Gezegenler arası pekbi fark yok sevgili kardeşlerim. ''Ukde'' denen kavram, biz ana tarafından Merih'li olanlarda da maalesef mevcut. Uzatmiyim lafı; 49 buçuk yıldır şu dünyanın üzerindeyim. Bi faninin tadabileceği tüm duygulara erdim diyebilirim, evelallah!! Misal, kaç kez aşık oldum bilmiyom, kaç kez sevildim de, bi yaşam paylaştım bi gızla?? Okullar falan okudum, ekonomist oldum güya. Akademik bi müzik eğitimi ile de taçlandırdım naçiz vücudumu. Bi büyük adamın öğrencisi oldum. **** **** Gün geldi iflaslar falan ettim işlerimde. Gün geldi çok paralar da gazandım, onu da söyliyim. Hepsini de yedim çatır çatır. Halen beş guruşum yok. Pek namlı firmalarda işe de girdim kimi zaman. Yöneticisi olduğum departmanlarda, nasıl becerdiğimi gendim de bilmediğim cirosal başarılara ulaştım hep. Ne bileyim, kafamı gızdıran dallamalar yüzünden pekçok kurumun ''yağlı-ballı'' koltuklarından tereddütsüz istifayı basarak ayrıldım her defasında. Kimsenin puştluğuna boyun eğmedim yani, var mı ötesi, mide sahibiydim… **** **** Sonra sonra… Sesimi, türkülerimi, gülmece yazılarımı, şiirlerimi sevdi insanlar, şükürler olsun. Birinci kitabım, 6 ayda 1.500 sattı. Yeni yetme bi yazar olmama karşın, ''sıfır iadeyi'' başardı. İkinci ve üçüncü kitaplarımı yazdım, şiirlerimi cd eyledim cümle aleme garşı. Kamera şakası mıydı neydi, bilemedim. Bilmemnere Kültür Merkez'lerinde ''mizah'' konulu söyleşilere davet edildim. Gittim, ''yendim'' ve geri döndüm hepsinden de. Her yerde, gülmece sosuna bulayıp, şehrimi anlattım. İnsanların beynine, tüm doğallığımla; - ''Bigün gidelim şu Giresun'a yahu'' fikri soktum ya, ödüllerin ödülü bu idi, Giresun sevdasıyla çarpan yüreğim için.. **** **** Yalan gonuşacak halim yok. Yaşamdaki en büyük amacımdı, ''Giresun Şehir Sineması salonunda'' dinleti verebilmek. Kadir-kıymet bilmeyen adamlar şehrinde, beni oraya çağıranlar oldu. İki üç kez sahne aldım, Allah razı olsun. Erdim bu muradıma da… **** **** Sonra bigün bi melekle evlendim. Allah'ım bağışlarsa iki tane dünya güzeli kız babasıyım. İzin verin, yaşamdaki en büyük gururumu da yazıvereyim, Can Akengin'in güççük yeğeni olarak yaşıyorum hayatımı. Genlerini seveyim. **** **** Türkiye'nin en köklü 5 yerel gazetesinden biri olan Yeşilgiresun'a ve Ata'mızın kendi elleriyle kurduğu Ulus Gazetesi'ne köşe yazarı oluverdim ömrümün son baharında. Dişimle, tırnağımla, kazıya kazıya… Boru diğil!!! **** **** Ama, içimde ukde kalmış işte. Eksiğim. Garibim. Çaresizim. Yok ula; - ''Neden Barcelona'nın santraforu ben diğilim'' diyip diyip de üzülüyom sanmayın. Keşke bi anaokulu öğretmeni olsaymışım şu yalan dünyada. Keşke… Başka da bişi istemezdim. **** **** Mustafa Kemal'in aydınlığında yürüyen tüm öğretmen dostlarımı sımsıkı kucaklıyorum. 24 Kasım Öğretmenler Günü'nüz kutlu olsun. Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.