Bugün Kayahan'la başlamalıyım satırlarıma, Anısına saygıyla… Bir köşe yazarı: “Fast food hayatlarımızdan bir usta gitarını aldı gitti” yazmış. ... Günümüzün dünyasını ve ölümün acı gerçeğini en çarpıcı şekilde anlatan bir cümle… İnsanlar ölür, Yaptıkları kalır, Ve o insanlar böyle hatırlanır. Yaptıklarıyla, yapmadıklarıyla, Yıktıklarıyla, ya da bıraktıklarıyla. Yaşam geçici, eserler kalıcıdır. Hayatlar kaybolur, izler ise asla!.. Yaşarken hesabı da bu şekilde yapmalı: “Nasıl hatırlanacağım” hesabını… ** Hepimizin gönlünde ayrı bir yeri var Kayahan'ın; Unutulmazları; Emrin olur-1997 Yemin ettim-1991 Bir aşk hikayesi-2002 Sarı saçlarından sen suçlusun-1991 Elmanın yarısı-1993 Atın beni denizlere-1997 Seninle her şeye varım-2004 Canım sıkılıyor canım- Odalarda ışıksızım-1992 İstanbul'da bir güzel-1978 Bu gece sen daha güzelsin- Esmer günler- Geceler- Kar taneleri- Mor menekşe- ** İnsan tutkularının peşinden gidebilmeli, Öyle yaptı Kayahan. Aile desteği olmama-sına rağmen, müziğine ve gitarına tutkuyla sarıldı. Ruhlarımıza ışık tutan, dilimizde pelesenk olan unutulmazları yarattı. Gece kulüplerinde çalıştı, okul önlerinde tost, ayran sattı, bu arada peşpeşe bestelerini sıraladı. Kendi kariyerini kendi yarattı. Sevgi adamı Kayahan, belleklerimize şu cümleyi kazıdı: “Yolu sevgiden geçen herkesle, bir gün, bir yerlerde buluşuruz.” ** İnsanlar ölür, geriye bıraktıkları kalır. Ve hep öyle hatırlanır. Kayahan da böyle hatırlanacak; Bir sevda emekçisi olarak; Gönül dostlarına rehberliği ilke edinmiş, Topluma güzel mesajlar yollamayı benimsemiş Bir güzel insan. Yakasından hiç çıkarmadığı Atatürk rozeti, Sayısız ödüllerinin yanında, en değer verdiği Atatürk Büstü ödülü, Ve cenazesine çiçek gönderilmemesi, Mehmetçik Vakfı'na bağış yapılması vasiyeti… ** İnsanlar ölür, geriye bıraktıkları kalır. Ve hep böyle hatırlanır. Yaptıklarıyla, yapmadıklarıyla, Yıktıkları ya da bıraktıklarıyla. Hayatlar kaybolur, İzleri ise asla! Yaşarken hesabını bu şekilde yapmalı insan; Bırakacağı izlerin hesabını… ** Kayahan bedensel olarak öldü, ama aslında hep yaşayacak… Kişiliğinde, yarattıklarında ve hafızalarımızda! ** Hep “çocuk gelinler”in öyküsü yazılır ya, Bu da bir “çocuk damat” öyküsü… Mardin'li bir yerel rehber, Mehmet Kaya, henüz yirmialtı yaşında. Mardin müzesine bağlı olarak çalışıyor, İpek Yolu üzerindeki Dara Antik Kenti'ni anlatıyor. Babasının zoruyla, onbeş yaşında evlendirilmiş. Daha doğrusu babası tarafından “bir bisiklet vaadiyle ” kandırılmış. Zira isteği evlenmek değil, bir bisikletmiş… “Evlen, sana bisiklet alacağım” demiş babası, Evlenince de; “Evli barklı adam bisiklet mi ister” sözleriyle terslemiş. Kandırılmış Mehmet, eşinin de buna benzer bir öyküsü olmalı. Elbette, “çocuk kısmının erkenden başını bağlamak gerek” inancına sahip olduğu belli olan babasının da… Berdel usulü evlenen rehber Mehmet Kaya, eşi ile birlikte büyümüş. İki çocuk sahibi olsa da, okumaya kararlı. Henüz dışarıdan liseyi bitirmeye çalışsa da, ideali belli; Arkeoloji ya da turizm alanında üniversite eğitimi almak… Babanın vizyonu, çocuğun ideali… Ne büyük tezat! ** Kemikleşmiş tabular giderek yıkılsa da, halâ örneklerine rastlanmakta, körpe fidanlar solmakta… ** Geçtiğimiz günlerde izlediğim bir belgeselde, Tanzanya'daki dünyaca ünlü Masai kabilesinin reisiyle yapılan bir röportaja rastladım. Yarı göçebe olarak yaşayan ve Afrika'nın savaşçı kabilelerinden olan Masailer’in reisiyle yapılan bir söyleşiydi bu. “Oğlunun Amerika'da tahsil yaptığını ve geri dönüp dönmeyeceğini bilmediğini” söylüyordu kabile reisi. Göçebe yaşayan ve yiyeceklerini avlayarak beslenen bir kabile ve ABD'de tahsil yapan bir Masai’li…İdeallerinin peşinden koşma cesaretini ve isteyince yapılamayacak hiçbir şey olmadığının çok güzel bir örneği.. Yeter ki böyle bir vizyona sahip olunsun. Ya da, İnsanların vizyon sahibi olmasının önü açılsın… Eğiterek ve bilinçlendirerek! Yeniden buluşuncaya dek sağlık ve mutluluk dileklerimle… Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.