Yemeyeni de vardır ama, yiyeni daha çok olur.
Genelde, yan masadan biri yüksek sesle gazeteden okuyarak, bizleri haberdar eder;
-''Vay efendim, Trabzon'da bi üst geçit yapılmış, bi ayağı direkt yola çıkıyormuş, yahu üst geçit hiç yola çıkar mıymış, ula bunlar harbi manyakmış be''!!!
-''Aman efendim, Rize'de bi akşam iftar ezanı erken okunmuş, bütün Rizeliler bi gün kaza orucu tutacak denmiş, yurt dışındaki Rizeliler telefonla müftülüğü arayıp 'biz de tutacak mıyız' diye sormuş, ula bunlar harbi delirmiş be''!!!
-''Baksanıza şu işe, Vakfıkebir'de bi yere viyadük yapılmış, viyadüğün hiçbi yerle bağlantısı yokmuş, ula bunlar harbi uçukmuş be''!!!
İnanmayın, hepsi palavra bunların.
Mahsusçuktan yapılıyo tamamı.
Sizler gonuşun, şaşırın, gülün diye.
Yine de takdir edelim, alkışlayalım. Bu da bi zekadır, bu da bi reklamdır.
****
Fıkra gibi olaylardır hepsi, kabul. Adetim diğildir, ama yeridir, ben de pek bilindik bi Karadeniz fıkrası anlatayım bari;
Bizim uşaklardan biri bi türlü ölmezmiş. En sonunda Azrail, en yüce makama durumu bildirmiş;
-''Falanca adamın canını 30 yıldır alamıyorum Allah'ım''.
-''Haa, o bizim Temel'dir'' demiş Allah, ''Çok dua etti bana, ey büyük Allah'ım, milli piyangodan büyük ikramiye çıkmadan benim canımı alma diye, ben de kabul ettim''..
-''O zaman siz de ayarlayın durumu, ilk çekilişte o'na çıksın para''..
-''Çıkaracam çıkaracam da, herif gidip bilet almıyo ki''.
Fıkramız bu kadar, güldüğünüz üçün sağ olun.
(Gülmeyenler, elbet siz de biyerlerde bana fıkra anlatırsınız)
****
Yıllar önce bi düş gördümdü.
Giresun'da bi büfede sayısal loto oynamış, bitek ben bilip, büyük para kazanmıştım güya.
Sevindimdi tabi, o düşü gördüğümde İstanbul'da yaşıyordum.
''Yukarlardan işaret geldi'' sanıp, havalara bile girdim idi hatta.
Döndüm geldim Giresun'uma, üzerinden kaç seneler geçti.
Piyango falan vurmadı.
****
Bazen söylenirim, tövbe haşa;
-''Yahu o kadar da rüyasını gördüm, 30 yıl oldu, hala bişi çıkmadı, nasıl olur''.
Yeminle yeni fark ettim.
Sırf, yolu bana sapa diye, hiç o büfede oynamamışım ki loto'yu. Nasıl çıksın?
Ne bileyim, belki de, sizler gonuşun, şaşırın, gülün diyedir.
****
Anladım ki, Karadeniz fıkrası diye bişeyler uydurmamın gereği yoktur.
Bizlerin olağan halimizdir, fıkra.
****
Ufak yaştaydım.
Milliyet, o zamanlar ''düzgün'' bi gazeteydi. Değerli yazar Zeynep Oral Karadeniz gezisine çıkmış ve bunu Milliyet'te yazı dizisi halinde yayımlıyordu.
Trabzon-Akçaabat dolmuşuna binmiş Zeynep Hanım. Ama yeterli yolcu olmadığından, dolmuş bi türlü yola çıkmazmış.
İçerideki yolcuların, dışarıdaki insanlara sitem ettiğini yazmıştı yazarımız;
-''Ula nasıl Akçaabat'ta işiniz olmaz, nasıl olur da Akçaabat'a gitmezsiniz''??
****
Zeynep Oral bu mantığa çok şaşırıp güldüğünü yazmıştı.
Eminim, tüm okurları da kahkahayı basmıştı.
Oysa o ufacık ben, tam da o satırları okurken, Meydan'da bi dolmuşa binmiş, Plaja gitmek üzere dolmuşun kalkmasını bekliyordum. Ama, araç bi türlü dolmuyo ve yola çıkamıyorduk.
Yoldan geçişen insanlara için için köpürürken, kendimi ve Karadenizli'liğimi suç üstü yakalamıştım işte;
-''Yahu nasıl olur da plaja gitmezsiniz''!!!
(Şimdiki aklım olsa Zeynep Oral'a e-mail atar durumu anlatırdım, Şaşılası bi durum olmadığını, bunun bizim normal hallerimiz olduğunu)
****
Günlerden bi gün.
Öğlen sonrası. Can dostum Halil;
-''Yaa Gürsel, ben balık tutmaya gidiyom'' diyince, ben de ayaklandımdı.
-''Dur la, benim de sahilde işim var, geleyim seninle''.
Yürüyüp cadde boyu, sahile ulaştık, Halil kayalıklara doğru ilerledi, bense kendi yoluma. Ardı sıra bakakaldım, elleri cebinde sallana sallana yürüyordu Halil..
Elinde oltası falan yoktu. Öylece kayboldu kayalıkların içinde.
Döndüğünde büssürü balık tutmuştu.
Sizler gonuşun, şaşırın, gülün diye diğil.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.