Mum lazım oldu geçenlerde. Almışken dekoratif bişey alayım dedim içimden, bi güzel araştırıp internet ortamında, seçtim de bi tanesini. Şans işte; bakmadığım süpermarket, aramadığım elektirikçi, sormadığım züccaciyeci, girmediğim kasap dükkanı kalmadı. Eski bi modelmiş meğer, 10 yıldır üretilmez imiş. Bulup da alamadım bi mum. Napalım büktüm boynumu. -''Yaa 46 yıllık hayatımda ilk kez mum almaya niyetlendim, o da tedavülden kalkmış'' diye dert yandığım bi ahbabım yönlendirdi, çok şükür beni; -''Saçmalama Gürsel Abi, Boncukçu Hatçe Teyze'nin dükkanına bakmadan Giresun'da herhangi bi ürün için bulamadım denilmez''… Bi koşu gidiverdim ol mübarek dükkana. Hagigaten de vardı yahu. Nasıl olur? Kutu gibi, toplasan 10 metrekarelik bi işyeri burası? Bitek mum diğil, birbiriyle en ufak bi ilgisi olmayan türlü-çeşitli ürünler yan yana. Tespih, düğme, peştamal, anahtarlık, dantel, çakmak, bıçak, tabanca kılıfı, hint kınası, tarak, kemer, traş kemi, nazar boncuğu, daha neler neler. İddialı gonuşuyom, dünyanın en tanınmış grossmarketlerinde bile bu gadar geniş bi ürün yelpazesine rasgelineceği şüphelidir. **** **** Hatice Kuruca desem hiç biriniz tanımazsınız. Boncukçu Hatçe Teyze dedim, cümleten tanıdınız bak. Büyük bi markadır şehrimde kendisi. Gazi Caddesi'nde nice eski esnaflar birer birer devrilip gittiği halde, bu minicik dükkan 60 yıldır dimdik ayakta durur. 67 yaşında imiş Hatçe Teyzem. Gitmişken oturduk, sohbet ettik biraz, oradan biliyom.. -''Bak, yazarım yaşını haa'' dedim. İzin verdi, kızmadı hiç. Bu güzelim dükkanı eşiyle birlikte işletmişler yıllar yılı. Abimiz rahmete kavuştuğundan beri Hatçe Teyzem bi başına yürütmüş işleri. Zaman zaman çocukları yardıma gelse de tüm otorite Teyzem'deymiş. -''Başkası olsa gocası ölünce işi kapatır gider, ben çalıştım, üstüne kattım''. Böyle özetledi yaşamını Boncukçu Hatçe. **** **** Oracıkta bi çay içimi bulunduğum 5 dakikalık zaman diliminde büssürü güzellikler gördü şu gözlerim. Mutlu olmamak elde midir? Çayları getiren garson kardeşimiz; -''Buyur ana'' diye hitap etti Hatçe Teyze'ye. İçeri her giren her yoksula az biraz para verdi, tekbi tanesini boş çevirmedi. İki tane gocaman, hayır dua ettiler Hatçe Teyze'ye; -''Allah senden razı olsun, her istediğimizi buluyoz burada''… Gençlerin ''ana'' dediği, yaşlıların dua ettiği, yoksulların eli boş çevrilmediği kaç tane dükkan sahibi kaldı yeryüzünde? **** **** ''Okumuşluğum hiç yok oğlum'' diye başladı söze Hatçe Teyze. Ağzım açık dinliyom ben. -''Akşam yattığımda tüm mallar beynimdedir. Herşey hafızamdadır. Sabah 7 buçukta kendim açarım dükkanımı, akşam 7 buçukta kendim kaparım. Pazar günü bile çalışrım. Ürün siparişlerini telefonla veririm. Genellikle Tahtakale'den ve Ankara'dan çalışırım''.. -''Peki nasıl ayakta durdun bunca yıldır, nice esnaflar yok olup gitmişken''? -''Kapanmama sırrım; haram yememek, fırıldak çevirmemek, dürüstlük''. Bu kadar mı net olur bi insan, bu kadar mı görmüş geçirmiş olur bi kadın? Ekonomi dergileri kimileyin kendi kendilerine gelin güvey olup, ''Yılın İş Kadını'' diye Sevil Sabancı'yı falan lanse ederler. Bana sorsalar, Sabancı, Koç, Eczacıbaşı gibi sülalerdeki tüm başarılı iş kadınlarını toplasan bi Boncukçu Hatçe Teyze etmez… Nasıl etsin be gardeşim? **** **** En önemli müşterileri Mehmetçikler'imiz imiş Hatçe Teyze'nin. İç çamaşırı vs alırlarmış hafta sonu çarşı izinlerinde. Yere göğe koyamıyo askerlerimizi; ''Allah her tuttuklarını altın etsin'' diyo. Anadolu kadınındaki bu içten sevgi varken, askeriyemizin sırtını hiçbi güç yere getiremez diye düşünüp gururlandırıyo beni durduk yerde. Bu gazla soruyom kendisine; -''Hatçe Teyze, bu kadar yoğunluktan sonra, eve gidip ev işleri de yapıyo musun''? -''Tabii oğlum, her işimi, yemeğimi, temizliğimi kendim yaparım. Bütün mahalli yemekleri çok güzel yaparım hem de''. Sevinçle, çocuksu bi mutlulukla ayrılıyom dükkanından, Boncukçu Hatçe denen o güzel insanın ellerini öperek… Gazi Caddesi'nden aşşaa doğru inerken, büyük ihtimal gülümsüyom; -''Ulan, Coca Cola'nın formülünü dünyada sadece üç gişi biliyo derler. Bilseler noolur, bilmeseler noolur. Asıl, iyi bi kiraz duzlamasının formülünü bilen kaç tane Giresun gocagarısı kaldı hayatta''.. Asıl bu önemli. Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.