“Bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar; ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler.”
Mart 2018 tarihinde üniversite öğrencisi Yeliz Unutkan, bir arkadaşıyla beraber Giresun Hazal Lokantası'ndan çıktığında bir arabanın onları takip ettiğini fark ediyor.
Yol üzerine geldiklerinde aracı kullanan -taksi şoförü- Erhan Dura arabayla önlerini kesiyor. Ve Yeliz, bu takibe tepki olarak kendilerini ısrarla takip eden araca tekme atıyor. Bu tekmeyle öfkelenen sürücü karşılık olarak sözlü hakaretlerde bulunduktan sonra üniversite öğrencisi Yeliz'e tokat atıp, sadece bununla kalmayıp bir de saçından tutarak bir iş yerinin kepenklerine kafasını çarpıyor.
Öğrencileri ısrarla takip eden araçta bulunan bir diğer kişi Suat G. ise olay esnasında ikisini ayırmaya çalışıyor. Kendisini zar zor kurtaran Yeliz, apar topar polisi arıyor. İşin absürt kısmı ise polis geldiğinde gerçekleşiyor.
Zira suçlu kişiler, arabayı kullanan şahsı olay anında bulunmayan bir kişi olarak gösteriyorlar. Oysa ki aracı kullanan kişi de darp eden kişi de hem kamera kayıtlarında hem de mağdur kişiler tarafından apaçık ortada… Ve maalesef itiraz edilse de kayda geçirilmiyor.
1 sene süren dava sonucunda verilen 20 taksitli 2 bin lira para cezası hükmünün geri bırakılmasına sadece ama sadece 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına karar veriliyor. Sanıkların bir diğer karalaması ise darp ettikleri üniversite öğrencisinin kendilerine küfür ettiği (!) iddiası… kamera kayıtları olmasına rağmen bu iddiayla mağdur edebiyatı yapmalarının yanı sıra duruşmaya da geç kalarak iyi hal indirimi uygulanıyor -iyi hal indirimi uygulanan sanık Erhan Dura Yaklaşık 6-7 yıl önce basit yaralama suçuyla kayıtlarda yerini almış-
Yeliz Unutkan: “Soruyorum, neyin indirimi bu? Her 5 yılda bu suçu işleyebilir mi denmek isteniyor yoksa ayda 100 lira ödeyerek bir insana şiddet uygulayabilirsin mi? Ben öldürülmedim, tecavüz edilmedim, bir yerlerim kırılmadı ve morarmadı ama ölmediğime şükretmeyeceğim. Ölmediğime şükretmek ölenlere haksızlık olur. Bugün bana bunu yaşatanların yarın onlar için uygun şartlar oluştuğunda daha ileri gitmeyeceğinin hiçbir kesinliği yoktur.”
Böyle bir hukuksal sürecin mağdur tarafından mutlu ve hak edilen sonla sonuçlanmaması, adaletin mezardan kör kuyular eştiğinin habercisidir. Bugün Yeliz, yarın o, öbür gün ise hepimiz mağduruz. Göz yumulan her haksızlık, dönüp dolaşıp huzursuz eden bir bela olacaktır.
Zira susmayan kadınlara alışacağız. Boyun eğmeyen kadınlar reddettiğinde, öfkeyle kalkmasını değil, saygıyla oturmasını öğreneceksiniz… Bir gün.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.