Kitabımda yeri vardır. Gönlümde hatırı. Gözümün yaşında izi. **** **** Aha geldim gidiyorum, Benden başka da adlarını anan duymadım zaten. **** **** Şöyle yazmışım Giresun Belediye Bandosu'nu Baklava Desenli Ev'imde; -''Bu özverili insanlar, salt şehrimizde diğil, devletimizin ve hatta dünya devletlerinin hiçbi kademesinde böylesine uyumlu bi topluluk görülmediğini düşündürür adama. En başta askeri ve mülki erkan olmak üzere, törende bulunan herkesi canından bezdiren, sade vatandaşı demokrasiden, vatandan ve al bayrağımızdan iyice soğutan devlet törenlerinin, katlanılabilir yegane öğesidir bu kırmızı urbalı bandocular. Onların tören geçişi, Bandırma Vapuru'nun ufukta görünmesiyle eş değerdedir''. **** **** Şef… Bandomuzun şefi… Kimse o kıymetli abimiz, artık yok. Emekli olup, köşesine çekildi besbellim? Öğlenleri yemeğe giderken evine, Belediyedeki odasından çıkarken, Çubuğunu da alırdı yanına abimiz. Kaç kez gördüm çocukken; Sivil bi şef ve çubuğu… Destan gibiydi. **** **** Hiç bırakmadı çubuğunu abimiz. Kıymetli bi mücevher misali… Elbette doğrusu da buydu. Şef ve çubuğu, günün 24 saati bi bütündü. **** **** Söylemek zorundayım. O çubuğun Cadde esnafından gördüğü saygıyı henüz hiçbi yönetici, bürokrat, milletvekili, bakan falan görememiştir şehrimde. Tarih boyu hiçbi mesleksel aksesuara gıptayla bakılmadı Giresun'da, şefimizin çubuğuna bakıldığı kadar. Çubuk diyip geçmeyecen, Önemlidir. **** **** Şimdilerde, sevgili kardeşim Muzaffer olmuş bando şefi. Emeğiyle, hakkıyla ve elbette yakışanıyla. Nasıl desem şimdi; problem pek büyük. Çubuğu yok kardeşimin elinde. Kaşıyla gözüyle yönettiğini gözlemledim nicedir, Giresun Belediye Bandosunu. **** **** Kuşkusuz böylesi bi yöneticilik de büyük bi beceri gerektirir. Ama konumuz bu diğil ki. Boğazım düğüm düğüm; Sanırım odası da yoktur artık Şef'in belediyede. Ve öğlen, yemeğe evine de gidemiyordur muhtemelen Şef, yoğunluktan. Belki bi esnaf lokantasında, belki belediyemizin yemekhanesinde yerdir yemeğini, apar topar. **** **** Oysa bu şehir, Bando Şefini ve çubuğunu görmek ister her öğlen. Evine gidişini, makamına dönüşünü. Anca o zaman rahatlarız hepimiz. İşlerimizin bereketi, sohbetlerimizin lezzeti o zaman artar anca. Biliriz ki, şefimiz görevinin başındadır. **** **** Şeflere kıymayın efendiler, Çubuklar adam öldürmesin. Bu hatadan bi an evvel dönülmesini diliyorum. **** **** (Sevgili okurlarımın 30 Ağustos Zafer Bayramını kalbimin tüm coşkusuyla kutluyorum. Bayram denilince aklıma Giresun Belediye Bandosu gelir hep. Allah yokluklarını göstermesin. Ve bu memlekette Mustafa Kemal'in evlatları bitmez. Bitti diyenin var ya, şefimizin çubuğu gözüne girsin) Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.