AKP iktidarı döneminde, kamudaki israfın olağanüstü boyutlara ulaştığı iddiaları var. Örnekler çok. Meselâ sayın Cumhurbaşkanının özel uçaklarının sayısı onun üzerinde! Türkiye'de, kamuda kullanılan makam aracı sayısının 20 binin üzerinde olduğu belirtiliyor. Bu rakam Fransa'da sadece 2.000! Sayın Abdüllatif Şenel'in iddia ettiğine göre, Cumhurbaşkanlığı için 80 milyon liraya, 4 adet zırhlı araç alınmış!
İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçimleri sırasında da, İBB'deki israf iddiaları gündeme gelmişti. Bu konu o günden bu yana tartışılıyor. 11 Eylül tarihli CNN Türk TV'de de, konu yine İBB'deki israf iddialarıydı. Doç. Hasan Basri Yalçın, Prof. Yaşar Hacısalihoğlu ve ismini alamadığımız bir AKP'li, 'kullanım fazlası araç diye bir şeyin söz konusu olmadığını; nitekim, İstanbul Belediyesi'nin Ağustos ayında, 970 araç için ihaleye çıkmasının da bunu kanıtladığını' iddia ettiler. Bu iddiayı dile getiren, özellikle akademisyen kimlikli konuşmacıların, âdeta bir siyasi partinin militanı gibi bir üslup içinde olmalarını yadırgadığımızı belirtmeliyiz. Ne yazık ki, bu zatların karşılarındaki isimler de, izleyenleri tam olarak aydınlatamadılar. Fakat ertesi gün, Halk TV'de Ayşenur Aslan'ın programına katılan, İstanbul BBB Basın Sözcüsü sayın Murat Ongun'u dinleyince bu iddiaların gerçek olmadığını anladık.
Sayın Ongun, “Yenikapı'da teşhir edilen 700 küsur aracın hizmet fazlası olduğunu; bu araçların belediye hizmetleri dışında, özel amaçlarla kullanıldıklarını ve Ağustos ayında yapılan ihale ile alınan 970 araçla, aralarında hiçbir ilginin bulunmadığını; ihalesi yapılan bu araçların İSKİ'nin kullanımında olan ve süreleri bittiği için yeniden ihaleye çıkılan hizmet araçları olduğunu” belirtti!
Sayın Ongun, Yenikapı'da teşhir edilen araç sayısının seçim sürecinde belirtilen sayıdan az olmasının izahını da yaptı. Meğer, sayın İmamoğlu'nun bu konuyu gündeme getirmesi üzerine, iki seçim arasında (31 Mart-23 Haziran) bu araçlardan 524 tanesi apar topar iade edilmiş!
Sayın Ongun, etik olarak doğru bulmadığı için, İstanbul Büyükşehir Belediye'sindeki israftan pek fazla örnek vermedi. Fakat, israfın boyutları hakkında söylediği şu sözünü not ettik: “Öğrendikçe şaşırıyor ve bu kadar da olmaz ki diyoruz!”
Verilen şu örnek anlamlı değil mi? İstanbul BBB TRT-I'de yayınlanan “Kut'el Ammare” dizisine 12 milyon 750 bin lira ile sponsor olmuş! Belediyenin işi bu mu?
Sayın Ekrem İmamoğlu da, daha önce, İstanbul Büyük Şehir Belediyesinde yapılan israf konusunda şu örnekleri vermişti:
TÜRGEV'e 323 milyon lira, TÜGVA'ya 76.5 milyon lira, ENSAR VAKFINA 30 milyon lira, AZİZ MAHMUT HUDAİ VAKFINA 11 milyon lira, HOCA AHMET YESEVİ VAKFINA 4 milyon lira, DAR-ÜL FÜNUN İLÂHİYAT VAKFINA 2.5 milyon lira verilmiş!
Sayın İmamoğlu bu açıklamalardan sonra şunları söylemişti: “Daha işin başındayız. Şu an itibariyle iptal ettiğimiz, vakıflara aktarılmış, verilmiş kaynaklar tam 357 milyon lira. Sadece bir vakfın yemek giderleri olarak 56 milyon lira yardım desteği var! Bir bina yapılması için vakfa 165 milyon lira verilmiş. Artık bina İstanbulluların hizmetinde olacak!”
Eski İstanbul Belediye Başkanının tam 8 ayrı yerde makam odası varmış! Bu makam odalarından bir tanesini televizyonda gösterdiler. Bu nasıl bir şatafat merakı?
İstanbul'da bir yılda araç kiralama bedeli olarak ödenen miktar 25 milyon lira. Yakıt parası ise 13 milyon lira! Merak ediyoruz; İBB hiç mi denetlenmemiş?
Adana'nın yeni Belediye Başkanı da çalışmalarını anlatıyor. Daha dün bir bugün iki; fakat her ay kiralanan araç giderleri sistematik olarak düşürülmüş ve bu sayede 22 milyon liralık bir tasarruf gerçekleşmiş! Yedigöze İçme Suyu Projesi için eski Başkan Hüseyin sözlü 310 milyon liraya işi ihale etmiş. Hâli hazırda, bu proje için 311 milyon lira harcanmış durumda! Yeni Başkan, aynı şartlarda devamı hâlinde bu projenin 1 milyar 652 milyon liraya mâl olacağını hesaplamış. Bunun üzerine proje durdurulmuş ve yeniden güzergâh belirlenmiş. Bu suretle 8 kilometre olan tünel 3 kilometreye düşürülmüş ve toplam maliyet ise 285 milyon liraya inmiş!
İ. Melih Gökçek'in 25 yıl yönettiği Ankara Belediyesi'ndeki israf başlı başına bir araştırma konusu. Sayın Mansur Yavaş'ın tasarruf tedbirleri milyonlarca lira kazanç sağlamış! Fakat, AKP Genel Sekreteri şu tehdit gibi açıklaması ile, sayın Yavaş'ı sözde uyarıyor: “Sakın ha işçi kardeşlerimizin ekmeğiyle oynama. Eğer işçi kardeşlerimizin ekmeğiyle oynarsan onlara bu zulmü reva görürsen, Ankara'yı sana dar ederiz. Karşında bizi bulursun. Karşında AK Parti teşkilatını bulursun!”
İ. Melih Gökçek'in yönettiği Ankara'da 18 yıl yaşadığımız için, nelerin olup bittiğini çok iyi biliriz. Ankara'da bugün, çok şükür Allaha ki, 25 yıl sonra nihayet hizmet için gelmiş, sadece işini yapan, işinin ehli ve Atatürk'e hayran bir Belediye Başkanı var.
17 yıldır bu ülkeyi, İslâmcı olduklarını söyleyen bir iktidar yönetiyor. İslâmcılık Kur'an'î bir kavram değil. Fiiliyatta İslâmcılıkla yapılan, yüce dinimizin siyasete âlet edilmesinden başka bir şey değil. Kur'an, “iman edip, iyi ve güzel işler yapmamızı ve iyi insan olmamızı” öğütlüyor; Adalet Devleti'ni (Sosyal Devleti) öngörüyor. Bunu birçok ayette görebilirsiniz.
Meselâ Nisa Suresi 58: “Emaneti ehline verin. Hükmettiğinizde adaletle hükmedin!”
Nisa Suresi 135: “Ey iman edenler! Adalet ve eşitlikten şaşmayın, zengin fakir ayrımı yapmadan gerçeği sadece gerçeği gözetin. Adaletten uzaklaşıp da nefsinize uymayın.”
Bir ülkede adalet yoksa, orada İslâmiyet'ten söz edilemez. İslâmiyet sadece namaz ve oruçtan ibaret değildir. Büyük İslâm mütefekkiri Muhammed İkbal, İslâmiyet'te ritüellerin o kadar da önemli olmadığını söylemektedir. Asıl olan, Kur'an'ın özüne, ana mesaja uyulmasıdır.
İlâhiyatçı yazar sayın Cemil Kılıç'ın da belirttiği gibi, İslâmiyet beş ilke üzerinde kuruludur. 1. ADALET, 2. EMANET, 3. EHLİYET, 4. MASLAHAT, 5. MEŞVERET
Eğer bir toplumda bunlar yoksa kıldığınız namazların, tuttuğunuz oruçların, açtığınız İmam Hatip Okulu ve Kur'an Kurslarının, yaptığınız camilerin bir değeri yoktur. Adalet yoksa; iş ehline değil de, yandaşlara veriliyorsa, halkın menfaati değil de, şahısların çıkarları gözetiliyorsa yani Maslahata uygun davranılmıyorsa; Meşveret yani Danışma yoksa, İslâm'dan bahsedilemez.
Büyük ve gösterişli camiler yaparak İslâm'a hizmet ettiklerini zannedenlere, Şu'arâ Suresinin 128. ayetini hatırlatmak isteriz:
“Siz her tepeye bir tapınak dikerek boş şeylerle uğraşmıyor musunuz?”
Kutsal kitabımız israfı kesin olarak yasaklamaktadır. Örnek:
İsrâ Suresi 27: “…Şüphesiz mallarını saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir…”
Buna, önce İslâmcı olduklarını söyleyenlerin uymaları ve bu suretle, millete örnek olmaları gerekmez mi?
Üzerinde durmak istediğimiz bir diğer konu da, sayın İmamoğlu'nun yaptığı isabetli atamalardır. Hemşerimiz ve kendisini tanıyan her Giresunlunun sevgi ve saygı duyguları ile andığına inandığımız rahmetli Dr. Niyazi Erkut'un oğlu, bir şehircilik uzmanı olan sayın Yavuz Erkut'un Genel Sekreterlik makamına getirilmesi; yine hemşerimiz sevgili Murat Ongun'un basın sözcüsü olarak görevlendirilmesi iki çok isabetli atamadır. Emanet 'EHLİNE' verilmiştir. Sevgili Ongun'un, sayın Ayşenur Aslan'ın programında, kendisine sorulan soruları cevaplamadaki belagati, olgunluğu ve siyasî mahiyetteki soruları, 'görevinin basın sözcülüğü olduğunu hatırlatarak' kibarca geçiştirmesi ', görevinin adamı' olduğunu göstermiştir.
NOT: Celâl Bayar'ın Hatıralarına devam edeceğiz.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.