Memlekette çözümü epey uzamış bi dert oldu mu, çok sinirlenip; -''Yazın bunu gasteye'' diye sitem eder ortamdan birisi. Bakarsın hemen dikkat kesilerek. Genelde, bi ''kalem erbabı'' yoktur aralarında. Kim yazacak, nereye yazacak? Havada asılı kalır söz. Allah'tan yan masada, yan sandalyede, yan taburede falan ben oturur olurum. Kaşıyla gözüyle işaret eder biri; -''Aha, yanınızda gasteci var, söyleyin de yazsın işte''!! **** **** Utanır, sıkılırım. Elimdeki çay bardağını, gazeteyi sehpaya bırakır, -''Estafurullah abi'' diyebilirim anca. Gazeteciliğin bambaşka bişey olduğunu, benimse böyle bi yeteneğim bulunmadığını anlatırım kibarca… **** **** Her ne kadar gazeteci olamasam da, ''Gazetecilik Ruhu'' taşıdığım söylenebilir tabi. Böyle doğduk, böyle yetiştik, her olaya gazeteci gözüyle bakmamızdan daha olağan ne olabilir ki? Yaşamak da bi tür günlük gazete sayılmaz mı hem? Manşeti, başyazısı falan yok mudur kendine göre? Vardır. Benim garip göynümün de ülke gündemi dışında bi manşeti olur herdaim. Neden olmasın? Bu seferki; FİKRET TOPALLI. **** **** (Sevgili dostum, canım kardeşim, şehrimin kültür abidesi, doğum yerinde ''Giresun'' yazan yazarların en önde geleni, sırdaşım, hüzündaşım, mizahdaşım Fikret'imi gencecik yaşında kaybettim maalesef) **** **** Aşık Mahsuni'den damarımız var idi bi biçimde. Sevdiğimizin zülfünün teline bağlamışız işte gönlümüzü. 50 sene böyle yaşadık hayatı. Güzeldi, görkemliydi, sevda yüklüydü. Havadaydık bulutlar gibi. Bi yanımız derya içre. Şimdi bitti. Kardeşimin arada bi dertli dertli söylediği bi Karadeniz türküsü gibi olduk aynen; -''Denizde vardır kara / Acaba kayık mıdır / Kaldık uzak uzağa / Ağlasam ayıp mıdır''. Halimiz, vaziyetimiz budur. **** **** Ahtapotlardan konuştuktu en son telefonda. Bunların DNA'ları gezegenimize ait diğilmiş. Uzaydan gelmeymiş. -''Al sana konu, yaz dibine kadar'' -''Valla Fikret, ben de okudum gazetede, çok ilginç tabi. Gerçi hiç bişi anlamadım, ama aklıma da yattı ha''. Eski, Uzay Yolu filmlerinde harbiden ahtapota benzeyen tipler olurdu, sözü oraya bağladık. Güldük, şamata yaptık, eğlendik, kapattık. Bikaç gün sonra öleceğini nerden bileyim!!! Kardeşimin o asil DNA'sı da asla ve asla bu dünyaya ait diğildi. Siz bunu mutlaka bilin.
**** **** Biz, konu edindiğimiz ''Öykü Kahramanlarımızı'' hep çok sevdik, hep baş tacı ettik. Ne yazmışsak, kimi anlatmışsak gerçekti, içimizden birileriydi. Bu insanlara, hiç kuşku yok ki mizah denen okyanusun derin penceresinden yaklaştık, ama asla alay edip, küçümsemedik. Fikret'le en sık paylaştığımız mevzu; ''Kalbimizin tıklım tıklım dolu'' olduğuydu zaten. Nereye gitsek kahramanlarımızı da götürdüğümüze, şu zırdeli ömrümüzü her an 500 kişiyle birlikte sürdüğümüze nasıl da şaşardık? Kimisi çoktan ölmüş, bazısı yıllar önce gurbete düşmüş, bi kısmı bizi hiç tanımamış kahramanlarımız… Dünyada hiç kimselerin kalbi bu denli kalabalık diğildir. Dünyadaki hiçbi ''tatlı yük'' bu kadar ağır diğildir. İşte, yoruldu kardeşimin kalbi. Duruverdi. Benimkisi Allah kerim. **** **** Bu kahramanlardan biri, 'Şarkılara yalnızca mimikleriyle katılan adam'' benim mekâna geldi geçen gece, cenaze sonrası. Severdi Fikret'i, bilirim. Üzüntüsünden çok içmişti, belliydi. Bilir, Masal'a o halde gelinemeyeceğini; -''Kardeşim, idare et bu seferlik, oturacam bi köşede''. Ne yanıt vereyim; -''Gel abi gel, ben de zurna gibiyim, otur benim masaya''. Döndük sahneye yüzümüzü. En hüzünlü şarkılarla kardeşimi yad ettik. İlerleyen saatlerde aynada kendimi gördüm tesadüfen. Baktım, ben de şarkılara yalnızca mimiklerimle katılmaya başlamıştım!!! Ve arayıp haber verecek bi Fikret'im yoktu artık. **** **** Dostluk, arkadaşlık, kardeşlik, herşey bi yana. Fikret başlıbaşına bi ''kavram'' idi ömrümde. Sizin hiç kavramınız öldü mü? Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.