Yarın Onsekiz Mart Çanakkale Zaferi'nin yıldönümü. Yani “Dünyanın en centilmen savaşı”nın… Askerlerin birbirine ilaç, yiyecek, sigara attığı Ve sonra kucak kucağa yattığı Çanakkale… Hepimiz az çok bilgi sahibiyiz bu savaş hakkında Ancak dahası için Gelibolu'nun havasını koklamak gerek. Anılarımdaki en etkileyici gezi olmalı Şehitlik ziyareti. Ben anlatmayayım en iyisi, Çanakkale'yi en güzel anlatan dizeler konuşsun: İşte, Bülent Ecevit'in kaleminden Çanakkale zaferi: “Söyle Arkadaşım” dedi Anadolu'lu Mehmet Yanıbaşındaki Anzak erine “nereden kopup gelmişsin, neden çökmüş bu mahzunluk üzerine ” “DÜNYANIN ÖBÜR UCUNDAN” dedi gencecik Anzak “Öyle yazmışlar mezar taşıma. Doğduğum yerler öylesine uzak, Örtündüğüm topraksa gurbet bana.” “Dert edinme arkadaşım” dedi Mehmet “Değil mi ki bizlerle birleşti kaderin, değil mi ki yurdumuzun koynundasın ilelebet, sen de artık bizdensin, sen de bencileyin bir Mehmet” Çanakkale'de toprağın Üstü cennet altı mezar Kavga bitmiş mezarlarda Kaynaş olmuş yiten canlar. “Ya sen” dedi Mehmet Oyun çağındaki İngiliz erine, “Yaşın ne senin kardeş Böylesine erken buralarda işin ne?” “Yaşım sonsuza dek onbeş” Dedi ufak tefek İngiliz eri. 'köyümde askercilik oynar coştururdum trampetimle bizimkileri derken kendimi cephede buldum oyun muydu, gerçek miydi anlamadan, bir sahici kurşunla vuruldum. Sustu boynumdaki trampet, son verildi böylece oyundan bozma işime Gelibolu'da bana da bir mezar kazıldı mezar taşıma ON BEŞİNDE TRAMPETÇİ' yazıldı. Öyküm de künyem de bundan ibaret.' Yağmur yağıyordu usul usul toprağa gözyaşları düşerek üstüne sanki damla damla ağlıyordu uzaktan uzağa sahibini yitiren bir trampet. 'ya sizler' dedi Mehmet dünyanın dört kıtasından mezarlar dolusu erlere, 'hangi rüzgar savurdu sizleri bu bilmediğiniz yerlere' kimi İngilizdi, kimi İskoç kimi Fransızdı, kimi Senegalli kimi Hintli kimi Nepalli kimi Avustralya'dan kimi Yeni Zelanda'dan Anzak gemiler dolusu asker her biri niye geldiğinden habersiz Gelibolu'nun oya gibi koylarından sızarak tırmanmışlardı dağa bayıra siper siper yara gibi yarılan toprak mezar olmuştu savaş ardından onlara. Kiminin BURADA YATTIĞI SANILIR Kiminin ADI BİLİNSE DE MEZARI BİLİNMEZ kiminin de mezar taşında on altı on yedi on sekiz yaşında EBEDİ İSTİRAHATE ÇEKİLDİĞİ yazılı. Çanakkale topraklarında, her birinin erken biten yaşam öyküsü eski yazıtlar gibi taşlara böyle kazılı. 'Anlamaz mıyım' dedi 'halinizden kardeşler' adına yazılı taşı bile olmayan asker Anadolulu Mehmet “ben de yüzyıllarca yaban ellerde neyin uğruna bilmeden can vermişim kendi yurdum uğruna can vermenin tadına ilk kez Çanakkale'de ermişim. Uğrunda can verdikçe vatandı ancak ekip biçtiğim padişah mülkü toprak değil mi ki sizler alamasanız bile bu topraklar almış sizi sizleri basmış bağrına sizlere de vatan sayılır artık Çanakkale. Çanakkale'de toprağının üstü cennet altı mezar kavga bitmiş mezarlarda kaynaş olmuş yiten canlar. Bir garip savaştı Çanakkale savaşı kızıştıkça kızgınlığı dindiren ara verildikçe ateşe düşmanı kardeşe döndüren bir savaştı. Kıyasıya bir savaştı ama saygı üreten bir savaş yaklaştıkça birbirine karşılıklı siperler gönüller de yakınlaştı düştükçe vuruşanlar toprağa dostlar gibi kaynaştı. Savaş bitti. Ölenler kaldı sağlar gitti köylü köyüne döndü evli evine kır çiçekleri geldiler akın akın çekilen askerlerin yerine yaban gülleri, dağ laleleri, papatyalar, kilim kilim yayıldılar toprağa. Siper siper toprağın savaş yaralarını örttüler koyunlar koruganları yuva yaptı kendine kuşlar döndü gökyüzüne kurşunların yerine. Çiçeğiyle yemişiyle yeşiliyle silah yerine saban tutan elleriyle geri aldı savaş alanlarını doğa can geldi toprağa silindikçe kan izleri. Yeryüzünde cennet oldu öylece o cehennem savaş yeri şimdi Çanakkale Gelibolu bahçe bahçe, ülke ülke mezar dolu. Üstü cennet altı mezar Çanakkale toprağının kavga bitmiş mezarlarda kaynaş olmuş yiten canlar. Huzur içinde uyusun vuruştukları toprakta kavgadan kinden uzakta yanyan dostça yatanlar. …. Çanakkale Destanı ile ilgili nice güzel dizeler yazıldıysa da bu zaferi, savaşın içinde dahi oluşan bu dostluğu böylesine anlatan Sayın Ecevit'in bu ünlü eserini sizlerle paylaşmak istedim. Ve arkadaşlarıyla birlikte “Çanakkale Zaferi”nin mimarı Mustafa Kemal Atatürk'ün, bedenlerini bu topraklarda bırakan yabancı askerlerle ilgili, unutulmaz, insanlık dolu yorumu: “Şimdi dost bir ülkenin topraklarında yatıyorsunuz. Huzur içinde uyuyun. Bizim için Mehmet'ler ile Jonny'ler arasında bir fark yok. Oğullarını uzak ülkelerden buraya gönderen anneler siz de gözyaşlarınızı silin. Oğullarınız şimdi bizim bağrımızda huzur içinde yatıyor. Canlarını bu ülkede kaybederek, onlar artık bizim de evlatlarımız oldu.” … Müthiş bir yorum, efsane bir savaş ve geçilmez Çanakkale…. Sonsuza dek huzur içinde uyumaları dileğiyle… … Haftaya buluşuncaya dek esen kalın… Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.