Ufuk geldi İstanbul'dan iki günlüğüne. Kaç yıllık dost, Allah bilir??
Sarıldık, kucaklaştık akşam üstüydü, 6 buçuk 7 gibi.
-''Gürsel, sen mekânına sap almazmışsın, zaten bi bira içip kalkacam kardeşim''.
-''Saçmalama la, otur aşşaa, gidersin''.
Sonrası Masal klasiğidir;
Nasıl olur, ne vakit olur, rakıya geçiş ve rakı sofrasının kurulma anını hatırlamam hiç.
Sabah 3'te çorbacıdaydık ama kardeşimle, orası net.
****
Ufuk, öğretmen İstanbul'da. Sağlamdır, has uşaktır.
-''Yaa sana bişey danışacam Gürsel.. Ama çok dürüstçe bi yanıt vermeni rica ediyorum'’
-''Oolum rakı masasında ciddi bişey gonuşmam ben, ama de bakalım neymiş''??
-''Bak sen döndün İstanbul'u bırakıp.. Ben de dönmeyi düşünüyorum ileride.. Burada mutlu musun kardeşim.. Hepimiz biliyoruz ki, buralar sana göre diğil''??
-''Ufukcuğum.. Masal, Giresun diğil ki kardeşim.. Burası Beyoğlu falan benim için.. Aldım İstanbul'umu Masal'a getirdim. Masal dışındaki hayatımda mutsuzum tabi''.
****
-''Bu kadar çok susmandan belli kardeşim'’
-''Ufukcum direkt gelmedim, o yüzden şoke olmadım sanırım, alıştıra alıştıra gelmek gibi bişey oldu benimkisi.. Kadıköy-Ankara-Denizli-Ordu falan derken, ula bi baktım şehrimdeyim'’
-''Biliyorum hikayeni Gürsel'’
-''Belli bi zamandan sonrası da bana ait diğil zaten kendi hikayemin.. Evlilik-çocuklar-iş yaşamı falan filan.. Ama dönüm noktası Ülker tabi.. Sabri Bey, ben müdahale edeceğim, kal evladım dediği halde istifamı geri almadım'’
-''İyi bok yedin'’
-''Şimdi Tarabya'da yalıda oturuyordum belki, ama o kravatlı adam ben diğildim''.
****
Derin birer rakı yudumu arası. Ve;
-''Ufuk, beni Ortaköy'e defnedin, sakın cenazemi Giresun'a götürmeyin demiş bi herifim esasen.. Ama şimdi, İstanbul'a geldiğimde uğramıyorum bile Ortaköy'e'’
-''Anlıyorum kardeşim.. Bizim bi atadan-dededen Ortaköy'lü arkadaş bile evi barkı satıp kaçtı Ortaköy'den'’
-''Düşün, kaldı ki ben Ortaköy doğumlu da diğilim, herif haklı.. Mesela, bizim de çok sevdiğimiz bi abimiz, yaz tatillerinde artık hiç Giresun'a gelmiyo, Yunanistan'da eski Giresun'a çok benzeyen bi kent varmış, unuttum adını, oraya gidiyomuş Giresun'u özledikçe'’
-''Hadi yahu'’
-''Bak şimdi kardeşim, eski fotoğraflara bakıldığında, İstanbul'muş, Adana'ymış, Merzifon'muş, Hakkari'ymiş, bugün her yerin çirkinleştiğini görüyoruz.. Ama en çok Giresun çirkinleşmiş, çünkü en güzeli Giresun'muş demek ki, en çok Giresun'a yazık olmuş'’
-''Haklısın Gürsel.. Bunu önceden de yazdın bi yerde, okumuştum, o zaman da hak vermiştim''.
-''La,bi de bişey itiraf edeyim, ben Akbil basmayla falan uğraşamam, ne işim var İstanbul'da''??
(gülüşmeler)
****
Ufuk sigaraya indi. Ben çişe gittim söylemesi ayıp. Ellerimi yıkadım tabi dönerken. Aha bi daha yıkadım şimdi, rahat okuyun..
Sonra;
-''Çocukların burada okumasına ne dersin Gürsel''??
-''Sakın haa.. Büyükşehirde okumamış adamdan hayır gelmez, sakın haa, yazık etme yeğenlerime'’
-''Bi cam kırığı var di mi içinde Gürsel.. Bu kadar çok içmenden belli''??
-''Bi kız vardı Ortaköy'de Ufuk, aramızda bişeyler olacağı belliydi.. Ama bi türlü açılamıyodum.. Bi gün bağlamayla bişiler çalarken sahilde, O'nu görüp; ''çok severim söyleyemem sorma güzel ne olursun'' şarkısını okumaya başladım nedense.. Yanında ablası vardı, ''Yazık size yahu'' dedi.. Duydum.. O saatte uyandım.. Bi cesaret içimi döktüm ve ertesi gün çıkmaya başladık eşşek gafalıyla, 5 sene sürdü ve günün birinde ağlaya ağlaya ayrıldık, artık bitmişti çünkü'’
-''Bu mu yani cam kırığı''??
-''Yooo, unuttum gitti çoktan.. Ben kızı anlatmadım ki şimdi, başka bişey anlattım la''.
****
-''Senin hikayen farklı Gürsel'’
-''Yok be oolum ne farklısı.. Dünya Klasiklerinde ne yazıyosa, ben de onu yaşıyom işte, herkes gibi, yüzyıllardır''.
-''Yok mu bi Ege kasabasına yerleşme hayalin''??
-''Neden olsun.. Burası da Karadeniz kıyısı, onlar buraya gelsin''
(gülüşmeler)
****
Söyleyemedim Ufuk kardeşime.
Yaşadığım bunca haksızlıklardan, bunca çirkefliklerden, bunca fesatlıklardan,
Gördüğüm bunca ihanetten ve kadir kıymet bilmezliklerden, Giresun'u çoktan defterimden sildiğimi…
Gitmeye biyerim olsa yarın sabah çekip gideceğimi…
Söyleyemedim.
****
Kıyamıyorum babamın mezarına.
Kıyamıyorum bana hala ilkokul çocuğu şefkati gösteren anama.
Yoksa bi gün durursam,
Allah canımı alsın..
Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.