HAYDAR ÇALIŞKAN'IN TALEBELERİ
GİRESUN LİSESİ FORMASIYLA KIZLARDA VE ERKEKLERDE GİRESUN'A İLK KARADENİZ ŞAMPİYONLUĞUNU
KAZANDIRIYOR AYRICA ERKEKLER TÜRKİYE YARI FİNALLERİNDE İKİNCİ OLUYOR…
Giresun Lisesi 1982-1983 sezonunda erkeklerde iyi bir jenerasyon yakaladı. Beden Eğitimi Öğretmenliğini Hasan Çilesiz'in yaptığı ve tamamen Haydar Çalışkan'ın eseri olan bu jenerasyon ilk olarak en az kendileri kadar basketbolu bilen ve yetenekli oyunculardan kurulu Atatürk Lisesini zorlu geçen finalde 45-34 yenerek il şampiyonluğunu kazandı.
Atatürk lisesi takımında halen Giresun basketboluna hizmet etmeye devam eden Salim Taslı'nın yanı sıra Hayri Kesim,İlker Domaç, Eyüp Yenal, Kemal Şengül,Uğur Tarakçı,Cihan Oksal,Tonguç Oksal,Mehmet Köse, Hayrettin….gibi isimler bulunuyordu. Atatürk Lisesi'nin Takım kaptanı Hayri Kesim Giresun Lisesinin iyi bir takım olduğunu ancak kendilerinin de iyi olduklarını bizlere ifade etti. Maç gününden bir gün önce ağırlık topları ile antrenman yaptıkları için maçı kaybettiklerini düşünüyor. Doğrusunu isterseniz gerek Karadeniz şampiyonasında gerekse Türkiye yarı finallerinde Galatasaray Lisesinden sonra oynadığımız en kaliteli takımın Giresun Atatürk Lisesi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Giresun Lisesi Erkek takımı Trabzon gruplarında Artvin ve Erzurum temsilci-sini farklı yendikten sonra finalde turnuvanın iddialı takımlarından Ordu Fatih Lisesini 71-49 yenerek şampiyonluğa ulaştı. Giresun Lisesi final maçında takım kaptanı Avni Öğütçü'nün oyunun başında dört faul almasına rağmen Oğuz Çalışkan, Ercüment Yıldız ve Erdoğan Tuncel'in başarılı performansları sayesinde kolay bir galibiyet elde etti. Böylece 0n yıl önce Giresun Lisesi formasıyla Trabzon Kapalı Spor Salonu’nun soyunma odasında aldıkları mağlubiyetlerden sonra “buradan şampiyon takım çıkaracağım” diye kendisine söz veren Haydar Çalışkan on yıl sonra vaadini yerine getirmiş oldu.
Bolu'da yapılan yarı finallerde Haydar Çalışkan'ın talebeleri olan Giresun Lisesi Erkek takımı son derece başarılı bir performans ortaya koyarak Giresun'da Basketbolu bilerek oynayan insanların olduğunu Türkiye gündemine taşımayı başardı.
İlk olarak Zonguldak Ted Koleji ile oynayan takım, uzatmaya giden karşılaşmada son derece şanssız bir şekilde 74-73 yenildi. Şüphesiz Ted Koleji’nin galibiye-tinde Bolu’ya takımlarını desteklemeye gelen Zonguldaklıların etkisi çok fazlaydı. Hiç kimsenin beklemediği bir basketbol ortaya koyan Giresun Lisesi Erkek takımı taraflı tarafsız herkesin takdirini topladı. (Ben bu maçta son anda bomboş bir turnike kaçırdığımı ve Bolu-nun karlı sokaklarında ağlar-ken Haydar abinin beni teselli etmeye çalıştığını hatırlıyorum).
Bununla beraber; Egemen Tomak, Salim Taslı ve Timur Külünkoğlu'nun Giresun Lisesini seyretmek için kara kışa rağmen Bolu'ya geldiklerini ve Timur'un maçın sonunda soyunma odasında hüngür hüngür ağladığını belirtmeden geçemeyeceğim.
Ertesi gün kadrosunda 3 genç milli oyuncu barındıran Galatasaray Lisesine karşı dirençli ve başa baş bir oyun ortaya koyan Giresun Lisesi dönemin Türkiye finalistine karşı yenilmekten kurtulamadı. Son gün turnuvanın iddialı ekiplerinden Kıbrıs'ı yenen Giresun Lisesi üçlü averajla ikinci olarak turnuvayı başarılı bir şekilde tamamladı. Tamamıyla Haydar Çalışkan'ın eseri olan bu takım ortaya koyduğu düzenli Basketbol ile Giresun Basketbolunda hedefi bir adım ileriye götürmeyi başardı. Takımın bir diğer oyuncusu Sinan Özkaya Kıbrıs maçında kendini Giresun'da zannettiğini belirtiyor.
Gerçekten tribünleri dolduran taraftarlar bizi çok sevmişti ve Kıbrıs maçında “Giresun” diye tezahürat yapmışlardı. Bana göre onlar da Giresun'dan böyle bir takım çıkacağını tahmin etmemişlerdi.
BİTİRİRKEN;
25 haftadır Yeşilgiresun Gazetesi tarafından yayınlanan ve Giresun Basketbolunun tarihini anlatmaya çalıştığımız yazı dizimiz bu hafta itibarı ile sona eriyor. Öncelikle Yeşilgiresun Gazetesi’ne bizlere değerli sayfalarını açtıkları için teşekkür etmek istiyorum.
İşin başında Giresun Basketbolunun bilinmeyen tarihini yani ilk basketbol liginin kurulmasından önceki dönemi ve Giresun Lisesi salonunda oynanan ilk iki sezonu araştırmak istiyordum. Ancak tarihin 1950'li yıllara kadar uzanacağını hiç tahmin etmemiştim. Bu dönemin araştırılması gerçekten çok zamanımı aldı. Ayrıca bugünün temellerinin atıldığını düşündüğüm 19 Eylül Kapalı Spor Salonu’nun hizmete girmesiyle birlikte başlayan sürece de değinmeden olmazdı.
Hiç şüphe yok ki; araştırmasını yaptığımız tarihler içerisinde kaleme alamadığımız takımlar, oyuncular ve basketbol olayları var. Mesela bu hafta yazdığım ve Beden Eğitimi Öğretmenliğini Nevin Yiğit'in yaptığı ilk Karadeniz şampiyonu Giresun Lisesi Kız Basketbol takımı için bir cümle bile yazamadım. Neden diye soracak olursanız, kendim o tarihleri bizzat yaşamış olmama rağmen çoğu olayları hatırlayamıyorum. Takımın oyuncusu olan arkadaşlarımla görüştüğümde onlarda hatırlamadıklarını söylediler. Üstelik bir resim bile elde edemedim. Gazete haberleri de yetersiz olunca bildiğiniz ama belgeleyemediğiniz basketbol olaylarından (yaşayan kahramanlarından da ses çıkmayınca) bir cümle bile bahsedemiyorsunuz.
Bir başka örnek vermek gerekirse; öncelikle Çınarlarspor'un basketbol serüvenini, Şafakspor ve Seka Aksuspor'un 1980- 1983 yılları arasında tüm kategorilerde yaşadığı rekabeti, yöneticilerini, oyuncularını v.s yazı dizimize yukarıdaki saydığım sebeplerden dolayı gerektiği şekilde yansıtamadım. İlaveten; 1983 yılına kadar geçen sürede başarılı bir şekilde Giresun basketboluna hizmet etmiş ve kendilerini tanıdığım değerli insanlardan belge eksikliği yüzünden bir kelime bile bahsedemedim.
Malum olduğu üzere bu çalışmada sadece Yeşilgiresun Gazetesi’nin arşivlerini kullanabildim. Diğer arşivi olan bazı gazete sahiplerinin ısrarlı taleplerimize gereken karşılığı vermediklerini de buradan belirtmek istiyorum.
Ayrıca sosyal medyadan söz konusu tarihleri yaşayan insanların hatıralarını benimle paylaşmaları noktasında yaptığım çağrının yeterli karşılığı bulduğunu da söyleyemem. Hal böyle olunca basketbol tarihimizde bildiğim ama bahsedemediğim kişi ve olaylar ne yazık ki yazılarımızda yer alamadı. Yine de eksik kaldığını düşündüğüm olayları zaman içerisinde tamamlamaya çalışacağımın bilinmesini isterim. Sizde takdir edersiniz ki, anlatmak istediğimiz dönemleri yaşayan insanların tanıklığı ve hatıralarını bizimle paylaşmaları bu çalışmada çok önemli bir yer tutuyor.
Diğer taraftan yazı dizimiz boyunca bizlere teşekkürlerini iletip tabiri caizse gaza getiren kardeşlerime başta Tolga Özkundakçı olmak üzere teşekkür etmek istiyorum.
Son söz olarak, “üç kişi baş başa verip bir hikaye kurgulamışlar” ya da “ kendi kafasına göre yazıyor” gibi eleştiri sınırları içerisine giremeyecek cümleler sarf edenlere ise söyleyecek hiçbir sözümüzün olamayacağını belirtmek isterim….
Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.