- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 19 Temmuz 2017, Çarşamba 9:05
- 745 kez okundu
Bunaldınız mı şehir hayatının gürültüsünden, koşuşturmasından, hengâmesinden, keşmekeşinden?
Yoruldunuz mu kentin bitip tükenmek bilmeyen monotonlaşmış ve belli bir rutinin dışına çıkamayan meşgalelerinden?
Usandınız mı sonu gelmez ertelemelerden, ötelemelerden, az sonralardan, başka zamanlardan?
Dinlenmek, tatil yapmak, huzur bulmak, bir süreliğine de olsa işi gücü arkada bırakmak hepimizin hakkı. Bazen huzur çok uzaklarda değil yanı başımızdadır. Görmek için bakmak gerekir. Bakmaksa anı yakalamak, zamanın ruhunu anlamak, vakti doğru ayarlamakla mümkündür.
Yeşilin bin bir tonu, mavinin sonsuzluğu Giresun'a bahşedilen lütufların en alası. Bizlere düşense bunları talan etmek, tahrif etmek değil, bilakis mevcudu koruduğumuz gibi daha da geliştirmek. Ancak üzülerek söylemeliyim ki çoğumuz çevre duyarlılığı, doğa hassasiyeti konusunda maalesef sınıfta kalıyoruz.
Şöyle bir göz atınız mesire yerlerine ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Sahil boyunca bir tur atınız göreceksiniz insanoğlunun yaptığı tahribatı, çevreye verdiği zararı. Yerlere çöp atmanın bir çevre sorunu değil bir ahlak sorunu olduğunu söyleyen yazar ne kadar da haklı tespitinde.
Durum bu minvaldeyken var olan tabiat harikalarını koruyup ve daha da geliştirenleri alkışlamak boynumuzun borcu.
Bunalanlara, yorulanlara, sıkılanlara, usananlara çok uzaklarda olmayan hemencecik şehrin yanı başında, şehri ayaklarınızın altına seren muhteşem Giresun panoraması ve eşsiz manzarasıyla 'Dikmen Evi'ni görmesini tavsiye ederim.
Yok mu şehrin stresinden uzaklaşıp, huzur soluklayabileceğimiz, kafamızı dinleyebileceğimiz, hem yakın hem ulaşımı kolay cennetten bir köşe diyenler, her türlü ihtiyacınıza cevap verebilecek cennetvari bu şirin köşeyi gönül rahatlığıyla ziyaret edebilirsiniz.
Ufak tefek dokunuşlarla doğayı tahrip etmeden ve doğal güzelliği muhafaza ederek bir huzur köşesi olabilir minin en güzel örneklerinden biri olarak karşımıza çıkan 'Dikmen Evi' ve mıntıkası her yaşa hitap eden imkânlarıyla ziyadesiyle görülmeyi hak ediyor desek eksik söylemiş oluruz.
Sakin atmosferiyle, huzur telkin eden peyzajıyla, güler yüzlü personeliyle tabiatın koynunda geçireceğiniz zaman dilimlerinin, yorulan bedeninize, kirlenen ruhunuza yaptığı terapiyi hissettikçe dünyanın gamının, derdinin, kederinin üzerinizden bir toz bulutu gibi uzaklaştığına şahit olacaksınız.
Kaçmak her şeyden bir süreliğine, unutmak bazı şeyleri birkaç saatliğine hangimiz istemeyiz ki? Zaman zaman hangimiz sığınmamıştır ki bir ağaç gölgesine, rengarenk çiçeklerle bezenmiş bir kıra, dalgaların ninnilediği bir kumsala, hiç bilmediğimiz bir çay ocağının buğusu tüten tavşankanının sıcaklığına yahut da aniden bastıran bir yaz sağanağının serinliğine, efil efil esen rüzgarın saçlarımızda ve yanağımızda dolaşmasına, kayalıkları döven hırçın mı hırçın deli dolu dalgalara, çığlık çığlığa özgürlüğün tadını çıkartan martılara..?
İşte tam sırasıdır şimdi kendimize vakit ayırmanın. Binlerce yıllık tecrübe ve milyonlarca insanla sabittir ki dünyanın işi, gailesi bitmez. Hadi küçük bir kaçamak yapalım. Kendimize ve sevdiklerimize vakit ayıralım. Sevelim ve sevmeye önce kendimizden başlayalım. Kendini sevmeyen, kendine vakit ayırmayan başkalarını nasıl sevsin ve onlara niye vakit ayırsın ki?
Yoruldunuz mu kentin bitip tükenmek bilmeyen monotonlaşmış ve belli bir rutinin dışına çıkamayan meşgalelerinden?
Usandınız mı sonu gelmez ertelemelerden, ötelemelerden, az sonralardan, başka zamanlardan?
Dinlenmek, tatil yapmak, huzur bulmak, bir süreliğine de olsa işi gücü arkada bırakmak hepimizin hakkı. Bazen huzur çok uzaklarda değil yanı başımızdadır. Görmek için bakmak gerekir. Bakmaksa anı yakalamak, zamanın ruhunu anlamak, vakti doğru ayarlamakla mümkündür.
Yeşilin bin bir tonu, mavinin sonsuzluğu Giresun'a bahşedilen lütufların en alası. Bizlere düşense bunları talan etmek, tahrif etmek değil, bilakis mevcudu koruduğumuz gibi daha da geliştirmek. Ancak üzülerek söylemeliyim ki çoğumuz çevre duyarlılığı, doğa hassasiyeti konusunda maalesef sınıfta kalıyoruz.
Şöyle bir göz atınız mesire yerlerine ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Sahil boyunca bir tur atınız göreceksiniz insanoğlunun yaptığı tahribatı, çevreye verdiği zararı. Yerlere çöp atmanın bir çevre sorunu değil bir ahlak sorunu olduğunu söyleyen yazar ne kadar da haklı tespitinde.
Durum bu minvaldeyken var olan tabiat harikalarını koruyup ve daha da geliştirenleri alkışlamak boynumuzun borcu.
Bunalanlara, yorulanlara, sıkılanlara, usananlara çok uzaklarda olmayan hemencecik şehrin yanı başında, şehri ayaklarınızın altına seren muhteşem Giresun panoraması ve eşsiz manzarasıyla 'Dikmen Evi'ni görmesini tavsiye ederim.
Yok mu şehrin stresinden uzaklaşıp, huzur soluklayabileceğimiz, kafamızı dinleyebileceğimiz, hem yakın hem ulaşımı kolay cennetten bir köşe diyenler, her türlü ihtiyacınıza cevap verebilecek cennetvari bu şirin köşeyi gönül rahatlığıyla ziyaret edebilirsiniz.
Ufak tefek dokunuşlarla doğayı tahrip etmeden ve doğal güzelliği muhafaza ederek bir huzur köşesi olabilir minin en güzel örneklerinden biri olarak karşımıza çıkan 'Dikmen Evi' ve mıntıkası her yaşa hitap eden imkânlarıyla ziyadesiyle görülmeyi hak ediyor desek eksik söylemiş oluruz.
Sakin atmosferiyle, huzur telkin eden peyzajıyla, güler yüzlü personeliyle tabiatın koynunda geçireceğiniz zaman dilimlerinin, yorulan bedeninize, kirlenen ruhunuza yaptığı terapiyi hissettikçe dünyanın gamının, derdinin, kederinin üzerinizden bir toz bulutu gibi uzaklaştığına şahit olacaksınız.
Kaçmak her şeyden bir süreliğine, unutmak bazı şeyleri birkaç saatliğine hangimiz istemeyiz ki? Zaman zaman hangimiz sığınmamıştır ki bir ağaç gölgesine, rengarenk çiçeklerle bezenmiş bir kıra, dalgaların ninnilediği bir kumsala, hiç bilmediğimiz bir çay ocağının buğusu tüten tavşankanının sıcaklığına yahut da aniden bastıran bir yaz sağanağının serinliğine, efil efil esen rüzgarın saçlarımızda ve yanağımızda dolaşmasına, kayalıkları döven hırçın mı hırçın deli dolu dalgalara, çığlık çığlığa özgürlüğün tadını çıkartan martılara..?
İşte tam sırasıdır şimdi kendimize vakit ayırmanın. Binlerce yıllık tecrübe ve milyonlarca insanla sabittir ki dünyanın işi, gailesi bitmez. Hadi küçük bir kaçamak yapalım. Kendimize ve sevdiklerimize vakit ayıralım. Sevelim ve sevmeye önce kendimizden başlayalım. Kendini sevmeyen, kendine vakit ayırmayan başkalarını nasıl sevsin ve onlara niye vakit ayırsın ki?
MAKALEYE YORUM YAZIN

-
03.12.2019 Mazi Kalbimde Yaradır// İdealizm Aptallıktır!
-
26.11.2019 Gölgesinde Çınarın…
-
19.11.2019 Tüm Bunlar …
-
12.11.2019 Sonbahar Sarısı
-
05.11.2019 Uykum kaçmıştır Kesinlikle Uykum Kaçmıştır
-
29.10.2019 Sözlüklere Sığmayan Kelimeler
-
22.10.2019 Sahibini Arayan Mektup
-
15.10.2019 Hiç Şaşırmaz mısınız ?
-
08.10.2019 Kader Ağlarını Örüyordu
-
01.10.2019 İlham Sağanakları
-
24.09.2019 mes que un “manifesto”*
-
17.09.2019 Deneme'm Odur Ki
-
10.09.2019 Eylülde Düşen Yapraklar
-
03.09.2019 FİLENİN SULTANLARI
-
27.08.2019 Yine Ben
-
02.04.2019 İTİRAF
-
26.03.2019 Avucunuzdaki Kelebek
-
19.03.2019 Maun Masa
-
12.03.2019 Küller Küllere
-
05.03.2019 KaDıN
-
26.02.2019 İki Artı İki Eşittir Yedi
-
19.02.2019 Ben Özledim Galiba…
-
24.10.2018 Bilmece Bildirmece
-
17.10.2018 Lüzumsuz Bilgiler Güzellemesi *
-
10.10.2018 Arkadaş
-
03.10.2018 Uzaylılar
-
26.09.2018 Sürrealist
-
19.09.2018 Sallanan Koltuk
-
12.09.2018 “Üstüste Sorular Soru İçinde” *
-
05.09.2018 Eylül
-
29.08.2018 Person Of Interest
-
15.08.2018 Kurban
-
08.08.2018 Suskun Kelimeler
-
01.08.2018 Cennetlikler
-
25.07.2018 Üç Gün İki Gece
-
18.07.2018 Ders Var Ders Var !!
-
11.07.2018 İNSAN
-
04.07.2018 ŞARKI SÖYLEMEYE…
-
27.06.2018 İŞTE BÖYLE BİR ŞEY
-
20.06.2018 Dört Ayak Bir Kuyruk
-
13.06.2018 İÇİNDEN IRMAK GEÇEN YAZI
-
06.06.2018 Duaya Susamış Eller
-
30.05.2018 Muhatabını Arayan Yazılar
-
23.05.2018 ANLATMASI ZOR
-
16.05.2018 A'dan Z'ye*
-
09.05.2018 BİLMEDİĞİNİ ANLAMAK ÜSTÜNE
-
02.05.2018 İNCİR AĞACINDAKİ SALINCAK
-
18.04.2018 KIRK
-
11.04.2018 Sade Bir Hayat Lütfen!
-
04.04.2018 MAYDANOZ
-
28.03.2018 Fotoğraf Altı Düşleri
-
21.03.2018 Geçti Gitti Birkaç Günlük Fasıldı…
-
14.03.2018 Ne X Ne Y
-
06.03.2018 Fransızcaya Fransız Kalmak
-
28.02.2018 Meyve Veren Ağaç Taşlanır ya da Fincancı Katırlarını Ürküten Bir Adam Olarak Şenol Güneş’in Zirvedeki Yalnızlığı
-
20.02.2018 Gündeme ve Hayata Dair Notlar
-
14.02.2018 GEÇMİŞİN İZİNDE…
-
06.02.2018 Hani Bazen…
-
30.01.2018 SEVDA SÖZLERİ
-
24.01.2018 YALNIZLIĞIN YALIN HALİ
-
17.01.2018 Taş Kalplilerin Ulaşamayacağı Yerlerde Muhafaza Ediniz
-
10.01.2018 SEVGİ (MÜNİR ÖZKUL)
-
03.01.2018 SEVGİ, BARIŞ, UMUT*
-
27.12.2017 BAŞLANGIÇ
-
20.12.2017 PERGEL
-
13.12.2017 İYİ İNSANLARA…
-
06.12.2017 HAYATIN ŞİİRİ
-
29.11.2017 ÜZGÜNDÜ KELİMELER
-
15.11.2017 Başlığı Olmayan Yazı
-
08.11.2017 BİR ANNENİN DUASI
-
01.11.2017 Cumhuriyetsin Sen
-
25.10.2017 İÇİMDEKİ ÇOCUĞA
-
18.10.2017 Yağmur Yağmıyordu
-
11.10.2017 ÖZLEMEK
-
04.10.2017 Üzgünüz Bugün
-
27.09.2017 OKUMAK ÜSTÜNE
-
20.09.2017 Kelimelere Tutunmak
-
13.09.2017 Özür Dilerim
-
06.09.2017 Nefes Almak
-
23.08.2017 Doktor Derdime Bir Çare
-
16.08.2017 YORUMSUZ
-
09.08.2017 Rüyalardan Rüya Beğen
-
02.08.2017 Yarınları Biriktirirken!
-
26.07.2017 Konuşmanın Dayanılmaz Hafifliği
-
12.07.2017 Kaç(m)ak
-
05.07.2017 Bir Sıla Şarkısından…
-
28.06.2017 Yol/a/dan Çıkmak
-
21.06.2017 Kıymetlimiz…
-
14.06.2017 Karne Hediyesi
-
07.06.2017 13
-
31.05.2017 Ramazan Pidesi
-
24.05.2017 Burası Neresi?
-
17.05.2017 ŞİMDİ…
-
10.05.2017 NE İNCİTEN OL NE İNCİNEN…
-
03.05.2017 BAŞLANGIÇLAR…
-
26.04.2017 Akşam Ezanında Evde Olmak
-
19.04.2017 BİR HAYALİM VAR
-
12.04.2017 YAZMAK ÜSTÜNE...
-
05.04.2017 KELİMELER VADİSİ
-
29.03.2017 Mutluluğun Formülü
-
22.03.2017 İÇİNDEN GELDİĞİ GİBİ
-
15.03.2017 Yoldan Çıkmak!
-
08.03.2017 Kelimeler Tiradı
-
01.03.2017 Kaybolmuş/lar
-
22.02.2017 BİR ROMAN OKUDUM…
-
15.02.2017 Hiçbir Şey Aynı Kalmaz
-
08.02.2017 Sevda Hali
-
01.02.2017 KAR VE MASUMİYET
-
25.01.2017 Havadan Sudan…
-
18.01.2017 Yazıyoorrr, Yazıyoorrr
-
11.01.2017 BİR DERDİM VAR
-
04.01.2017 BİRAZ SÜKÛNET
-
28.12.2016 YALNIZLIK GÜZELLEMESİ
-
21.12.2016 Sihirli Değnek Yok!
-
14.12.2016 KALP ÇARPINTISI
-
07.12.2016 OYNAMIYORUM BEN
-
17.11.2016 ADINI BİLEN YAZSIN
-
10.11.2016 KASIMPATILAR BOYNU BÜKÜK KALDI
-
03.11.2016 Aşağıdakilerden Hangisi Aşağıdadır
-
28.10.2016 CUMHURİYET
-
20.10.2016 Sorular, Sorular…
-
13.10.2016 Sonbahar…
-
04.10.2016 Kaptanın Seyir Defteri
-
28.09.2016 Tebessüm ve Hüzün
-
22.09.2016 Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok..
-
07.09.2016 MECNUN
-
01.09.2016 #Diren Türkiye
-
24.08.2016 Yine mi Keder?..
-
17.08.2016 Kendi Kendime
-
10.08.2016 Seviyor/Sevmiyor.*
-
04.08.2016 İlk Aşkım..
-
29.07.2016 Beş Maddede DARBE
-
20.07.2016 Keşke Anlatabilseydim Seni
-
13.07.2016 Kahraman Martılar
-
29.06.2016 Bir Kelime Dört İşlem
-
21.06.2016 İstatistiklere Sığmayanlara…
-
15.06.2016 YANIK DEFTERLER
-
19.05.2016 BANK
-
10.05.2016 BİR AĞAÇ GÖLGESİ..
-
20.04.2016 YARI ZAMANLI CİDDİ
-
14.04.2016 ÇOCUKLUK İŞTE…
-
07.04.2016 KELİMELERLE YAŞAMAK
-
30.03.2016 Benim Hala Umudum Var
-
24.03.2016 İyi Kalabilmek…
-
18.03.2016 ÇANAKKALE 1915
-
08.03.2016 Kadın Olmak…
-
20.09.2015 3 PUANI DENİZLİSPOR'DAN ÇIKARALIM !
-
01.09.2015 Memleketimden İnsan Manzaraları
-
29.08.2015 ÇOTANAK ARMALI FORMAYA HASTAYIM !
-
25.08.2015 ALT YAPIDA FORVET OYUNCU YOK MU?
-
12.08.2015 Birazdan İyi Haberler
-
06.08.2015 Atalarımız Diyor Ki…
-
12.07.2015 Voleybol Topuna Güzelleme (2)
-
10.07.2015 Voleybol Topuna Güzelleme (1)
-
21.06.2015 Son Çelebi: Hasan Öğütçü…
-
03.06.2015 Mutluluk Umudadır…
-
20.04.2015 ŞU MÜCADELEYE, YENİLEN GOL YAKIŞMADI !
-
06.03.2015 OFSAYTA DÜŞMEK DİKKATSİZLİKTEN !
-
25.01.2015 ZOR MAÇI KAZANDIK
-
15.01.2015 Çürümek
-
01.01.2015 Özledim
-
02.12.2014 Konuşmak Üstüne
-
21.11.2014 Nazan BEKİROĞLU
-
06.11.2014 BANA NE !
-
31.10.2014 Başlığıyla İlgisiz Yazı
-
16.10.2014 MAÇI TARAFTAR ALIR MI?
-
25.09.2014 Bir Kere Daha Yazmak
-
15.09.2014 Gibi…
-
04.09.2014 Nerede Duruyorsunuz?
-
28.08.2014 Sen Şimdi Melek
-
17.08.2014 Yemin…
-
06.08.2014 Bir Güzel Adam
-
01.08.2014 UYUM İÇİNDE OLMALI
-
23.07.2014 Hangi Yunus Emre?
-
18.07.2014 Kaldığı Yerden…
-
11.07.2014 Düşüncenin Namusu
-
13.03.2014 TOP FUTBOLCULARIMIZDA !
-
24.01.2014 “Şarkı söyle bana ve al gözlerimi”
-
16.01.2014 Biz Küçükken…
-
09.01.2014 Ustam ve Ben
-
02.01.2014 Düşünceler
-
31.12.2013 Sefiller
-
23.12.2013 HATAYSPOR MAÇI İÇİN DOPİNG OLMALI !
-
17.12.2013 Ne yazsam, ne yazsam?
-
14.12.2013 Kar Düşünceleri
-
03.12.2013 #Diren Hüzün…
-
20.11.2013 Pembe Bahaneler
-
13.11.2013 Bir iki üç: Hayat
-
07.11.2013 Masum Değiliz…
-
01.11.2013 Ne yapıyorsun? Hiç…
-
03.06.2013 GÖLGE ETMEYELİM, BAŞKA İHSAN İSTEMEZ
-
20.04.2013 BİZE RAHAT BİR UYKU UYUTUN !
-
23.03.2013 İspanya Notları - 5
-
23.03.2013 İlimiz sporuna katkı sağlayan ama bilinmeyen biri ! Yrd. Doç. Dr. BEYTULLAH DÖNMEZ
-
22.03.2013 İspanya Notları - 4
-
17.03.2013 İspanya Notları - 3
-
15.03.2013 İspanya Notları - 2
-
14.03.2013 İspanya Notları - 1
-
01.03.2013 OLMAK VEYA OLMAMAK MAÇI !
-
07.02.2013 Şair Dediğin*
-
30.01.2013 Birkaç Kelime…
-
09.01.2013 Karadayı
-
07.01.2013 Budalalığın Keşfi*
-
03.09.2012 Veda
-
31.08.2012 Büyü, sihir, gizem?
-
12.08.2012 Olimpiyatzedegillerden misiniz?
-
03.08.2012 Üçleme
-
05.07.2012 Bir .............. Güncesi
-
30.06.2012 Esintiler
-
28.06.2012 Bir yaz yazısı
-
12.05.2012 MERAK VE HEYECANIMIZ DORUKTA !
-
08.04.2012 Spor Fetişizmi
-
13.03.2012 25. Kare
-
02.03.2012 PARALARI BOŞUNA SAÇIP SAVURMUŞUZ !
-
14.02.2012 Tuhaf
-
05.02.2012 İşte öyle...
-
01.02.2012 Mıntıka Temizliği 2
-
31.01.2012 Mıntıka Temizliği -1
-
29.12.2011 Şikâyetim var