Bu haftaki konularımız pek iç açıcı olmasa da ne yazık ki toplumun ve hayatın gerçekleri…
Bir hiddet, şiddet furyası almış başını gidiyor.
Üstelik bu öfke taşkınlığı yalnız ülkemizde değil, dünyanın her tarafında görülmekte.
Annemin eskiye dair anlattığı bir anıyı hep hatırlarım.
Eskiden sokak lambalarının olmadığı dönemlerde ellerine fenerler alıp Osmaniye'den Kumyalı'ya gece oturmasına akrabalarına giderlermiş.
Annemin çocukluğunun bu anısı beni hep gülümsetmiş ama aynı zamanda düşündürmüştür.
Günümüzde her taraf ışıklar içinde olsa da, gece bile vızır vızır arabalar geçiyor olsa da, Osmaniye'den Kumyalı'ya gece oturmasına yürüyerek gitmek yine de cesaret istiyor.
Üstelik Giresun huzuru ve asayişi en yerinde olan illerden birisi olsa bile.
Dünya tuhaf bir yer oldu.
Huzurun yerini huzursuzluk, sükûnetin yerini hiddet ve şiddet aldı.
Bu hiddet ve şiddet ise çoğunlukla masumları hedef almakta.
Basından alıntı yaptığım aşağıdaki örneğe bakınız:
“İstanbul Tuzla'da U.Ö., otomobiline erik çekirdeği attığı gerekçesiyle 12 yaşındaki M. K.'yı yakaladı. Küçük çocuğu yatırıp öldüresiye döven U. Ö.ye çevredekiler tepkisiz kaldı. Çocuğun çığlıklarını evinden duyan Gülin Kaya yardıma koştu.
Çocuğu sürükleyerek götüren U.Ö.yü yakalayan Gülin Kaya, M.K. yı kurtarıp polise götürdü ve şikayetçi oldu. Güvenlik kameralarını inceleyen polis U. Ö.yü yakaladı...”
…
Bundan sonraki aşama ne olacak dersiniz?
Muhtemelen yapan yaptığıyla kalacak.
Çocuğun davranışı yanlış olabilir ama kesinlikle bu sonucu haketmiyor.
Bir küçük erik çekirdeği için fırtınalar koparan bu adam, çok daha ağır bir durumla karşılaşsa ne yapacak. Muhtemelen öfke patlaması yaşayıp kendisine ve karşısındakine zarar verecek.
Aciz ve daha çocuk yaşta birine hiç yoktan bir sebeple vahşet uygulayan bu zat mutlaka ceza almalı ki, bir daha benzerleri yaşanmasın.
İki çift sözüm var.
Birincisi olaya tepkisiz kalan çevredekiler.
Bana ne, ya da başım belaya girmesin mantığıyla hareket eden vurdumduymazlar.
Unutmayın bu çocuk sizin çocuğunuz da olabilirdi.
İkincisi diğerleri gibi olaya Fransız kalmayıp evinden koşarak gelen ve polise şikayete varana kadar işin peşini bırakmayan Gülin Kaya'ya…
Böyle duyarlı vatandaşların sayısının çoğalması kuşkusuz hayatı daha bir yaşanılır kılacak.
x x
Öfke patlaması demişken bir örnek daha verelim:
“Sakarya Erenler'de Ahmet Kuzgun, önceki akşam kendisine borcunu ödemeyen müteahhit İsmail Bozbay'ı tabancayla öldürdü.
Ahmet Kuzgun daha sonra evine giderek eşi Aycan Kuzgun (36) ile 4 yaşındaki kızı Serra'yı öldürdü ve intihar etti.
Ahmet Kuzgun intihar mektubunda “İsmail Bozbay'ı korkutmak isterken yanlışlıkla öldürdüm. Benden sonra perişan olmamalı için eşimi ve kızımı da öldürdüm” diye yazdı.”
…
Cinnet dedikleri bu olsa gerek.
İnsan eli varıp da karısını ve evladını nasıl öldürebilir?
Aklım almıyor ve almasın da.
Kendisi dahil 4 ölümle sonuçlanan çok trajik bir olay.
Nedeni ne olursa olsun, başkalarının yaşam hakkını elinden almak kimsenin hakkı değil.
Sonuçta işte böyle vahim durumlar ortaya çıkıyor.
Acıyla sonuçlanan bir başka öfke patlaması örneği daha var sırada:
“Hatice Ülker (24) süt fabrikasında işçiydi. Suat Ülker (31) ile evliydi. 2 çocukları vardı. Hafta sonunda yakınlarını ziyarete gittiler. Hatice Ülker'in annesi Şükran Gezgin ile beraber yaşadıkları İzmir Tire'deki evlerine dönüp uyudular. Suat Ülker uykudaki karısını boğarak öldürdü.
Kardeşini arayıp vahşeti anlattıktan sonra evden kaçtı. Kısa süre sonra yakalanan Suat Ülker'in çok borcu olduğu, bu nedenle eşiyle sorunlar yaşadığı öne sürüldü.
Suat Ülker tutuklandı…..”
….
Bu şahıs bundan sonra bu vicdanla bakalım nasıl yaşayacak.
Dilerim ömür boyu sızlayan vicdanı yakasını bırakmasın.
Ancak yine olan, masum bir kadına oldu.
Bugün toplum travmalarından örnekler paylaştık.
Ne mutlu ki zavallı çocuğu zorbanın elinden kurtaran Gülin Kaya gibileri de var.
Aklın ve vicdanın galip geleceği, huzur dolu güzel günler dileğiyle…
Sevgili okurlar haftaya yeni konularda buluşabilmek dileğiyle şimdilik,
Esen kalın, hoşça kalın….
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.