Dünyaya gereksizce gelmiş bi herif olmasına karşın, tekbi tanecik doğru laf edebilmiştir Orhan Pamuk; -''Her erkeğin ölümü, kendi babasının ölümüyle başlar''. Tadan bilir, doğrudur. Bu görüşten yola çıkıldığında, ''Her insanın kişisel tarihi kendi babasının doğumuyla başlar'' da denilebilir heralde. **** **** Garip bi durum aslında… Türk insanının toplumsal tarihi de 1881'de başlar, ötesi-berisi yoktur mu diyeceğiz, ne bilim? Sanki şöyle gibi gibi biraz. Bi türkü var, sözlerini hiçbirimiz tam bilmeyiz; ''Ben bu yıl yarimden ayrı düşeli'' diye başlıyo hani... Bu yıl mı, bu gün mü belli diğildir, düşeli mi düşerim mi kimse emin diğildir. Ama; -''Gönlüm ataşlara yandı gidiyor'' gısmını hepbi ağızdan söyleyebiliyoz nasılsa. 1881 işte o göynümüzdeki ataş… **** **** Bi abimiz var. Severim, taparım. Büyük sanatçıdır. Eşi, İstanbul'a gitmişti geçenlerde. İşleri uzamış yenge'mizin, tahmininden uzun sürmüştü ayrılık. Dertleşiyoduk.. Şaka niyetine; -''Üzülme abi, noolmuş, azıcık kafanı dinliyon işte evde'' dedimdi. -''Orası öyle ama Gürselcim, insan gece yatakta iki sıcak ayak arıyo''. Sanatçılara özgü bi ''aşk tarihi'' bakış açısı. Gözüm yaşardı bu sevgiye.. **** **** Çok sevip saydığım ablamız var bi de. Sevgili eşiyle yaşamlarını birleştirip aynı eve taşındıklarında, ilk önce herkes kendi kitaplarını getirmiş. Yüzlerce kitap… Bakmışlar ki; hepi topu 3-4 kitapları ayrı… Gerisi aynen… Okudukları bile aynı şeyler… Mantık evliliği desem diğil. Halen bugün bile, herdaim el ele kol kolalar. Kumru gibi. Demek ki ''kitabın tarihinde de'' aşk var. **** **** Ula?? Bu arada?? Mantı evliliği diye bişey var mıdır acep?? Misal, herif çok mantı severmiş!!! Eşi ona her akşam mantı yaparmış!!!! Tamam, iğrenç oldu. Sustum aha. **** **** Benim fakir galbimde de kimi dönüm noktaları var aşk konusunda. Yahya Kemal mesela. Nazım Hikmet'in annesine aşıkmış. Naaptılar bilmiyom, kavuştular mı? Kimbilir ne güzel bi aşktı? ''haydi haydi Koçari'' diye bi türkü vardır, bilirsiniz. Ne alakadır, her duyduğumda ağlıyom ben bunu. Sözlerinde ağlanacak bişi yok, ezgisi desen oynak bişi zaten. Neden ağlatıyo ki beni?? -''İki cihan bi olsa / Koçari'den geçemem'' sözü mü?? Herkesin bi Koçarisi olmalı hayatta. Demek Yahya Kemal'inki de o gadıncaaz imiş. Aha yine gözüm doldu. Vah… **** **** Bigün Kadıköy'de sevgülüm'le dolanırken, 1988'de, garşıdan Hulusi Kentmen geliyodu. Gidip, sarılasımız geldi adamcaaza tabi. Bıkmıştır muhtemel, sevgiden-ilgiden. Şööyle bi gararttı gaşını-gözünü ki, korkudan kaldırım değiştirdik. Ne bilim ben, belki de şaka yaptı bize Hulusi Kentmen; ''Dur, şunları bi korkutayım'' dedi. Belki de harbiden istemedi bizi o an. Aşk olsun… **** **** Ya ''Namus Belası'' Cem Karaca'nın? -''Gız gelinim suna boylum doyamadan biz bize / Besmeleyle yüzün açıp oturmadan diz dize''. Orada duracan işte. Kimbilir ne güzeldir bu toprağın aşk tarihinde; ''besmeleyle yüzünü açmak'' sevdiceğinin? **** **** Ha, bi de mandolin sevdası var benim kişisel tarihimde. Geçen gece, nerden geldi, kim getirdi, bi tane mandolin geçti bizim Masal'da elime. Balıklama atladım üzerine derhal. Çalabiliyom nasıl olsa falan. İtiraf edeyim; çocukluğumda virtüözü olduğum bi çalgıda do'yu bulamadım bi türlü la!!! Rezil oldum çocukluğuma, arkadaş. **** **** O hırsla kapmışım bağlamayı. Yok yok, Koçariyi çalmadım. -''Anasına gızına / Duvardaki sazına / Sandıktaki bezine / Yandım ela gözüne''. Yandım tabi. Ne sandınız?? Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.