Azerbeycan'da;
-''Fevgalade Haller Nazırlığı'' diye bi bakanlık olduğu bilgisi aldım, arada bi oralarda yaşayan dostumdan.
Hayali bile güzel.
Kimdir acep o bakan?
Olağanüstü Hal Bakanlığı bu kadar mı güzel isimlendirilir?
****
Nazır Bey kız istemeye gitse misal?
-''Beyefendi oğlumuz ne iş yapar''?
-"Oooo sormayın, kendisi ülkemizdeki fevgalade işlere bakar yalnızca".
Müstakbel kayınpeder ne yanıt verecek ki?
-''Eh, tamam o zaman, verdim kızı..
Neden daha önce söylemediniz la''!
****
Öğrenciyken bi gün İstanbul'da…
Garip bi evdi, 2 geceliğine kız arkadaşımla yatıya konuk olduğumuz. Ev saabı arkadaşım Kıbrıs'lıydı.
Acayip bi Türkçeyle konuşurdu kerata. Örneğin, bişey uzatsa, ''tut'' demez, ''tut et'' diye söylerdi falan.
Ve sözcükleri kullanma biçimi bi yana, çok değişik bi melodisi de vardı konuşmasının.
Hayran hayran dinlerdim ben de, bizim Kıbrıs'lı Cemal'i.
****
O gece başka bi çift de geldiydi eve.
Tanıştık, kaynaştık derhal. İran Azerisi imişler. Hepimiz Marmara Ünv. öğrencisiydik, ayrı ayrı fakültelerde.
Ne vardı da bi araya geldik, tesadüf müydü, ahabu kadar yıldan sonra nerden anımsiyim??
Başka da bi ortak yönümüz yoktu katiyyen.
****
Bu Azeri gısmısı bi muhabbete başladı, ne laf bulsam da anlatsam şimdi?
Bi lisan bu kadar mı tatlı, bu kadar mı şiir gibi, türkü gibi, masal gibi olur?
Önce bi gevşedim, sonra ayaklarımı uzatır gibi oturdum, sonra iyice yayıldım sehpaya doğru, en son gözlerim kapanır gibi oldu.
Onları dinlerken koltukta uyumuşum nihayet.
Bi dil, bu kadar mı ninni tadında olur??
****
Muhabbet epey sürmüş.
Kız arkadaşım uyandırdı beni bi zaman sonra.
-''Çok ayıp ettin'' dedi.
-''Napim yahu, 18 saat yoldan geldim, hiç uyumadım, iki tane de sınava girdim peş peşe, ayakta durmaya halim yok'' dedim.
Özür-mözür faslı…
Herkes odasına çekildi sonra.
****
Yan odadan gelen seslere bakılırsa, Azeri arkadaşlarımızın fevgalade halleri vardı.
Biz?
Valla billa yaramazlık yapmadık, birbirimize sarılıp uyuduk.
****
''Uyku kardeşim ver elini
Usul usul, damla damla beraber
Erileyim, erileyim
Sonra bembeyaz fukura bi bacadan
Tek göz olmuş umutlarla sevdalarla
Tütelim eriyelim
Mavi mavi
Ince ince
Usul usul
Eriyelim''…
Fikret Kızılok üstadımız öyle emretmişti.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.