Geziler hep yazın olmaz ya, ben de sizlere dört bölümdür çıktığımız kış gezisini anlatmaya çalışıyorum. Şu ana kadar bu bölümleri okuyanlar yazdığım yerler ve gezi rotası hakkında epey bilgi sahibi olsa da, daha öncesini okumayanlar için ben bir giriş yapayım isterseniz. Ocak ayı ortalarında onbir günlük bir Akdeniz havzası ziyaretimiz oldu gemi ile, rotamız ise İtalya, İspanya, Fas, Kanarya adaları, Portekiz'in Funcal adası ve İtalya üzerinden Türkiye'ye dönüş idi. En son epey detaylı bir şekilde Fas'ı anlatmıştım. Bu seferki durağımız, dünyaca ünlü Kanarya adaları. Ben de ilk kez göreceğim için ve ünlü isminden dolayı epey heyecanlıydım. Yalnız geceleri yol alan gemimiz, sabahleyin, Kanarya takım adalarının en büyüğü olan Tenerife adasının limanına yanaşıyor. Rehberimizle buluşup, otobüslerimize yerleşerek Kanarya adaları hakkında bilgiler almaya başlıyoruz. İspanya'ya bağlı olan Kanarya takım adaları Afrika kıtasının Kuzey batısında yer almakta. Bu adalar, her ne kadar İspanya'ya bağlı iseler de özerk konumundalar. 2.1 milyon nüfusa sahip olan bu adalara ilk gelen beyaz, Kristof Kolomb olmuş. Başkent Tenerife'in nüfusu ise dokuzyüzbin. Ancak ekonomik sıkıntıdan dolayı adaların nüfusu giderek azalmaktaymış. Gelelim Kanarya adalarının neden bu ismi aldığına. Sanıldığının aksine, isminin bildiğimiz Kanarya kuşları ile hiçbir ilgisi yok. Bu isim Galler'den gelen Canary cinsi köpek dolayısıyla bu takım adalarına yakıştırılmış ve öyle kalmış. Otobüsümüzle adada bulunan dünyanın en yüksek üçüncü yanardağına çıkıyoruz. Adı Teide yanardağı olan bu aktif volkan Tenerife adasının en turistik yeri olup her an faaliyete geçme ihtimali olduğundan çok yakınına yaklaşılmıyor. Tabi civarlarda yanardağı simgeleyen turistik objeler satan satış yerleri bulunmakta. Turizmin başlıca gelir kaynağı olduğu adada tütün ve muz ihracatı da önemli yer tutmakta. Adadaki evler genellikle Endülüs tarzında. Rehberimizin anlatımına göre İspanyollar adadaki Müslümanlara çok soykırım yapmışlar, bunların en büyüğü ve en zalimi ise 1909 yılına gerçekleşmiş. Otobüsle adanın inişli yokuşlu yollarını, dar virajlarını geçerken bazen öyle yükseklere çıkıyoruz ki, bulutların aşağımızda kaldığını görüyoruz. Tenerife yani Kanarya Takım adalarının en büyüğünde bir de gözlemevi var. Ondokuz ülkenin temsil edildiği bu gözlemevi, Kuzey Yarımkürenin en büyüğü olarak kabul ediliyor. Dünyanın en yüksek onuncu adası olan bu takım adalar, Unesco tarafından Dünya Mirası listesine alınmış. Biraz önce bahsettiğim yanardağı görmeye ise yılda üçmilyon kişi ziyarete geliyormuş. Bir yılda Mısır'a beş milyon ziyaretçi geldiğini düşünürseniz, bir yanardağı görmek için bu kadar turist ziyaretini varın siz hesabedin. Aslında bu rakamın kabarmasına biz de katkıda bulunduysak da, baktık baktık kayda değer bir şey göremedik, iyi ki de göremedik yoksa patlayan bir yanardağ ve kabaran lavlarla bundan sonra zaten artık hiçbir şey göremezdik. ** Yine aldığımız bilgilerden, adada su sıkıntısı olduğunu öğreniyoruz. Ama bakın bu işe nasıl çözüm bulmaya çalışmışlar: - Adaya lazım olan suyun yüzde seksenikisi ağaç köklerinden rezervleşiyor, şöyle ki, buradaki çamlar çok değişik, iğneleri uzun, uzun, ağaçlar havadaki nemi çekip su biriktiriyor, bunlar köklere yansıyor ve su ihtiyacının çok büyük bir kısmı işte bu ağaçlardan karşılanıyor. - Su ihtiyacının yüzde ondördü deniz suyu arıtılarak sağlanıyor. - Geri kalan yüzde dörtlük bölüm ise kullanılan suyun tekrar arıtılması sonucu elde ediliyor. Gördüğünüz gibi Kanarya takım adalarında su en değerli şey. Zamanında Kılıç ve Uluç Reis'ler lojistik destek için (su, erzak vs) bu takım adalara uğramışlar, bunu da seyir defterlerine yazmışlar. Kanarya Takım Adalarına İspanyollar hariç yılda on milyon turist gelmekteymiş. (İspanyolların kendi toprakları sayıldığından yabancı turist statüsüne girmiyor.) Kanarya adalarının iki başkenti bulunmakta, biri Tenerife, diğeri Grand Kanarya, ayrıca bu adaların İspanyol parlamentosunda oniki, senatosunda ondört koltuğu bulunmakta. Adalar volkanik yapıda olduğundan çok az bölümü tarıma müsait olup muz, patates, üzüm en çok yetiştirilenler arasında. Otobüsümüzle dar ve virajlı yollardan geçerken muz ağaçları etrafımızda, salkımları koruma altına alınarak poşet ya da bezlere sarılmış, o şekilde büyüyorlar, çok da güzel bir görüntü oluşturuyorlar. Aramızda şakalaşıyoruz, elimizi uzatabileceğimiz kadar bir mesafede hevenk hevenk muzlar asılı hem de poşetlenmiş şekilde, şunlardan alıp kamyon kamyon memlekete götürelim diyoruz ama bunun sadece lafta kalacağını da biliyoruz. Gelelim Kanarya adalarının sosyo-ekonomik durumuna.Dünyadaki genel kriz çok etkilediğinden, maaşlar çok düşükmüş. İlginç olan nokta,aynı iş için erkekler daha fazla, kadınlar daha az maaş alıyor. İçimden, Kanarya adalarına da gitsen düzen, (pardon düzensizlik) değişmiyor diyorum. Aylık maaş ortalama erkeklerde 1.100 EUR iken aynı işi için kadınlarda 800 EUR imiş. (Kadınlarda daha düşüğü olmak üzere.) Ev kiralarına gelince iyi bir yerde 50 m2 evin kirası 400-500 EUR, ancak satılık evler oranlandığında daha ucuz, en iyi evler 110.000-140.000 EUR arası imiş. (Meraklısına!) Bu rakamları, Giresun'la bir kıyaslama yapın diye yazıyorum. Dünyanın meşhur Kanarya adalarındaki satılık evler Giresun'daki birçok satılık evden daha ucuz. Arazi desen orada da dağlık, engebeli, bizim memleket neden bu kadar pahalı bilen yok. Biz yine dönelim Kanarya adaları, Tenerife'ye. 6-16 yaş arası temel eğitim, 16-18 arası 3 yıl lise olup, lise eğitimi zorunlu değil. Üniversiteye ise sınavla giriliyor. Eğer vatandaşın sağlık güvencesi yoksa devlet belli yerlere kadar yardımcı oluyor. Emeklilik yaşı altmışyedi olup altıyüz EUR emeklilik maaşı verilmekte. Adalardaki işsizlik oranı %33. Bunun nedeni, bölgede ikiyüz bin kaçak işçinin bulunması. İki havalimanının bulunduğu adada elektrik çoğunlukla getirilen petrolden elde ediliyor. ** Kanarya adaları ile ilgili notlarım burada sona eriyor sevgili okurlar. Gördüğümüz, duyduğumu olabildiğince aktarmaya, dünyanın bu çok ziyaret edilen bölgesini sizlere tanıtmaya çalıştım. Haftaya bu yazı dizisinin son bölümü olan Portekiz'in Funcal adasında birlikte olacağımızı umuyorum. Bu arada ünlü Kanarya adalarıyla Fuıncal (Madeira) takım adalarının bir karşılaştırmasını yapmak benim için kaçınılmaz oldu, bilgilerinize… Yeniden buluşuncaya dek esen kalın, mutlu olun… Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.