Bir bayram daha geçti.
İyi ve kötü anılarıyla.
İyi olanlar, ziyaretler, mutluluklar, kavuşmalar, kurban eti dağıtımı gibi yararlı aktiviteler.
Diğer kısma gelince, her bayram olduğu gibi trafik kazaları başı çekiyor.
Normal zamana göre seyr-ü seferin çok artmış olması doğuruyor bu sonucu.
Bir de acemiler, kural tanımayan magandalar, uzun saatler molasız araç kullanarak dikkat eksikliği yaşayanlar yoğun trafiğe dalınca olanlar oluyor, suçsuz sürücüler bile bedel ödüyor.
Neden her bayram böyle olur anlayabilmiş değilim. Kurallara uymak, kendinin ve karşısındakinin canını hiçe saymak ne ile açıklanabilir bilen yok.
Şoförlük çok ciddi bir iştir, bunun bayramı, seyranı, özel günü de yok aslında.
Her an bir trafik magandası ile karşı karşıya kalmak mümkün.
İşte bakınız:
“Konya'da tavanına oturduğu 42 CSE 94 plakalı otomobili camdan içeri uzattığı ayaklarıyla kullanan sürücüyü görenler şaşkına döndü.
Cep telefonlarıyla bu anları görüntülediler.
İstifini bozmayan sürücü yoluna devam etti.
Polis kural tanımaz sürücü arıyor….”
Ve olayın resmi:
Şahıs arabanın dışına, yani tavanına oturmuş, camdan içeri sarkıttığı ayaklarıyla direksiyon çeviriyor, yol alıyor…
Neden bunu yaptığını bilen yok, cahillik, magandalık, gösteriş merakı hangi sıfatı kullanırsanız uyuyor bence.
…
Neyse, biz dönelim bayram aktivitelerine.
Hem gülünüp hem ağlanacak bir diğer durumsa kurban yerine kendilerini kesenler…
Bu bayram yedi bin küsur kişi kurban keserken kendisini doğramış.
Neden bunu işin ehli olmayan kişiler yapmaya kalkıyor anlayabilmiş değilim.
Ya kendilerini kesiyorlar, ya da muhtemelen hayvanı işkence ile kurban ediyorlar.
Kasap olmayan birinin bu işe kalkışması işte böyle sonuçlar doğuruyor.
Hoş, kasaplar bile zaman zaman kendini yaralayabiliyor…
….
Dini bayramların bir başka olayı ise çocuklara verilen harçlıklar.
Kimisi verilen ile yetinirken, kimisi de tıpkı benim yeğenimin çocukluğunda yaptığı gibi “kaç lira vereceksin” pazarlığıyla olaya yaklaşıyor…
Küçüklere verilen cep harçlığı bir bayram geleneği, amaç yavrucakları mutlu etmek…
Öyle, böyle bu bayramı da sonlandırdık.
Mutlu, huzurlu, sağlıklı, dostça kardeşçe nice bayramlara ulaşabilmek dileğiyle geçmiş bayramınızı kutluyor, sevdiklerinizle yenilerine ulaşmanızı diliyorum.
….
Bir başarı öyküsünü yazmak istiyorum sizlere.
İsteğin, azmin ve iradenin neler getirebileceğinin gerçek hikayesi.
Zaten gazete de “SANA NOBEL YAKIŞIR” başlığını atmış.
İşte şöyle:
“Altuğ Özışık (18) geçen yıl bilimsel deney yaparken meydana gelen patlamada iki kolunu ve bir gözünü kaybetti. Bilime olan tutkusu sayesinde bir yıl içinde hayata dönen genç, geliştirdiği protezle binlerce kişiye umut oldu.
TÜBİTAK bilim fuarı için Antalya'daki evinin balkonunda roket geliştiren Altuğ Özışık, yakıt kartuşu patlayınca iki kolunu ve sol gözünü kaybetmişti. Yaşadığı travmayı bilime olan tutkusu sayesinde atlatan Altuğ, 21. TÜBİTAK Ulusal Gökyüzü Şenlikleri'ne üç boyutlu yazıcı kullanarak yaptığı altı ayaklı örümcek robotla katıldı.
Bu robotu ise arkadaşı Mehmet Ali Uyar ile birlikte geliştirdi.
Altuğ'un asıl uzmanlık alanı ise protezler.
Beyin sinyalleriyle hareket eden protez el geliştiren Altuğ, şöyle konuştu:“Ben yumruk yapmayı düşündüğümde, beynim ön koldaki kaslara sinyal gönderiyor. Bu kasları algılayan protez de yumruk hareketini yapıyor.
En büyük hayalim, benim durumumdaki insanlara yardımcı olmak için bir protez şirketi kurmak….”
…
Düşünebiliyor musunuz, aslında çok büyük bir şey.
Düşünceyi, fiziki güç olmadan eyleme dönüştürebilme başarısı.
Umarım bu genç gerekli destekler alır ve çare bekleyen insanlara yararlı olacak buluşlara imza atar.
En takdir edilesi yanı ise, yaşadığı talihsizliği insanlık adına artıya dönüştürecek bir buluşa dönüştürmesi.
İki koldan ve bir gözden yoksun gencin bu buluşu, azmin, cesaretin, iradenin ve zekanın doğal sonucu olsa gerek…
Ne gurur verici bir durum !
Sevgili okurlar bu haftalık da yazımın sonuna gelmiş bulunuyorum.
Yeni yazılarda buluşuncaya dek
Şimdilik;
Esen kalın,
Hoşça kalın…
Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.