Kemal Peker bir makalesinde fındıktan 565 yıllık ihraç ürünü olarak söz etmektedir. Bu makale ile aynı görüşü kaynak olarak gösteren Ali Göreci; Fındığın uluslararası ticaret malı olarak satışını gösteren ilk yazılı belgenin, 1403 tarihine dayandığını belirterek sözlerine şöyle devam etmektedir. “ Ispanya kralı III üncü Henri, Roy Gonzales Klavyo ‘yu Timur’a elçi olarak gönderir. Klavyo Semerkant’ta Timur ile görüşür, Trabzon’dan İstanbul’a deniz yolu ile döner. Yolculuk izlenimlerini yazdığı seyahatnamesinde şu cümleyi kullanır. “ 17 Eylül 1403’te Trabzon’dan; Kaptan Nicolas Cojen yönetimindeki fındık yüklü bir gemi ile 25 günde İstanbul’a geldik.” (8)
Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1665 yılında, İstanbul’dan Avrupa’ya fındık gönderildiği bilinmektedir. Fransa ile 1737 yılında, I inci Mahmut (1730 – 1754) döneminde yapılan ticaret anlaşması ve 1782 yılına geldiğimizde ise Rusya ile yapılan ticaret anlaşmasındaki ürünlerin arasında fındık da bulunmaktadır. 1792 yılında Romanya’ya, 1875 yılında Belçika’ya, 1906 yılında Sırbistan’a, 1907 yılında Almanya’ya, 1909 yılında Marsilya’ya ve 1912 yılında ise Amerika’ya fındık ihraç edilmiştir. (9)
Fındığın kabuklarından ayrılmış yani iç fındık olarak ilk ihraç tarihi ise 1879’dur. Giresun’un fındık tüccarlarından Tacali Zade Mustafa ile Hacı Ali Zade Kâşif efendiler, 1879 yılında bir şirket kurarlar. Tryyeste’de açtıkları bir şube aracılığı ile Avrupa ülkelerine fındık ihraç ederler. Budapeşte’ye giden fındıklar ise kadınların el değirmenleri ile kırdıkları iç fındıklardır. (10)
1900’lü yıllarda fındığın tek üreticisi ve dışsatımcısı Türkiye’dir. Başka bir ülke ile rekabet söz konusu değildir. İsviçreli Luı Ramber 05 Mayıs 1902 tarihli gezi günlüğünde fındıktan ve Giresun’dan söyle bahseder. ”Sabah şafakla beraber Giresun’a geldik… İşte bugün fındık diyarındayız… Yamaçlar üzerinde, küçük vadilerin kıvrımlarında, sözün kısası her tarafta düzenli biçimde dikilmiş fındıklar görülür. Bizim Avrupa memleketlerinde fındık; ormanların kıyılarında büyüyen bir çalılıktır. Ürününü ancak sincaplarla, okul kaçkını çocuklar yerler. Giresun her yıl, dört beş milyon Frank’lık fındık dışsatımı yapar. Büyük gemiler, bu güzel limanda, ambarlarını fındıkla doldururlar. Yüklerini Marsilya’ya ya da başka bir limana götürürler.” (11)
Tarihin her döneminde adı ve varlığı ile yeşil diyar olarak anılan Giresun’da her yıl mahsulün geleceğini tayin eden gündönümü fırtınasından sonra kırma fabrikaları yeni sezon için tamir ve bakım işlerine başlarlar. Kırılmış elekler, bozuk elevatörler ve aspiratörler yenilenir. Kumyalı kumsalındaki sergi (fındık kurutmak için yere serilen örtü) yerleri için müzayedeler yapılır. Ağustos ayının ilk haftası yâ da onikisinden sonra ürün toplanmaya başlanır. Ürünün pazara inmesi ile kırma fabrikaları da yoğun tempo ile gece gündüz çalışır. Yollarda sabahın erken saatlerinden, gecenin ilerlemiş saatlerine kadar vardiya görevini tamamlamış fındık seçen kadınlara rastlanır. Fındık alım satımı ile uğraşan esnaf ve kırıcılar, erkenden kalkarak fındık ve kırma işi almak için genelde haftada dört kere düzenlenen pazar yerlerinde, şehrin köşebaşlarında ve sergi alanlarında gezerler. Bu işlemler yeni sezon gelene kadar devam eder. Şehir kırma fabrikalarından gelen seslerle yankılanır. Kabuklu ve iç fındıklar çuvallanarak iskeleden mavnalara, oradan da açıkta bekleyen vapurların ambarlarına nakledilir. (12)
Kaynaklar
Kaynak Kitaplar:
(8), (9), (10), (11), Fındık Kültürü, Ali Göreci, Giresun Valiliği İl Özel İdaresi yayınları, Önder Matbaacılık, Ankara, 2004
(12) Fındık Tarihçe, Tarım, Kültür, Ticaret, İstihlak Bakımlarından, Kemal Peker, Yeşilgireson Matbaası, Giresun, 1947,1948
Fotoğraflar
Hüseyin Gazi Menteşeoğlu Arşivi
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.