İnşaat Mühendisi Naci Özen'i, Ulusal TV'de katıldığı programlardan tanıyoruz. Bu programlarda, Çoruh üzerinde yapılmakta olan barajlar ve HES'ler hakkında verdiği bilgiler içimizi sızlattı. Sayın Özen, bu konuyu derinliğine araştırarak, “Yurttaş Mazlum Çoruh” adı ile “Kusursuz Enerji Plânı” isimli bir kitap yazmış. Kitabı internet adresinden getirterek okuduk. İlgilenenler “[email protected]” adresinden, mutlaka okunması gereken bu kitabı edinebilirler. Sayın Özen'i televizyonda birkaç kez seyrettiğimiz için gerçi Çoruh barajları ve HES'leri hakkında bir fikrimiz vardı fakat kitabı okuyunca bir ülkeye bu kadar ihanet nasıl yapılır diye isyan ettik. İster inanın, ister inanmayın, sayın Özen'in verdiği bazı bilgileri aşağıya özetleyerek aktarıyorum: Çoruh nehrinin üzerinde seçilen yerlerde, uygun görülen tesis debileriyle barajlı santraller kurulması için havzada bekletilmesi gereken su miktarı 850 milyon metreküp olması gerekirken, 4.5 milyar metreküp hacimli barajlar yapılıyor! Barajların dolmayacağı ayıbını bir kenara bırakırsak, dolmayacak barajların beslediği santrallerden İspir HES'i hariç, hiçbiri, hiçbir zaman barajlı bir santralden beklenen performansla çalışmayacak! Lâleli barajı için verilebilecek en büyük aktif hacim 320 milyon metreküp olması gerekirken, 850 milyon metreküplük hacim seçilmiş! Güllübağ barajını planlayanlar, onun hemen yukarısında 1 milyar 200 milyon metreküplük depolama hacimlerinin olduğunu 'fark edememişler'! Çamlıkaya, Arkun baraj ve santrallerinin durumları Güllübağ baraj ve santralinden daha acınacak durumda. Bu santrallerin kendi tesis debileriyle çalışma şansları yok! Artvin barajlı santralindeki su, ölü hacim üzerinden özgürce akacaktır! Baraj dolmayacaktır. Deriner barajının da su bekletme şansı yoktur. Hiçbir zaman dolmayacaktır. Bu baraj da elektrik üretimi amacı dışındaki, 'Blgeyi İnsansızlaştırma Görevini' yerine getirecektir! Borçka barajının da dolma şansı yoktur. Muratlı barajı da boş yere yapılan barajlardan biridir. Çoruh Enerji Plânı çerçevesinde plânlanan 15 barajdan 11'inin içinde bekletilecek su yoktur. Ana kol üzerindeki10 barajdan 9'u boş yere yapılmıştır; yapılmaktadır! Bu barajlarda insan havsalasının alamayacağı derinlikte bir mühendislik sefaleti sergilenmektedir. Naci Özen, bu barajların nasıl plânlandığına ilişkin hayretini gizlemiyor ve “Mühendislik eğitimi almış biriyim. Bize eğitim verenler, değerleri matematik kesinliğiyle ifade edemezsek konuşmamızı öğütlediler” diyor. Yani kendisi, vatansever bir mühendis olarak her türlü araştırmayı ve çalışmayı yapmış; ortaya çıkan vahim tabloyu cesaretle kamuoyuna duyurmaya çalıyor. Tehditler alıyor fakat tınmıyor. Naci Özen'in belirttiğine göre eğer “Çoruh üzerindeki barajların yapılmasına nehrin kaynağından aşağıya doğru başlanmış olunsaydı, vatansever mühendisler bir ikinci, ya da üçüncü baraja gerek olmayacağını görecekler ve buna karşı çıkacaklardı. Bunu önlemek için barajlar mansabdan yani denize döküldüğü yerden membaına doğru yapılmaya başlanmış!” Şu kurnazlığa bakın! Çoruh nehri vadisinde nerede ise boş alan bırakılmamış, barajlar boncuk gibi peş peşe dizilmiş. Pardon iki boş alan bırakılmış; onlar da maden arama ruhsatı verelin sahalar! Sadece Çoruh değil, Fırat üzerinde de büyük oyunlar var. Sayın Özen'in belirttiğine göre, Cumhuriyetimizin 'muhteşem' eseri Atatürk Barajı'nın olumlu hiçbir işlevi yok! İçinde bekletilecek su yok! Bu devasa baraja 8 tribün yapılmış dördünün çalıştırılması şansı hiç yok! Ayrıca yılda en az l.3 milyar metreküp suyun buharlaşmasına sebep oluyor! Fırat üzerinde de 5-6 baraj düşünülüyor. Bu barajlar Çoruh üzerindeki barajlarla birleştiğinde tuhaf şey, ortaya BOP haritası çıkıyor! Çoruh zerinde 270 kilometrelik bir akarsuya 10 baraj sıkıştırılmış; Fırat'ın üzerinde 1000 kilometreye ise 6 baraj! Yusufeli barajının yüksekliği önce 75 metre olarak planlanmış fakat görünmeyen bir el 275 metreye çıkarmış ki Yusufeli'nin tamamı sular altında kalsın! O canım vadi, o güzelim tarım alanları yok ediliyor ve bölge insansızlaştırılıyor! Hâlbuki bölgede, çevreye saygılı, barajsız yamaç santralleri yapılmış olsa, hem maliyet daha düşük hem de üretilecek elektrik enerjisi çok daha fazla olacak! Yamaç santrallerinin maliyeti 4-5 milyar dolar, üstelik yapım süreleri en fazla 5-6 yıl; Çoruh üzerinde plânlanan barajların maliyeti 50-60 milyar dolar, yapım süreleri 50 yıla kadar uzuyor! Fırat üzerindeki barajlarda bekletmeye alınabilecek su miktarı 10 milyar metreküp olduğu halde, yapılacak beş ya da altı barajdan sadece üçünün su bekletme hacimleri toplamı 31.5 milyar metreküp! Bu barajlarla tarım yapılacak sekiz bin kilometre kare vatan toprağı suların altında bırakılıyor! Ayrıca Çoruh vadisine bu kadar sorumsuzca barajlar yapılmasının bir tehlikesi var. Bölge heyelan bölgesi! Bu barajlar ve HES'ler heyelanı arttırabilir! Sayın Naci Özen bir başka çok ciddî bir tehlikeye dikkat çekiyor: Hani, Muavenet muhribimizin vurulması olayında olduğu gibi, 'yanlışlıkla' bu barajlardan birine bir füze fırlatılırsa bütün bölge sular altında kalabilir ve bu bir felâket olur. Bu barajları bize Batılı 'dostlarımız' öneriyor. Bu yabancılar bize 'yerli rehberlerle' birlikte 'iyilik' yapmak istiyorlar! Naci Özen, 'en büyük rehberlerden biri olduğuna' bir türlü inanamadığı 'Barajlar Kralına' gidiyor; nasıl bir ihanetle karşı karşıya olduğumuzu anlatıyor. “Benden ne istiyorsunuz? Ben aktif görevde değilim. Siz gidin Başbakanla, Genel Müdürle konuşun” cevabını alıyor! Hâlbuki Naci Özen Cumhurbaşkanından, Başbakana, Enerji Bakanından, Çevre Bakanına ve DSİ Genel Müdürü'ne kadar başvurmadık kapı bırakmamış! Hiçbir araştırma yapmadan, 'Yani, canım Türkiye elektriksiz mi kalsın' diyenlerin varlığı da bir gerçek. Naci Özen soruyor: Amerika'nın meşhur Kolorado nehrinde bir tek baraj var mı? Ayrıca eski Enerji Bakanlarından Hilmi Güler'in bir mülâkatına yer veriyor. Bakan, Türkiye'de üretilen elektriğin bir misli elektrik üretebileceğimiz Güneş enerjisinin öneminden söz ediyor! Rüzgâr enerjisi var! Başka alternatifler var! Nedense bunlara pek ilgi duyulmuyor! Evet, Çoruh ve Fırat üzerindeki barajlar nasıl bir tesadüftür ki, BOP haritası ile birebir örtüşüyor! Herkese iyi uykular! 6.9.2012 Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Makale Yazısı-
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.