden bir derleme yapalım ve yorumlayalım.
Okuyucularım bilir, insana dair haberler her zaman ilgimi çekmiştir çünkü sevgili babamız hayattayken bize insanlık, sevgi, merhamet, dostluk gibi erdemleri aşılamaya gayret ederdi.
Bu nedenle ne zaman İnsanlık adına güzel bir habere rastlasam mutlu okur, gelecek ve dünya adına umutlanırım.
Erdemlerin giderek yok olduğu günümüz dünyasında erdemli bir harekete, olaya rastlamak insana kendini iyi hissettiriyor, insanlık adına umutlarını yeşertiyor.
Olay Samsun'da geçer. Şöyle ki;
“Samsun'da yağışlı havada tramvaya binen bir genç, yolcular arasındaki 11 yaşındaki Suriye'li çocuğu fark etti.
Çocuğun bir ayağı çıplaktı, diğer ayağındaki ayakkabı ise yırtıktı.
Çocuğun yanına giden genç adam, ayakkabılarını ona vermek istedi.
Utanan çocuk sessiz kalıp başını eğdi. Bunun üzerine genç adam, ayakkabılarını çıkarıp, kendi elleriyle çocuğa giydirdi.
Bağcıklarını da eğilip kendisi bağladı.
Çorapları ile kalan genç, sessizce tramvaydaki yerine gitti.
O anları fotoğraflayan lise öğrencisi Emre Köse:
-Herkes çok duygulandı. O sahneyi ömür boyu unutmayacağım…
Dedi.”
Gazetedeki resimde de görüldüğü üzere, ayakkabılarını çocuğa veren genç adam yoluna ayakkabısız devam ederek varış noktasında tramvaydan çorapla indi. Şimdi Samsun Belediyesi yardım etmek için ayakkabısız çocuğu, teşekkür etmek için ise iyiliksever genci arıyor…”
…
Bu haberi okuyup da insanın gözlerinin yaşarmaması mümkün değil.
Geçen haftalarda yazmıştım, montunu çıkarıp yaşlı kadına veren iyilikseveri.
Bu delikanlının yaptığı ise, tam bir fedakarlık.
Çorapla yola devam etmeyi göze almak….
Tam da “Analar neler yetiştiriyor” sözünün karşılığı olsa gerek.
Değerler, erdemler giderek erozyona uğruyor demiştik ama bakın hala koruyanlar da var.
Yetiştirme tarzının çok önemli rolü olsa da hayattan da birşeyler alabilmek gerek.
Sanki her olumsuzluğu çocukluğa bağlamak biraz kolaycılığa kaçıyor diye düşünüyorum.
Zira, insanoğlunu diğer canlılardan üstün kılan çok önemli bir meleke var, o da akıl. Sevgi, şefkat, merhamet gibi duygular da ona eşlik etmekte…
…
Gelelim madalyonun diğer yüzüne.
“Ölüme terkedilen insanlık” diye başlık atmış gazete. Bu da geçtiğimiz haftanın haberlerinden:
“İstanbul Esenler Belediyesi temizlik ekibi geçtiğimiz sabah saat 6.30'da Oruç Reis Mahallesinde çalışırken çöpteki bir çantadan bebek ağlaması sesi geldi. Çantayı açan görevliler şok oldu.
İçinde yeni doğmuş bir kız bebek vardı. Görevliler,
-Bebek tam o sırada ağlamasa çanta diğer çöplerle arabaya atılırdı.
Dedi.
Bebek, devlet korumasına verildi.
….
Bir bebeği 9 ay karnında büyütüp, doğurup sonra çöpe atmak…
Arkasında mutlaka önemli bir sosyal sorun yatıyor olsa da bu sevimli çocuk için böyle bir sonu reva görüyor olmak ne derece insanlıkla bağdaşıyor bilemiyorum.
Şöyle bir internette gezindim, öyle çok terkedilmiş bebek haberine rastladım ki, şaşırdım.
Bundan 17 ay önce yani 11 Ocak 2008 tarihinde Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun (en son veri bu olmalı) verilerine göre, Türkiye'de her sene ortalama 500 bebek sokağa bırakılmakta…
Şu anda bu rakamın daha da yüksek olmasından endişeliyim.
Dünyaya getirilen bu can'ları böylesine fırlatıp atmak insanlıkla nasıl bağdaşıyor bilemiyor ve bilmek de istemiyorum…
Son haber sanatçı Ceren Hindistan ile ilgili.
Habere göre oyuncu Ceren Hindistan'ın 2015'te aşk yaşayıp bir yıl sonra ayrıldığı Ümit Aslan'dan olan kızı Arya'da (2,5) böbrek tümörüne rastlanmıştı. İddiaya göre, Ceren Hindistan kızının ameliyat sonrası kemoterapi tedavisini reddetti. Hastane ise çocuğa koruma kararı çıkartıp dava açtı. Baba Ümit Aslan “kızımın hayatı tehlikede” deyip velayet davası açacağını söyledi.
Ceren Hindistan geçtiğimiz hafta hakim karşısına çıktı.
Avukatı şu açıklamayı yaptı:
-Çocuğun tedavisi yarım bırakılmadı. Arya 4 kür kemoterapi gördü. Sonra tümör ameliyatla alındı. Tekrar kemoterapi ve radyoterapi önerildi, ancak çocuk aşırı zayıfladı. Radyoterapide ishal, kusma oldu.
Anne bu ölümcül durum karşında kızını hastaneden çıkardı. Arya şuan iyi…
Hakim, hastane evraklarının gelmesine ve Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine karar verdi….”
Bir bebeğin sağlığı ve bakımıyla ilgili olduğu için aktardığım bu haberde kimin haklı kimin haksız olduğundan ziyade, bebeğin sağlık durumunun düzelmesi önemli herhalde.
Umarım Arya bebek girdiği yaşam mücadelesinden galip çıkar…
….
Sevgili okurlar bugünkü konumuz insana ve insanlığa dair idi.
Haftaya yeni konularda buluşuncaya dek şimdilik esen kalın, hoşça kalın…
Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.