“Rezilliğin dibini gördük” diye başlık atmış gazete.
Doğru teşhis etmişler.
Rezilliğin dibinin dibi.
Habere göre olay söyle gelişiyor:
“Ortağı ile sevgili oldu diye kız kardeşi Ceylan'ı öldüren Erhan Timuroğlu'nun avukatın geçtiğimiz günlerde mahkemede şu skandal savunmaya imza attı:
- Ceylan, alttan almayıp arsızca üste çıkmaya çalıştı. Kendini bilerek öldürtmek suretiyle intihar etti (!)” dedi.
Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi'ne el bombası atılmasının sanıkları arasında olan Erhan Timuroğlu, ortağıyla sevgili olduğu gerekçesiyle 2017'de kardeşi Ceylan'ı (24) annesi ve babasının gözü önünde öldürmüştü.
260 gün sonra yakalanan ağabeyinin geçen hafta karar duruşması vardı.
Avukatı Ayhan Gürdoğan, müvekkiline şu gerekçeyle haksız tahrik indirimi istedi:
-Ceylan, adamın 3. karısı olacaktı.
Avukat Gürdoğan şöyle devam etti:
-Erhan kardeşini gerekirse dövmek için gitti. Ceylan, alttan almak yerine arsızca ve umarsızca üste çıkmaya çalıştı, en ağır hareketlerde bulundu. Ceylan ağabeyine kendini bilerek öldürmek suretiyle intihar etti…
Mahkeme Erhan Timuroğlu'na ağırlaştırılmış müebbet verdi.
Kızlarını kaybeden Timuroğlu ailesi ise cezanın çok olduğundan yakındı…..”
….
İlginç olay, ilginç savunma, ilginç ifadeler…
Avukatın savunma taktiği ise hepten komedi.
Mahkeme salonunda söylenmeyecek son derece gayri ciddi ifadeler, savunmalar…
İşte, sıradan bir adli vaka gibi görünen bu olayı enteresan kılan ise bu savunma tarzı.
Örneğin:
- Erhan kardeşini öldürmeye değil, dövmeye gitti…
(Sanki dayak kabul edilir bir davranışmış gibi)
-Ceylan alttan almak yerine ARSIZCA ve UMARSIZCA üste çıkmaya çalıştı..
(öldürülmüş bir insanı suçlu göstermek gayretiyle arsız ve umarsız sıfatlarını kullanmak savunma makamının etik değerlere saygısızlığını gösteriyor.)
-Ceylan, ağabeyine kendini bilerek öldürtmek suretiyle intihar etti…
(Hadi canım sen de!)
Zaten eski bir sanık olan Erhan Timuroğlu'nu (Danıştay ve Cumhuriyet Gazetesi'ne el bombası atılması) savunacak tutar bir dal bulamayınca faturayı öldüren Ceylan'a kesmek nasıl bir anlayışın sonucu bilemiyorum….
Allah'tan yüce yargı bu tuzağa düşmüyor.
Gelelim ailenin durumuna.
Kızları gözleri önünde öldürülen aile, Erhan Timuroğlu'na verilen cezayı çok buluyor!
“Bir evladımız gitti, öbürü de yanmasın” mantığımı acaba?
İyi de öldürülen Ceylan'ın hakları ne olacak?
Neyse ki mahkeme Erhan Timuroğlu'na ağırlaştırılmış müebbet vererek avukatının gülünç savunmasını da geçersiz kılıyor.
Yine bir facia, yine bir kadın cinayeti, yine ezilen, dövülen, öldürülen kadınlar…
Koca, sevgili değil, bu sefer de ağabey katliamı.
Farkeden bir şey yok, kurban yine kadın.
İşte tam bir aile dramı…
x x
Rahmetli Bergen'i hatırlarsınız.
Bu olay, onun katili olan kocası ile ilgili.
Tam bir suç makinası olan vatandaşın suç haritasına bir göz atalım isterseniz:
-1982'de Bergen'e kezzap atıp bir gözünün kör olmasına neden oldu.
-1989'da Bergen'i öldürdü.
-2018'de sapıkça vukuatları ortaya çıktı….
Şimdi de olaya bir bakalım:
“Adana'da polis, motosiklet kullanan 16 yaşındaki bir çocuğu durdurup:
-Aracı nereden buldun?
diye sordu.
Çocuk, Halis Serbest (71) adlı kişinin kendisine ve üç erkek çocuğa ilişki karşılığı para ve motosiklet verdiğini söyledi.
Tutuklanan Halis Serbest, seksenli yıllarda “Acıların Kadını” adıyla tanınan ünlü arabesk şarkıcısı Bergen'in (29) eski eşi.
1982'de kezzapla bir gözünü kör ettiği Bergen'i 1989'da öldürmüştü.
…..
Avukat olan rahmetli babacığım, bazı olaylar için “doğuştan suçlu” anlamına gelen bir bilimsel kelime kullanırdı.
Anlattığım her iki olayda da suçlular bu tanımlamaya çok uyuyor. Bazen bu “doğuştan suçlu” olma durumunu engellemek pek mümkün olmasa da, zamanında verilen ya da verilmesi gereken cezalar uygulansaydı, bu insanlar toplum içine karışıp yeni vukuatlar işleyemezlerdi.
Önemli olan toplumun huzurunu sağlayabilmekse, insan hakkı ihlali yapılmadan, gerekli cezaların uygulanması yerinde olur.
Zira mağdurların da yaşam ve insan hakları bulunmakta.
Aslolan, bunu sağlayabilmek….
Sevgili okurlar satırlarıma bugünlük son verirken haftaya yeni konularda buluşabilmek dileğiyle şimdilik,
Esen kalın, hoşça kalın…
Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.