Yükseldiği 2.ligden sürekli olarak rahatsızlık duyan YGBS, tahmin edilenin aksine bir alt lige geri dönmek yerine ülke sınırları içindeki en üst lige çıkmayı en başından beri kafasına koymuştu.
Trabzon'da Alex Gordon'un girmeyen son saniye üçlüğü ve Darüşşafaka misyonerlerine toslayan aynı zamanda oynadığı basketbolla içimizi eriten Heytvelt'in kükremesi bu davaya inananların hedeflerini yalnızca 2 sezon erteleyebildi. Takım 2. Lige yükseldiğinde basketbolla ilgilenen zevatın kahir ekseriyatı bu ligde kalabilmenin başarı olduğunu düşünüyorken 2014-2015 sezonuna geldiğimizde 2. ligde kalmanın başarı olduğunu düşünen kimse kalmamıştı. Eğer böyle birileri varsa ya Giresunlu değildir yada basketboldan hiç anlamıyordur. Hedefler ulaşılmaz olduğunda işler kolaydır zira kaybedecek bir şeyiniz olmaz. Ancak hedefler beklenti olmuşsa sizi daha sıkıntılı bir süreç bekliyor demektir. Bu açıdan baktığımızda psikolojik rahatlıkla geçirilen ilk iki sezonun ardından artık kaybedilmesi halinde çatlak seslerin moral bozucu etkisinin sıklıkla hissedileceği ve belki de çözülmenin başlayacağı bir süreç YGBS'un kapısını çalmaya başlayacaktı. Filhakika, bütün basketbol kamuoyu 1. Lige yükselme haricindeki her sonucu başarısızlık olarak değerlendiriyordu. Doğrusu; YGBS yöneticileri başlarına aldıkları işin yükünü hiç şüphe yok ki daha ağır hissediyorlardı. Basketbol oynadığı dönemlerde benim de zevkle izlediğim ve beğendiğim Altar Tunçkol ile anlaşarak düğmeye basan YGBS kurmayları takımı kurması için de yine hocasına sorumluluk verdi. Artık büyük umutların gerçekleşmemesinin tam bir felakete dönüşebileceği bu süreçte Tunçkol'u çok büyük sorumluluklar bekliyordu. Diğer taraftan böylesine bir görev Tunçkol'un kariyeri için bir sıçrama tahtası da olabilirdi. Kollar sıvandı ve sorumluluk bilinciyle konulan hedefler için başlangıçta yeterli gibi görünen transferler yapılarak işe başlandı. Başta; Barış Güney olmak üzere Alican Güney, Caner Ercan, Serhat Uğur gibi parlak yerli oyunculara ilaveten M. Taylor ve K. E. Freaser kadroya dahil edildi. Takım hazırlık maçlarında zaman zaman oynadığı başarılı ve istekli basketbolla dikkatlerimizi çekti. Bu gayet sağlıklı ve olumlu bir süreçti zira hazırlık döneminde takımın doğru istikamette olduğunu görmek yeterli bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Ancak, sezon başladığında evdeki hesaplar bir türlü çarşıya uymuyor takım ne davul çalabiliyor ne de parsayı topluyordu. İşin başlarında oluşan iyimser hava yerini yavaş yavaş kara bulutlara bırakmaya başlamıştı. Yerine oturacak gibi görünen taşlar üst üste konulamıyor, sıvalarında problemler çıkmaya başlıyordu. Acaba sorular Altar hocanın çalışmadığı yerden mi çıkmaya başlamıştı ya da işin içinde başka işler mi vardı? Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.