Müslüm Baba, şarkı söylerken binlerce seyircinin önünde sahnenin orta yerine kusmuş bi gün.
Zaman zaman bunu konu edindik dostlarla, güldük;
-''Orkestra o kadar kötü çalmış ki parçayı'',
-''Vokalistler öyle berbat eşlik etmiş ki şarkıya'',
-''Sözler öyle kötüymüş ki''…
Güya, Müslüm Gürses, dayanamamış bu iğrenç durumlara ve kusmuş falan.
Gerçek öyle diğildir tabi.
Çok sarhoştur baba.
Ayakta zor dururdur.
Harbiden çıkarıvermiştir.
**** ****
Ne yalan söyliyim, hiç sevememiştim o acayip müziği.
Beni arabeskle ilk tanıştıran, barıştıran Beşiktaş tribünleridir.
Kendimizi bi halt sandığımız, 18'li yaşlardı işte.
Orhan Gencebay'ın ''Bir teselli ver'' ve Ferdi Tayfur'un ''Ben de özledim'' şarkılarının tribün versiyonları söyleniyordu o vakitler. Üniversiteliler grubu olarak, çok entel-danteliz ya hani, bunların aslını hiç duymamış, dinlememiştik hayatta.
Beğenmiyor, küçümsüyorduk.
Ama, bu memleketin bütün değerleriyle barışık olan çarşı söylüyordu işte gümbür gümbür.
**** ****
Merak edip öğrendikdi mecbur.
Orhan Baba'yı, Ferdi Tayfur'u dinledikdi Beşiktaş Köyiçi'nin nice birahanelerinde.
Gurbet eldeki ilk biralar, ilk patates kızartmaları çok hüzünlüdür, bilemezsiniz. İçeni adam eder, yiyeni herif eder.
Sen ne kadar bulutlarda uçarsan uç, gerçek hayat diye bişi vardır oralarda.
Adamın ayaklarını yere bastırır.
Okumasını bilene ikinci üniversitedir, İnönü Kapalı Tribünü.
**** ****
Dilek Taşı da o günlerin gözde şarkılardan biriydi.
Yanlış bilmiyorsam Gülden Karaböcek'in şarkısıdır, tam emin diğilim.
Tribün şarkılarına uyarlanmaz, 40 bin kişi omuz omuz tutuşulup, orijinal haliyle söylenirdi maç öncesi.
-''Bir hayal tufanı eser başımda
Hangi yana baksam durur karşımda''.
**** ****
Bi davete katılmam icap etti geçen akşam.
Patates kızartmasıyla bira içildi ikram olaraktan.
Beşiktaş çarşısı'na düştü aklım.
Nerden düştü, nasıl düştü bilemedim.
Sahnedeki genç kardeşimden rica ettim, ''Dilek taşı''nı çalıverdi, sağolsun.
**** ****
Kocamaya başlamışız artık.
Gençliğimizi özler olduk. Delikanlılık çağımızı.
Müslüm Baba'yı bile seviyoruz artık, her nasılsa.
Sen sen ol, ne yap et, tut elimden;
''Mutluluktan haber ver dilek taşı''.
Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.