İçmeden sarhoş gafalı gezmenin, herdaim çakırkeyif sürülen bi ömrün misli menendsiz güzellikleriynen doludur günlerimiz. Çoğu fuzuli şeyi anımsamayız misal. Şimdik örnek vermek gibi olmasın; acep taksiciye parasını ödedim mi, taksiye binmedi miyim yoğusa, taksici kim la, nüçün gelip beni arabasına almış gece gece, eve nasıl geldim, merdivenleri ne şekil tırmandım, yatağa gadar taksici mi çıkardı falan? Sabah kahvaltı masasında, az biraz başa gelir akıl; -''Yaa, dün gece şöyle şöyle bişi oldu, Amet Memet'e bunu dedi, anam ne de çok güldük, kikikikiki'' denilir hane halkına. Bizimkiler, ana-kız hemen müdahale eder olaya; -''Sus sus, biliyoz, dün gece yatmadan önce hepsini anlattın''. -''Kim anlattı yahu.. Taksici mi''? -''Ne taksisi baba, sen eve balkondan girdin''!! **** **** Gerçi ben de gocamaya başladım bu aralar galiba. Biraz bunun da etkisi olmalı. Valla diyom. Gündüzleyin de hiçbişi anımsayamadığımı fark eyledim daha yeni, ahabu yaz sıcakları da vesile oldu sanki. Zor oluyo, 30 küsür dereceye direnmek. Alışkın diğiliz ki şu şehirde çöl sıcağına, napim. İşyerime gidiyom, ferahlamak istiyo insan, balkona çıkıp havalanma diliyo; -''Balkonu kim kitledi çocuklar''? -''Ne balkonu Abi, bizim balkonumuz yok ki''. Allah Allah!! **** **** Serdar'ı gördüm yolda geçende bi vakit. İyi çocuktur, has çocuktur, sempatiktir Serdar. Bi yerde çalışıyo bu gardeşim, bi esnafın yanında. Nerde çalıştığını anımsayamadım bi an, gusuruma bakmayın, çalışıyo işte, uzatmayın. -''Vay Gürsel Abi, bizim işten naber, uğrayıp haber verecektin''? Ne işi ulan? Ne haberi? Hiçbi fikrim yok… Tööbe, ilk defa geliyo başıma böylesi, neyi unuttuğumu da unutmuşum. Çaktırmadım tabi yine de bişey, karizmeyı çizdirecek diğilim bu yaşta; -''Tamam Serdarım, çok ciddi uğraşıyom, sen o işi olmuş bil''. -''Sağolasın abicim''.. **** **** Üzüldüm de bi yandan, acaba ne üçün söz verdiydim, ne yapacağıdım? Normalde; -''Özür dilerim Serdarcım, valla unutmuşum, ben sana hangi konuda söz vermiştim gardeşim'' diyemeyecek bi herif diğilim. Ama bağlandı bikez basiretim, diyemedim bi türlü. Daha da düzeltemiyom durumu o gün bu gün. Aksi gibi, yaşıtım diğil, arkadaşım diğil, ayda-yılda bi defa tesadüfen gördüğüm Serdar'la günde 7-8 kere raslaşmaya da başlamadık mı hadi; -''Abi naaptın''? -''Rahat ol Serdarım, halloldu hallolacak o konu''. -''Gürsel Abi durum nasıl''? -''Şimdi oradan geliyom gaymaam, senin iş an meselesi''. Maç izlemeye bi mekana gidiyom, yan masada Serdar. Gıymalı yaptırmaya fırına gidiyom, en ön sırada Serdar. Dolmuşa biniyom, hemen arkamda Serdar. Denize giriyom, yanımdan sırtüstü yüzerek geçen Serdar. -''Abi, vaziyet''? -''Oooooo, tamam''… **** **** Tüm olasılıkları, gafamda kurduğum kriz masasına yatırdım bir bir. Ah gadir Mevlam, yardım et, çözebileyim şu çocuğun derdini. Hayatımdaki insanlar ne istiyo benden genelde; -''Gürsel Beyciğim, falanca tarihli yazınızdan bi nüsha benim üçün bulabilir misiniz''? -''Gürsel Abi, şu şiirlerime bak bi abi, nasıl olmuş''? -''La Gürsel, filanca türkünün üçüncü dörtlüğünü hatırlayamıyom oolum bi türlü, sana zahmet bi baksan''? -''Abi, Migros'ta, Carrefour'da tanıdığın vardır di mi''? -''Yaa goçum, ben de bişiler yazıyom da, seninki gibi olmuyo, sen yazıya başlamadan önce nasıl yoğunlaşıyon mevzuuya''? Yolda yürürken bile bunları düşünür oldum artık. Ne tür bişi istediydi benden Serdar? Zaten garşı kaldırımdan gülümseyerek Serdar görünmüş oluyo; -''Abi bizim iş''? -''Artık tamam sayılır''. Ömrü hayatımda bu gadar mahçup hissetmedim gendimi. 47 yıldır karınca ezmemişim, insanları mutlu edebilmek üçün çırpındım hep. Nanemolla yürekli herifin tekiyim, sözgelimi, yolda giderken birisi öksürse benim ciğerlerim ağrımıştır doğdum doğalı. Allah'ın u şekil bi enayi kuluyum özetle. Nasıl yapıyom bunu, Serdarımı nasıl gandırıp, oyalayıcı gonuşuklar ediyom? Şimdi tükürmek gibi olmasın; tüh bana!! **** **** Başımı öne eğmiş, utanç içinde yürüdüğüm bi ara sokakta raslaştık Serdar'la dün. Sırf O'nu görmiyim diye sapmıştım o sokağa oysa. Boynuma sarıldı; -''Allah senden razı olsun abi, Allah ne muradın varsa versin abi, oldu bizim iş''. -''Şey yaani goçum, kem küm, eeee, önemli diğil, hem ne yaptık ki canım''. -''Gazanfer aradı Iğdır'dan, çok teşekkür ediyo sana, sayende rahata ermiş''. -''Yok yok, estafurullah, eh, sağolsun tabi Gazanferciğim de''. Serdar gitti beni öpe koklaya. Sahile indim ardı sıra. Uzun uzun kafa yordum. Gazanfer kimdi ula? Iğdır neresiydi? Ben neyi hallettim? Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.