Son derece başarılı, bi o denli üretken, olağanüstü becerikli, üstelik yedi cihanda emsali görülmemiş ölçüde temiz kalpli, çağdaşlık timsali ve gayet ''hıyar'' bi şahsiyet olan genç yönetmen kardeşim başımı derde soktu benim.
Yeni bi film çekmeye başladı koçum. Konu; 12 Eylül. Senaryoyu benden istedi.
-''Gürsel Abi, dalganı geçmeni istiyorum 12 Eylül'le'' dedi bigün durup dururken karşıma çıkıp.
Sonra, kara mizah tarzı bişiler olmasını arzuladı.
Yani, uyduruk ve yarı siyasal mizah. Güldürecem, ama ''Dur şu izleyicileri hazır güldürmüşken bi de düşündüreyim'' diyecem.
Ne gerek var, kim uydurmuş bunu, böyle bi tarza uyuz oluyorum, kara mizah denen şeyi ciddiye bile almıyorum oysa.
Gülmece yazarının görevi, salt güldürmektir. Kendi zekasındaki performansı ortaya döküp, okuyan kişilerin beyninde yeni bi ufuk açtırabilmektir. Nasıl desem;
-''Yahu, dünya aslında bambaşka bi dünyaymış la'' dedirtebilmektir.
Aziz Nesin'in demesi gibi; ''Kara mizah, güldürmeyi tam beceremeyen yazarların uydurduğu bişeydir''. Gerçi üstad, sonradan kendiyle çelişen laflar da etti bu konuda, ama boşverin.
Üstad, her zaman üstaddır.
**** ****
İtiraf edeyim, çok zorlandım bu senaryoyu yazmakta. Hatta, beceremedim.
-''Oolum, sen bişiler yaz, ben senaryo danışmanın oliyim, dialogları yönlendireyim'' diyerekten genç yönetmen kardeşime , filme daha değişik bi yolilen katkıda bulundum.
Böylesi daha güzel oldu bence. Genç arkadaşlarım yazdılar, ben sonradan bişiler ekledim veya çıkardım gonuşuklara.
Bi has oldu ki film, bildüğüz gibi diğil!!
**** ****
Aramızda kalsın, bi tuhaf çocuk bu genç yönetmen, bizim evde sihirli bi küre var ve ben herşeyi görüp biliyorum sanıyo kerata.
Her an yeni ve heyecan dolu bi telefon;
-''Abi, şuan Yeniyol Mahallesi'nde Dostlar Kaavesi'nin önüne park etmiş bulunan eski bi şevrole var, tam da bizim filme uygun, kimin arabası bu, sen bilirsindir''…
-''Yaa Gürsel Abi, Erzincan cezaevine tutukluların götürülmesi sahnesini çekmek için, bildiğin bi yerde Erzincan'a benzeyen yol var mı, nereye gidelim''…
-''Aman abi, acilen polis kıyafeti lazım, hemen bulursun di mi''…
-''Pardon Gürsel Abi, gece yarısı rahatsız ettim ama, kusura bakma uyuyo muydun, işkenceci rolü oynayacak iri yarı bi adam gerekiyo yarın sabaha''…
-''Günaydın abi, yüzbaşı kılıklı bi tanıdığın vardır mutlaka.. Hemen al ve sete gel''…
Çok güzel bi abi-kardeş ilişkimiz oluştu çocukcaazla. Genelde o benden bişeyler istiyo, bense cevaben sövüyorum !!!
**** ****
Kuşluk vaktiydi son aradığında;
-''Abi, Zeytinlik Mahallesi'ne gel, çekimdeyiz, rolün var''.
Ne rolü ula???
Sanki daha önce böyle bişiyi hiç gonuşmuşuz? Tööbe? Bi oyunculuğum eksüğüdü?
Napim, gençlere hayır denmez. Bi dahaki telefonda daha ağır bişi isteyebilirler hem. Mecbur kalktım gittim.
İyi ki gitmişim, çok ''ağır'' görevlere sahiptim filmde. 3 sahnede birden rollerim var idi.
Birinde bitek yürüyorum ve bi adamı görüp selam veriyorum;
-''Vayy Mustafa Abi naaber'' diyorum. Nasıl desem şimdik, adeta bu rol için doğmuşum, yani anca bu kadar olur !!!
İkincisinde, güya bi çay ocağında otururken, bana soru soran bi çocuğa yanıt veriyorum. O Mustafa Abi'nin işkencelerde nasıl kafayı yediğini anlatıyorum. Bu kısmı da kolay kıvırdım Allah için !!!
Ama, o üçüncü sahne yok mu? Belki 40 kez tekrar yaptık. Bi türlü beceremedim arkadaş. Hem de direkt ben yazmıştım yahu o bölümün sözlerini !!!
İnsan kendi yazdığını oynayamıyo imiş a dostlar. Güya; ''Suçu muçu yok lan'' diye bağırıp, tam da ''lan'' derken elimi masaya sertçe vuracam, sonra da iki-üç kelam daha eyleyip, anlamlı anlamlı susacam. Rolüm bu kadar…
Ama denk getiremiyorum, napiyim. Ya elimi masaya vurmayı unutuyorum, ya ''lan'' demeyi. Bazen de yanlış sözcükte masaya vuruyom falan elimi. Susma kısmında gülesim geliyo filan !! Yarım saat sürdü… Sinemadan nefret ettirdim gençleri…
**** ****
Artık yeni bi yaşam beni bekliyo arkadaşlar.
Aradığınız vakit;
-''Çekimlerim var, müsait diğilim'' diyebilirim !!!
Sizlerse yolda birbirinize beni gösterip;
-''Aman Allah'ım bu O mu'' diyeceksiniz artık !!!
The End.
Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.