- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 10 Haziran 2012, Pazar 9:53
- 826 kez okundu
Türk Hava Yolları personeli eylem yaptı ve bu eylemi yapanların bir kısmı (yaklaşık 150 çalışan), mesleklerinin mahiyetine uygun bir şekilde jet hızıyla işten çıkarıldı. Bu bana şunu gösteriyor: Ne kadar kalifiye bir eleman olursanız olun, hakkınızı aramaya kalktığınız an şutlanabilirsiniz. Vay efendim eylem yapanlar, yasa dışı eylem yapmışlar. Zaten şu temel çelişkiyi hiçbir şekilde anlamak mümkün değil: Çalışanlar grev yapabilirler ama bu eylemi yapmadan önce devlete haber vermeliler ve izin almalılar. Hatta belli bir sürede bu eylemi sona erdirmeliler. Peki bu nasıl grev? Eğer grevin bir caydırıcılığı olmayacaksa, neden grev yapılır ki? Cevap da 1980'den beri ülkemiz için biliniyor: Serbest Piyasa ve onun hukuksuzluğu. Bu sistemin ilk icraatı, çalışanların elinden bu hakları almak veya bu paralelde, çalışanlara “hakları varmış gibi” bir hukuk sunmak olmuştur. (Burada merhum Özal'ı saygıyla anıyoruz…)
İşte serbest piyasa ekonomisinin hukuk'u, sadece ve sadece işvereni korur ve kollar. Çalışanların tek yapabileceği yetinmektir. Bakın işte THY personeli, 2010'dan beri alamadığı zam için ve meclisten geçmek üzere olan “hava yolları personeline grev yasağı” getiren yasayı protesto etmek için grev yaptı ve sonuç ortada.
Gelişmekte olan ülke olarak yaftalanan ülkemiz, bu hukuksuzluklara alışmalıdır. Sosyal haklar, neoliberal ekonomiye alerji yapar ve jet hızıyla reaksiyona sebep olur. Şu an itibariyle bu hukuksuzluk, daha doğrusu bu denli hukuksuzluk “devlet memurları” için geçerli olmamakla birlikte, bu istikamette yol almaya devam edildiği düşünülünce, günü geldiğinde memurlara da kapı gösterilebilecek. Umarım yanılırız…
Dolayısıyla THY personelinin eylemi, hepimizin dikkatini çekmelidir. Elbette onlardan daha kötü şartlarda çalışanlar malumumuz. Mesela milletvekillerimiz, yaşamın asgari şartlarını karşılamayan asgari ücreti, kendileri için yüzde yüz zam teklif ederlerken hiç düşündüler mi? Memura verilen tek haneli, virgüllü mirgüllü zam için, hakem heyeti de sağ olsun virgülleri attı. Çünkü 12 Eylül referandumunda, Memur-sen'in de büyük çabalarıyla bu düzenin yolu açılmıştı. Hoş, önceki de şimdikinden iyi değildi. Sonuç olarak hem THY personelinin ses getiren eylemi hem de memura verilen zam oranı, sosyal adaletsizliğin giderek benimsetildiği bir ülke olduğumuzu gösteriyor. Sözde bizim vekilimiz olanlara selam olsun…
İşte serbest piyasa ekonomisinin hukuk'u, sadece ve sadece işvereni korur ve kollar. Çalışanların tek yapabileceği yetinmektir. Bakın işte THY personeli, 2010'dan beri alamadığı zam için ve meclisten geçmek üzere olan “hava yolları personeline grev yasağı” getiren yasayı protesto etmek için grev yaptı ve sonuç ortada.
Gelişmekte olan ülke olarak yaftalanan ülkemiz, bu hukuksuzluklara alışmalıdır. Sosyal haklar, neoliberal ekonomiye alerji yapar ve jet hızıyla reaksiyona sebep olur. Şu an itibariyle bu hukuksuzluk, daha doğrusu bu denli hukuksuzluk “devlet memurları” için geçerli olmamakla birlikte, bu istikamette yol almaya devam edildiği düşünülünce, günü geldiğinde memurlara da kapı gösterilebilecek. Umarım yanılırız…
Dolayısıyla THY personelinin eylemi, hepimizin dikkatini çekmelidir. Elbette onlardan daha kötü şartlarda çalışanlar malumumuz. Mesela milletvekillerimiz, yaşamın asgari şartlarını karşılamayan asgari ücreti, kendileri için yüzde yüz zam teklif ederlerken hiç düşündüler mi? Memura verilen tek haneli, virgüllü mirgüllü zam için, hakem heyeti de sağ olsun virgülleri attı. Çünkü 12 Eylül referandumunda, Memur-sen'in de büyük çabalarıyla bu düzenin yolu açılmıştı. Hoş, önceki de şimdikinden iyi değildi. Sonuç olarak hem THY personelinin ses getiren eylemi hem de memura verilen zam oranı, sosyal adaletsizliğin giderek benimsetildiği bir ülke olduğumuzu gösteriyor. Sözde bizim vekilimiz olanlara selam olsun…
MAKALEYE YORUM YAZIN

-
25.10.2019 ÇARESİZCE MUCİZE BEKLEMEK
-
11.10.2019 Vatandaşın Çaresizliği - Kâr / Rant İlişkisi
-
20.09.2019 Etik Bilinç Olmadan Sosyalleşmek
-
08.07.2019 BOĞUYOR AMA ÖZLENİYOR
-
20.06.2019 Meşhur Şarkı
-
16.05.2019 Dar Görüşlü Vasiyet
-
30.04.2019 VİCDANÎ BELLEK
-
17.04.2019 Etik Fakiri Siyasetin Yerel Seçimi
-
11.03.2019 Sosyopat Normallerin Tahribatı
-
12.02.2019 Ferâset Dîvânı
-
18.01.2019 HER YIL NASIL OLDUYSA BU SENE DE BÖYL OLDU
-
10.01.2019 “Talan” Is Coming
-
12.12.2018 KUTSAL CAHİLLİKLER ÇAĞI
-
27.11.2018 Manda Yuva Yapmış Söğüt Dalına
-
02.11.2018 Adayınız Tanıdık mıdır?
-
19.10.2018 Tebrikler Barcelona !
-
02.10.2018 Aleyna Tilki Paradoksu
-
12.09.2018 Ölümlü Bayramlar Ertesi
-
29.08.2018 Hava Nemliyse Klimamız da mı Yok?
-
30.07.2018 Kronikleşen Sorunumuz: Hödük İşletmeci Tipi
-
06.07.2018 HAVALİMANI ÇIKMAZI
-
20.06.2018 Ramazan Davulcusu Parodisi
-
08.06.2018 Abuk Sabuk Bir Yazı
-
22.05.2018 DOĞRU CEVAP JET FADIL
-
01.05.2018 GİRESUN'A SİTEMLİ BİR BAKIŞ
-
13.03.2018 Fast Food Gezi Turları
-
20.02.2018 Teoride Güzel Ama…
-
12.01.2018 YAPSAYDIN!
-
13.12.2017 YENİ BİR SEKTÖR: SINAV EMANETÇİLERİ
-
01.12.2017 İSTEYENİN YÜZSÜZLÜĞÜ
-
17.11.2017 Cumhurbaşkanımız ve Müdahaleleri / Gözümüze Giren Sorunlar
-
27.10.2017 Atın Bu Einstein'ı Okuldan, Gülüyor…
-
17.10.2017 SAĞLIK ÇARPMASI
-
22.09.2017 Fındık ve Görünmeyen El
-
09.08.2017 Nerde O Eski Kooperatifler...?
-
21.07.2017 Ölüm Kompozisyonu
-
07.07.2017 SEYİRCİYİZ, BAKIYORUZ
-
23.06.2017 Düttürü Dünya
-
05.06.2017 Peki Bu Nasıl Oldu?..
-
10.04.2017 Referandumla Her Şey Değişecek mi?
-
13.10.2016 Kaybolan Bir Eğlence
-
19.04.2016 Sinemanın Yeni Sarmalı
-
22.07.2015 Aman Tanrım! Bu Ne Yaratıcılık…
-
20.04.2015 Çürüyen Akıl - Vicdan ve Taban
-
13.02.2015 Bir An Düşünün ki MB Başkanısınız...
-
09.12.2014 Fırsatlar Ülkesi…
-
14.08.2014 Ölmek ya da Ölmemek, İşte Bütün Mesele Bu…….???
-
11.04.2014 ZEHİR GİBİ REÇETE
-
02.12.2013 BUGÜNÜ, GEÇMİŞE BAKIP OKUMAK
-
09.06.2013 “ÇOĞUNLUĞUN ZORBALIĞI” OLMASIN…
-
14.05.2013 Paçozlaşma Kanseri
-
15.02.2013 “Düşündürmeden Güldürme”nin Düşündürdükleri
-
18.01.2013 AÇIK HAKSIZLIK: ÖYP (REDHACK de olmasa…)
-
29.12.2012 SOSYAL MEDYA'NIN YERLİSİYİZ…
-
13.12.2012 TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞI OLARAK UYARMALIYIM…
-
04.12.2012 İdam mı; Allah Korusun!
-
06.11.2012 Ha Erken Ha Geç!
-
19.10.2012 Bırak O Siyaseti
-
12.10.2012 HEDEF 2412
-
29.09.2012 FARKLI OLAN ÜZERİNE
-
20.09.2012 DÖNÜM NOKTALANMASI
-
13.09.2012 21.Yüzyıl'da 19. Yüzyıl'ı Yaşamak
-
06.09.2012 Terör Konusunda Çözüm Kadar Önemli Olan
-
04.09.2012 Türkiye'nin 'Temel'leri
-
24.08.2012 Bizde Koltuk Değişir Ama Koltuktaki Değişmez
-
09.08.2012 SOSYOLOJİK OLANDAN POLİTİK OLANA
-
01.08.2012 Çok İlerleyen Demokrasi, Ufukta Kayıp mı Oldu?
-
26.07.2012 Geleneği Yaşatmak mı?
-
23.07.2012 PEPEE’nin Şifresi
-
10.07.2012 YİNE Mİ KEŞKE DİYORUZ?..
-
07.07.2012 BURASI TÜRKİYE
-
04.07.2012 Çekme, Kopacak!
-
29.06.2012 ŞU TWİTTER, ABD DESTEKLİ SÖZDE “BAHAR”LAR YARATACAK DİYE, GÜDÜK NARSİSTLERİN BOŞ SÖZLERİNİ OKUMAYA KATLANILIR MI?
-
24.06.2012 Senede Bir Kere Oluyor Diye…
-
06.06.2012 “Biz” ve Demokrasi
-
24.05.2012 Holigan ve O'nun Antidemokrat Dünyası