Epeyce bi zamandır tanırım Hoca'yı. Herkes ''Hoca'' diye hitap ettiğinden adını soyadını öğrenmem nasip olmadı henüz. Şu dünyada, kimilerinin ismi ve mesleği ölene değin bilinmez, merak edilmez, bizim Hoca da aynen öyle bişidir işte. Anca, tahmin benimkisi, emekli öğretmen olduğunu düşünürüm hep... Dış görünüm itibarıyla öğretmen emeklisine benzer çünkü Hoca. Benden 10 yaş kadar büyük gibidir de sanki… Kültürlüdür, oturup kalkmasını bilir, ağzı iyi laf yapar, genelde edebiyat ve sanattan konuşur. Sonra benim aynı mevzuda ne diyeceğime kulak kabartıp, ilgiyle dinler sağolsun. Aramızda böylesi bi abi-kardeş dostluğu oluştu yıllar içerisinde. Mutluyum tabi bundan. **** **** Gariptir. Herkesin hoca diye seslendiği bu güzel adam bana ''Gürsel Hocam'' der her nedense, hitaplarında. -''Yapma abi, estağfurullah, ben öğretmen diğilim, burada bi hoca varsa sensin'' derim bense, cevaben. Saygılı ve bi o kadar da otoriter bi el hareketiyle susturur beni abimiz, nazikçe sırtımı sıvazlar. Arada bi sıvazlanmayan sırtı neyleyem? **** **** İşyerimdeydim öğlen sonrası.. Canım sıkkın biraz memleketin gidişatına, gendi halimde bi köşede oturuyordum büzülmüş. Bi kağıda şekiller çiziktirip, sonra o kağıdı küçük küçük parçalara bölüp yırtıp falan. Sonra elime bi gazete alıp kıytırık bulmacalar çözüp. Ardından Tanju Okan dinleyip filan... Hallarım hal diğil idi yani. Kapı açıldı, Hoca yetişti imdadıma çok şükür; -''Merhaba Gürsel Hocam''. -''Ooo hoşgeldin Hoca.. Nerdesin kaç gündür be abicim'' ? -''Köyde işlerim vardı be Gürsel Hocam.. Aha şehre gelir gelmez sana uğradım''. -''Sağol abicim''. **** **** Rahmetli Mehmed Kemal üstadımın; ''Güzeldir öğlen rakıları efendim'' şiirine göz kırparcasına rakı sofrası kurdurdu kendine, ilk iş. Peynir söyledi yanına, kavunla şeftali istedi. Meyve tabağının ne şekil yapılacağını bizim çocuklara tarif etti. Göz ucumla izledim bu ritüeli. Sanatçı duyarlılığı vardı üstünde, rakı içecek gibi diğil, az sonra Kuğu Gölü Balesinde sahne alacak gibiydi aynen. Ben de çayımı alıp kurum kurum kuruldum Hoca'nın masasına. Özlemiştim muhabbetini yahu. **** **** -''Yaa Gürsel Hocam, bi haftadır Şah Hatayi, Kul Nesimi, Aşık Hicrani, Aşık Veysel, Karacaoğlan şiirleri okuyorum köyde akşamları.. Olmaz böyle bişi.. Bu kadar mı güzel yazılır bi şiir be kardeşim''? -''Onlar normal insan diğil Hoca.. Allah'ın cemalini birebir gördüklerini düşünüyorum ben.. Bi hatuna aşık olup da yazılacak şeyler diğil bunlar.. Başka bi ruh hali bu.. Biz bilemeyiz, yanlış yüzyıldayız.. Bak elimizde cep telefonu var, masada bilgisayar var.. Bunların olduğu yerde ozan olunmaz''. -''O vakitler herkes mi söz üstadı olur bi memlekette be Gürsel Hocam, şaşıp şaşıp kalıyorum düşündükçe''? -''Bize özgü bişi bu Hoca.. Aynı genden geliyon, oturup hissedecen sadece.. Söze döküp açıklayamazsın ne olduğunu''. Arada bi hissetmeyen yüreği neyleyem? **** **** Saatleri devirdik, eski ulu ozanlarımızdan şiirler okuya okuya. Sevdiğimiz insana sövmek, sevgimizi küfürlerle ifade etmek gibi bi huyumuz da var ne yazık ki, Türk milleti olarak. Şol mübarek insanların şiirlerinden dörtlükler okudukça birbirimize, o kurban olduğum erişilmezliklerine hayran kaldıkça biraz daha, zaptedemez olduk kendimizi artık. -''Bak bak Gürsel Hocam, ne yazmış hergele, dinle bak.. Yalınıza sabah olmaz mı sandın.. Bak bak lafa bak''. -''Vay babasının gemüğüne tükürdüğüm.. Nasıl etmiş la bu lafı 16. yüzyılda''? -''Bak şu hıyara Gürsel Hocam.. Madem ayrılmaktı senin muradın / Neden beni ataşına yandırdın.. Vay be.. Ne yahu bu, nasıl olur''? -''Yok bilmemkiminin örekesi artık, ne diyim abi''? -''Bak bak bak.. Bi gantarda tartamadım ben beni diyo manyak herif.. Allah Allah yaa, ilkokulu bile okumamışın, bunu nasıl yazabiliyorsun''? -''Olmuş işte abi''. **** **** Yazarken yumuşattığıma bakmayın. Gündüzü akşam ettik elin heriflerine en ağır biçimde, en sevgi dolu duygularla söve söve. -''Bugün ayın kaçı Gürsel Hocam'' dedi abimiz durup dururken. -''20'si abi'' dedim takvime bakıp. -''Yarın ne bil bakalım''? -''21'i''. -''Yok Gürsel Hocam, onu demedeim, 21 Haziran'da ne olur''? -''Bilemedim abi''. -''Gün dönümü be Gürsel Hocam.. Günler kısalmaya başlayıp, mevsim kışa dönecek''. -''Nasıl olur abi, daha deniz sezonunu tam açamadık yahu''? -''Öyle ya da böyle, yarın aslında kışın ilk günü, biz kendimizi kandırıyoruz yaz diye''. -''Hiç öyle düşünmedimdi be Hoca, haklısın galiba''. Arada bi haklı olmayan dostu neyleyem? **** **** Kalktı, ellerini yıkamaya gitti abimiz az sonra. Döndü, hesabı istedi. Giderayak seslendi bana; -''Hani bi şarkı var Gürsel Hocam, hiç ayrılamam derken kavuşmak hayal oldu demiş adam.. Bu 21 Haziran'da, yaz günü kışın başlaması da aynı hesap''. Bakakaldım arkasından. İçimden geldi, el salladım camı aralayıp. Hava kararmıştı. Bizim personeli yanıma çağırdım; -''Ne içti yahu bu abimiz, rakısına bişiy mi kattınız.. Her ne yaptıysanız aynısından bana da yapın''. Gün geceye döndü mü, içmemek hayal oldu. Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.