Ölümü sonrası hep şunu düşündüm.
Yaşar Kemal yolda yürürken bi ağaca çarpsa. En az 35 sayfa o ağacı anlatır.
Yaprağının yeşiliydi, dallarının uzunluğuydu, gövdesinin kahverengi'liğiydi, kabuklarının deniz kızlarına benzerliğiydi, dibindeki çimenlerin rüzgarda dans edişiydi, üzerine konan kuşun yedi ceddinin sorgusuydu.
Ağacı dolanan rüzgarın hışırtısı.. Tepede şöyle bi görünen gökyüzünün azameti.. Ağacın verdiği meyve her neyse onun kökeni.. Meyveye girip girip çıkan kurdun özgürlüğü..
Yaramaz çocukların ağaca kurduğu salıncağın zincirlerinin pası.
Oradan geçen gariban bi örümcek.
Örümceğin bacaklarındaki ağ ipçikleri.
Usta döktürdükçe ağzın açık oku işte.
**** ****
Ben çarpsam aynı ağaca, yürür iken.
Yazacağım tekbi cümle var;
-''Seni buraya dikenin''!!
**** ****
Hayat böyle bişi.
Cin misin şeytan mı,
Kararını verecen.
**** ****
Yaşar Kemal'den geriye iki büyük düşünce kaldı.
- ''Cesaretim olsa, Mustafa Kemal'in de destanını yazmak isterdim'' anlamında bi ifade.
Ve
- ''Hiçbi ırk diğer hiçbi ırkı asimile etmesin'' anlamında, vasiyet gibi bi dilek.
İkisi de büyük adamlara özgü gonuşuklardır.
Ceketimi iliklerim.
**** ****
Lafı eveleyip gevelemenin bi anlamı yok.
Üstad mutlaka bilirdir; Mustafa Kemal'i sevenlerin Kürt ırkını asimile etmek gibi bi amaçları yok. Hiç olmadı.
Bi eşsiz ''çimento'' dağılmasın.
Derdimiz budur…
Üstad mutlaka bunu bilerek, yanındaki-yöresindekilere anlatarak yaşamıştır.
**** ****
Bi duayen büyüğüm fikrimi aldı yanıma uğrayıp, değerbilir yüreği sağolsun.
-''Yaşar Kemal'in cenazesinde boy gösterenler, örneğin Soma'da, neredeydiler, Gürsel Bey oğlum''??
Anlattım;
-''Bakın teyzeciğim'' ,
Devam ettim;
-''Bu topraklarda 'gerçek' Soma'dır. Gerisini boşverin. Ama, Yaşar Kemal'in tabutunu omuzlamak da elbet bi erdemdir. O'na bi ömür boyu minnet duymak, yazdıklarını defalarca okumaktan başka yapacak bişeyimiz yok. O'nun kadar koca yürekli olabilmek bi de.
Biliyonuz, biz yurtseverler ''faşist'' olduk, odun beyinli öküzler ''modern'' oldular. Soma örneğiniz de aynen bu teyzeciğim,
Yaşar Kemal'in cenazesinde görünmek çağdaşlık çünkü,
Biz Soma'daki tabutlarımızı ay-yıldıza sardık, faşistiz çünkü'',
Dedim..
**** ****
301 diğil, 1500 olduklarını öğrenmiştir.
Yaşar Kemal Soma'daki madencilere çok ağlamıştır kesin.
En iyi o bilmelidir çünkü,
Madencinin Türkü-Kürdü olmaz.
**** ****
Yazabilseydi eğer cesaret edip de destanını,
Bahsederdi mutlaka,
Yer altında bi maden ocağımız olmasını bile kime borçlu olduğumuzdan..
**** ****
Bırakın da ay-yıldıza saralım madencilerimizi.
Kürdistan bayrağına mı, yoksa sarı-kırmızı-yeşil paçavraya mı saracaktık??
Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.