Giresun'da üniversite öğrencisinin çok daha az olduğu yıllarda, Fen-Edebiyat fakültesinde okumakta olan bir öğrenci ile Bursa'ya seyahat etmiştim. Kendisiyle şehre dair birçok konuda sohbet etme imkânımız oldu ve özellikle merak ettiğim bir hususta fikirlerini almak istedim ve sordum: Giresun esnafının genel tutumunu nasıl buluyorsun?
Bu soruyla biraz duraksadı, benden bir nebze çekindi, doğal olarak nabzımı yoklamak istedi… Ben kendisini tebessümle rahatlatmak istedim, o da bu mesajı doğru yorumladı ve söze girdi: Sanki satmak istemiyor gibiler…
Bu cümleyi o gün fazlasıyla haklı bulmuştum ve pazarlama konusunda başarısız olduğumuzu da ben eklemiştim. Şöyle bir Türkiye genelini düşünelim, komşumuz Trabzon'un iş dünyasındaki temsilcilerinin varlığını anlatmaya, siyasetteki ağırlığından bahsetmeye gerek var mı? Elbette asıl olan ülkemizin çıkarı ve kazanımlarıdır ama ne yazık ki ülkenin geneline yayılacak hizmetler, şehirler için ekonomi-politik açıdan güçlü olmayı gerektiriyor ve bu da Türkiye'nin kurumsallaşamadığının acı bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Fazla açılmadan asıl konuya dönelim…
Yukarıda bahsettiğim “başarısız” durum, üzülerek ifade edelim, devam ediyor. Öte yandan bugün büyük market ve mağazaların pazara girmesiyle bu durum ironik olarak değişmeye başladı zira onlar daha kurumsal yapılarıyla, küçük ve yerli esnafın önüne geçebildiler.
Yaz ayıyla birlikte, esnaf ve işletmecilerimizin itici, cezbetmekten yoksun tavrının plajlarda da ayyuka çıktığını yaşıyor ve duyuyoruz. Kendi tecrübemden bir örnek vereyim… Sahibinde bir yılgınlık ve kabalığın dik âlâsını gözlediğim ve şehrimizin doğusunda yer alan bir plajda, paranızla rezil olmanın keyfini çıkartabilirsiniz. Zaten Mevlâ'nın Karadeniz'e bahşettiği güneşli gün sayısı oldukça az sayıdayken ve buna mukabil güzel havada bile hırçın olabilen denizimizin de bilincindeyken, dört dörtlük hava şartlarını heba etmek isterseniz, o yılgın (bence o işten bıkmış olmalı!?) işletmeciye gitmenizi tavsiye ederim. Bir de sakın nafile heveslerle hayaller kurup, “vay efendim denizler ammedir, ben oraya paramı verip çadır kurdum, ben girerim rahat rahat, işletmenin hiçbir şeyini kullanmam” ve benzeri düşüncede yola düşmeyiniz çünkü size amiyane tabirle hödükçe bir tavırla “sen kimsin, seni tanımıyom ben!” diye çıkışıverirler. Ondan sonra kimi, nereye şikâyet edeceğinizi siz bilirsiniz… Akabinde boş umutlarla, devletin bir tepki koymasını ve yasalar gereği cezai yaptırımda bulunmasını da çok ama çok beklersiniz! İnanın sizlere işletme adını vermek isterdim ama reklam açısından etik prensiplere uygun düşmeyeceğinin bilincindeyim ve ben de insanım, tabii olarak ruhumda bir yılgınlık hâsıl oldu. Anlıyorsunuz değil mi?
Şimdi siz bir Alman ne bileyim bir Avusturyalı veya bir Slovakyalı olsaydınız, böyle bir şehre gelip, nemli havasına biraz tahammül gösterip denizini, yaylasını görmek, gezmek ve eğlenceli üç-beş gün geçirmek isteseydiniz, böyle bir işletme kişiliği ile karşılaşınca ne düşünürdünüz? Bu nedenle, önce kapımızın önünü süpürelim diyorum, turizm durduk yere canlanmaz ve sadece Arap turisti en sıradan aktivitelerle tavlamak, uzun vadeli bir yarar sağlamaz, istikrarlı bir politika teşkil etmez. Bununla beraber, esnafımızın hepsi asla zan altında kalmamalıdır, bizler kimin içtenlikle davrandığının ve ticaret ahlakına sahip olduğunun farkındayız ama olumsuz taraflarımızı eleştirmeden ileri gidilemeyeceğini de biliyoruz.
Nihayetinde, giderek yaygınlaşan ve kronik bir kimlik olarak boy gösteren “hödükleşme”ye dur demek elimizde ama maalesef Sağlık Bakanlığının “Alo / Hödük İhbar” hattı yok, olsa da ne işe yarardı, orasını pek bilemiyorum. Sigara mı bu kaldırıp atınca bıraktık, önüne geçtik diyebilelim! Küçük bir hatırlatma olsun: Hani Osmanlıcıyız, Türkçüyüz ya bu aralar; Ahî Teşkilatı ne yapardı, ne için kurulmuştu? Herhalde rantçılığı örgütlemek için olmasa gerek..?
Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.