Son dönemde bir başkent tartışmasıdır, gidiyor! Yok, Ordulular başkent totemi yapmış! Yok, Giresun'un fındığın başkenti olduğu tartışılamazmış! Fındık ihracatının en fazla yapıldığı yer olarak, Trabzon fındığın başkentiymiş!
Bu söylemler, tam anlamıyla içindeki bulunduğumuz ortamın algılanamadığının, acınacak halde olduğumuzun göstergesidir! Komik değil, trajikomik bir tartışmadır. İçinde bulunduğumuz durumun, üzüntüsünü yaşamakla birlikte birkaç söz söylemek gerekir:
***
Başkent, para, ordu bir devletin egemenlik nişanlarıdır. Aynı zamanda devletin birliğinin göstergesidir. Başkent tartışılmaz olduğu zaman, devletin egemenlik hakkının tartışılmazlığı da vardır. Başkent tartışmaya açılmış ise egemenlik savaşının olduğu şeklinde algılamak gerekir! Buna karşın, Ordu ve Trabzon'un bir egemenlik tartışmasına girmesini anlayabiliyorum. Sorun, Giresun'un başkent oluşunun komşu iller tarafından tartışmaya açılmasındadır. Bırakın tartışmaya açılmasını, bu konunun onların akıllarına gelmesi, onlar tarafından düşünülmesi dahi Giresun için yüzkarasıdır! Genel anlamda fındığın sahipsiz olduğunun, özel anlamda da Giresun fındığının sahipsiz kaldığının göstergesidir.
Bir Giresun Milletvekilinin, “Hiçbir slogan ve algı çalışması bir şehrin yüz yıllık aidiyetini değiştirmez” demesine bakmayın! Giresun Belediye Başkanının “Kimse spekülasyon yapmasın, dünyanın en kaliteli fındığı Giresun fındığıdır. Belediye olarak isim tescili yaptırıyoruz.” demesine aldanmayın! Ya da Ordu'da fındığın başkenti totemine katılan milletvekilinin “Bu tartışma bize kendi dersimizi yeniden çalıştırmıştır. Fındığa bir başkent bulunacaksa bu Giresun'dur.” demesine kanmayın!
Bütün bu açıklamalar bilgisizliğin itirafından başka bir şey değildir: Giresun fındığının en az dört yüz yıllık geçmişi vardır. Bu geçmiş, üretim boyutuyla dile getirilmemektir. İhraç boyutuna ilişkin olarak söylemekteyiz. Yüz yıllık ifadesi, en yumuşak anlatımıyla düşünülmeden konuşulduğunun göstergesidir. Cumhuriyetin kalkınma programının bir parçası olarak tarım satış kooperatiflerinin fındık ile ilgili olanının Giresun'da kurulması bir tesadüf müdür? Ekonomik alt yapısı olmamış olsa idi, Fiskobirlik Giresun'da kurulur muydu? Bir milletvekilinin, Giresun'u savunma adına düştüğü bilgisizliğe, ne demeli!?
Ne Ordulular, ne de Trabzonlular, Giresun fındığının kalitesine yönelik en küçük bir sözleri yoktur. Bu nedenle, Giresun fındığının kaliteli olduğunu savunarak Başkent oluşmasından söz etmekte bir başka bilgisizlik göstergesidir. Bu savunma, Giresun'un başkent oluşuna bir dayanak olmaz ama mantık derslerinde “Nadir olan şey kıymetlidir. Kör at da nadirdir, o halde kör alt kıymetlidir” önermesinin yerine kullanmaya yarar!
Yine, bir Nasrettin hoca fıkrasına başvurulmasını gerektiren bir açıklamayı okuduk! Testi kırılmadan döveceksin, totem yapmadan düşüneceksin. Hiçbir siyaset bilimi dersi almadan siyaset yapmaya çalışırsan Ordulular dersini verir! Ordulular, dersini vermiş olmasına rağmen hala ders almayan birisi, ancak “…fındığa bir başkent bulunacaksa…” diyerek, olanı biteni kavrayamadığını dile getirir.
Siyaset dünyasının üçüncü sınıf oyucularının müsameresinden tiyatro çıkmaz! Ekonomiden ve tarihten bihaber olanların fındığımızı korumaları mümkün değildir!
***
Fındığın başkenti olduğunu savunurken yüzyıllık bir aidiyetten söz edenler, 85 yıllık bir tarihe dayanan Fiskobirlik'e neden sahip çıkmazlar? Yüz yıllık aidiyetten söz edenler, Fiskobirlik, yanında ihracatçı birliklerinin eski adıyla Fındık İhracatçıları Birliğinin neden Giresun'da kurulmuş olduğunu düşünmezler? Yüz yıllık aidiyetten söz edenler Giresun, Bulancak ve Keşap'ın Fiskobirlik'in beş kurucu kooperatifinden üçü olduğunu bilmezler? Yüz yıllık aidiyetten söz edenler Fındık Araştırma Enstitüsünün Giresun'da kurulduğunu anımsamazlar? Sonradan işlevi değişmiş olsa da ihracatçı birliklerinin küçük işletmelerin bir çatı altında ihracat yapma kapasitelerini artırma amacıyla kurulduğunu bilmeden, Fındık İhracatçıları Birliğinin Giresun'da niçin kurulduğunu anlayabilmeleri mümkün değildir! Hiçbir ulus, geçmişini reddederek, geleceğini kurtaramaz! Olsa olsa “esir” olur! Gerek Fiskobirlik'in, gerekse İhracatçı Birliğinin Giresun'da kurulmasının maddi temellerini bilmeyenler ancak, bu sözleri söyleyebilirler. Bu sözler, Giresun fındığının esir olduğunun kanıtıdır!
***
Giresun, Fiskobirlik ile ayakta durur, ekonomisini iyileştirebilir, kalkınmasını gerçekleştirebilir. TMO'nun görevlendirilmesini savunarak Giresun, fındığın Başkenti olamaz! TPE'ye tescil yapılarak Giresun başkent olamaz! Fiskobirlik'i yılmaz biçimde savunarak, ürün almasını sağlayarak, ihraç yapmasının önündeki engeller kaldırılarak Giresun başkent olur.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeşilgiresun Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeşilgiresun Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeşilgiresun Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeşilgiresun Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.