Bir Ramazan ayına daha kavuştuk. Herhangi bir sağlık veya başka bir sıkıntısı olmayan vatandaşlarımız orucunu tutacaktır. Çok eski Ramazanlara gidersek, bu ayda İstanbul'un Şehzadebaşı semtinde sinemalar, tiyatrolar vardı. İftardan sonra, sahura kadar bu eğlence yerleri tıklım tıklım dolardı. O zamanın bayan sanatçıları sahneye çıkar, günün modası, sevilen eğlence programı olan kantolar oynar, izleyenleri neşelendirirdi. Yine dönemin meşhur orta oyun ve tulüat sanatçısı İsmail Dümbüllü doğaçlama olarak, karşısındaki sanatçı ile karşılıklı olarak gündemde olan bir konu hakkında görüşlerini ortaya koyarken, izleyenleri gülmekten kırıp geçirirlerdi. Küçük olmama rağmen, demek ki Ramazan ayı eğlencesi nedeniyle benim gibileri içeriye alıyorlardı, çünkü hiç engellendiğimi hatırlamıyorum. Şimdi.. o dönemleri aklıma getiriyorum da, ilk düşündüğüm, insanlarımızın ne kadar moralli, birbirlerine hoşgörülü, yardımcı oldukları gözlerimin önünde canlanıyor ve bugünlerde o güzellikleri neredeyse unuttuğumuzu görmek beni derinden yaralamaktadır. Bugün, o dönemde benim yaşımdaki bir çocuğun, gece eğlence yerine tek başına gidip, salona girip kanto dinleyeceği, İsmail Dümbüllü gibi bir şöhreti izleyebileceğinin mümkün olacağına inanmıyorum. Hele de, Yenikapı'daki gazino'ya gidip, denizin üzerine kurulmuş sahnede, zamanın şöhretli ses sanatçıları Hamiyet Yüceses, Perihan Altındağ, Safiye Ayla, Münir Nurettin Selçuk, Müzeyyen Senar, Abdullah Yüce v.s. gibi kıymetleri dinlemeleri hiç olacak şey değil. Koskoca İstanbul işte öylesine, güvenilir, sıkıntısız, herkesin birbirine saygılı olduğu, karşısındakine rahatsızlık vermemek için çok dikkatli olan insanların bulunduğu bir şehirdi. Çok yıllar geçti.. İstanbul'da ve diğer illerimizde de, artık o rahatlığı, insanlarımızdaki morali ne yazık ki görmemize imkan yok. Halkımızda bir koşturmacadır aldı başını gitmektedir. İşinden gücünden, dertlerinden, sıkıntılarından başını kaldırıp, “oh..” diyerek, rahat bir nefes alma fırsatını bulanımız pek azdır sanıyorum. Yetkililerimiz, bizi yönetenler, vatandaşların rahatını, huzurunu, moralini yerine getirmenin, insanlarımızın rahat ve huzurlu olarak yaşam sürdürmelerinin hesapları içinde olmalıdır. Sayın yetkililerimiz, ülkenin insanları, yine aynı olumsuzluklar içinde yaşayacaksa, bir milim olumlu adım atmıyorsa, yıllar boşuna gelip geçiyorsa, o zaman ne diye ortaya çıkıp, milleti meşgul ediyorsunuz? Ülkemizin yetkilileri kendine gelmeli ve halkımızın refaha kavuşması için icraatlarını yapmalıdır. Makaleyi Paylaş Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.