Bu bir eleştiri yazısı değil.
Ancak “nereden nereye”nin çarpıcı bir örneği.
“Bir Arda Turan vardı” diye başlık atmış gazete.
Ve, devamı şöyle:
“Arda Turan, Bayrampaşa'dan fakir bir ailenin çocuğuydu. Önce Türkiye'nin, sonra da Avrupa'nın en büyük kulüplerinden futbol oynadı, milli takımın yıldızı oldu. Futbol oynayan her çocuğun idolüydü. Şimdi sadece rezaletlerle anılıyor. Son olarak ünlü gece kulübünde popçu Berkay'ın eşine laf atınca büyük bir skandala imza attı.
İstanbul Emirgan'daki gece kulübü “Gizli Kalsın” da popçu Berkay ile eşi Özlem Ada Şahin eğleniyordu.
Yan masada ise Başakşehir'li Arda Turan, Trabzonsporlu Burak Yılmaz ve bir grup oturuyordu. Berkay bir ara dışarıdayken Arda Turan, Özlem Ada Şahin'in yanına gidip, “Ne kadar güzelsin, bekar olsam seni kaçırmazdım” dedi.
Özlem Ada Şahin, Arda Turan'a “Ne diyorsun sen, kendine gel” dedi. Eşi Berkay geldiğinde de her şeyi anlattı. Berkay, Arda'ya gidip:
-Eşimi eve bırakıp döneceğim, bir yere ayrılma, erkek erkeğe konuşalım
Dedi.
Arda:
-Hayırdır ne konuşacağız
Dedi, sonra da Berkay'a kafa attı.
Burnu kırılan Berkay hastaneye kaldırıldı.
Arda iddiaya göre, arkadaşları sakinleştirdikten sonra hastaneye gitti. Yanına aldığı silahı Berkay'a uzatıp: “Karın olduğunu bilmiyordum, öldür beni, çok pişmanım, çok büyük öküzlük ettim, özür dilerim
Dedi.
Özlem Ada Şahin ise Arda Turan'ın sekiz buçuk aylık hamile eşi Aslıhan Doğan Turan'ı sabah saat 6'da arayıp her şeyi anlattı.
Gazetenin haberine göre ise, şarkıcı Berkay'ın ifadesi şöyle:
“Bütün hukuki yollara başvuracağız. Arda Turan'ın eşimi tanımaması mümkün değil. Yıllardır süren ve göz önünde olan evliliğim var. Şu an evdeyim, ameliyat olup olmayacağıma doktorlar karar verecek.”
Bu olay karşısında Arda Turan'ın yaptığı açıklama ise şöyle:
“Tartışmanın sebebi bir namus konusunu gibi haberleştiriliyor. Basit bir tartışma yaşandı, doğrudur ama sebebi anlatılan şekilde değil. Böyle bir şeyin olması mümkün değil. Her iki tarafa da geçmiş olsun….”
….
Arda, magazinsel yanı ağır basan bir ünlü.
Elbette yıllara yayılan vukuatlarıyla, davranışlarıyla bunu biraz da kendisi yarattı.
Oysa ki futbolu ve başarıları konuşulmalıydı.
Galatasaray'dan Atletico Madrid'e oradan da Barcelona'ya transfer oluşu taraflı tarafsız herkesi gururlandırmıştı.
Ancak ne yazık ki Arda bunu taşıyamadı.
Futboluyla değil, yarattığı gündemlerle anıldı.
“Her kim ne eylerse kendine eyler” sözünün canlı bir örneği oldu.
Gazete, yıllara yayılan vukuatlarını şöyle sıralamış:
“Sosyal medyada Ebru Şallı ve Cansel Çördük ile yazışmaları medyaya sızdı. Aslıhan Doğan'ı evlenmeden önce defalarca aldattığı iddia edildi. İhanet iddiaları yüzünden 6 kez ayrılıp barıştılar.
Milli takım kampında prim pazarlığı skandalını yazan gazeteci Bilal Meşe'ye 2017'de Milli Takımın Makedonya maçı sonrası uçakta “Ben adamım ulan” diye saldırıp kafa attı. Bu olaydan sonra Milli Takım kariyeri sona erdi.
Bir mekan çıkışı eşine düğünle ilgili soru soran gazeteciye :
-Senin kafanı gözünü kırarım, eşimle konuşuyorsun diye bağırdı.
4 Mayıs 2018 de Başakşehir - Sivasspor maçında yardımcı hakem Erdinç Sezertam'ın üzerine yürüdü. Kendisine kırmızı kart gösteren hakem Yaşar Kemal Uğurlu'ya yumruğunu gösterdi. 13 maç ceza aldı, hala oynayamıyor.
Barcelona'ya 34 milyon Euro'ya transfer olmuştu. Ocak 2017 piyasa değeri 28 milyon Euro'ydu. Bir buçuk yılda yalnızca skandallarla anıldı.
Yüzde 85.7'lik kayba uğradı.
Şu an piyasa değeri 4 milyon Euro….”
Gördüğünüz gibi, bir hayli ağır yazı.
Ancak Arda'nın da vukuatlarıyla bu duruma çanak tuttuğu bir gerçek.
Oysa biz onu, parlak günlerindeki olağanüstü futboluyla anmak istiyoruz.
Yaşadıklarının ders olması ve yeniden eski günlerine dönebilmesi dileğiyle…
x x
İçinde hayvan işkencesi olmayan bir gazete okumak mümkün değil.
“Hangi ara böyle olduk biz” diye düşünmeden edemiyorum.
İşte yine çok acı bir örnek:
“Antalya'da Mehmet Orhan tüfekle vurulmuş ve vücudunda 126 saçma bulunan köpeği 5 ay önce bir bahçede bitkin halde görmüştü.
Evine alıp baktığı köpeğe Nazlı adını vermişti.
Sosyal medyada ünlü olan Nazlı, tedavileri rağmen kurtarılamadı.
Mehmet Orhan çok sevdiği köpeğini gözyaşları içinde gömdü….”
İnsan, insanlığından utanıyor.
Bıktım artık bu haberleri okumaktan da, yazmaktan da.
Yüreğim kanıyor.
Yeter, yeter…
x x
Sevgili okurlar bugünlük bu kadar.
Haftaya yeni konuları yorumlayacağım.
Köşemde buluşabilmek dileğiyle Şimdilik;
Esen kalın
Hoşça kalın……
Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.